Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mali bilirkişinin 22/01/2021 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; davalı tarafın incelemeye katılmadığı, dolayısıyla herhangi bir ticari defter de sunmamış olduğundan davalı şirketin ticari defterleri incelenemediği, VUK. md.182 ve 6102 sayılı TTK m.64'e göre tutulması gereken davacılara ait adi ortaklığın 2018 yılına ait ticari defterinin (işletme defteri) 6102 sayılı TTK md. 64 ve VUK 221-226. md. uyarınca açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı; defterlerin usulüne uygun tasdiklerinin yaptırılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu, "... ve Ort. ..." ait (İşletme Adı: ......

    Mali bilirkişinin 22/01/2021 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; davalı tarafın incelemeye katılmadığı, dolayısıyla herhangi bir ticari defter de sunmamış olduğundan davalı şirketin ticari defterleri incelenemediği, VUK. md.182 ve 6102 sayılı TTK m.64'e göre tutulması gereken davacılara ait adi ortaklığın 2018 yılına ait ticari defterinin (işletme defteri) 6102 sayılı TTK md. 64 ve VUK 221-226. md. uyarınca açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı; defterlerin usulüne uygun tasdiklerinin yaptırılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu, "... ve Ort. ..." ait (İşletme Adı: ......

      Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/405 Esas KARAR NO : 2023/224 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/06/2022 KARAR TARİHİ : 05/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ......

          Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise davanın, ticari dava olmadığı, TBK'dan kaynaklandığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK'nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da "Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan" hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK'nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır....

            Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır....

              Dosyadaki delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davalının kredi mevduat hesabından nakit para çektiği, ayrıca 28/05/2017 tarihinde 10.000,00 TL ticari işletme kredisi kullandığı, ticari işletme kredisinde faiz oranının aylık %1.69 olarak belirlendiği, bilirkişi raporunda; davacının isteyebileceği faiz oranları sözleşme ve 3095 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde ayrı ayrı belirlendiği, buna göre; davacının ticari işletme kredisi için talep ettiği %20.28 akdi faiz oranının sözleşme hükümlerine uygun olduğu, kredi mevduat hesabı yönünden sözleşme olmaması nedeniyle 3095 sayılı Kanun hükümleri gereğince %9 akdi faiz uygulanması gerektiği, bu oranlara göre davacının talep edebileceği asıl alacak ve faiz oranlarının ayrı ayrı belirlendiği, yapılan hesaplamaların dosya kapsamına ve delillere uygun, denetlenebilir ve gerekçeli olduğu, davalının faiz oranı, asıl alacak ve faize yönelik istinaf istemlerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. 4- Gerekçeli karar başlığında; dava alt konusunun "Ticari...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/602 Esas KARAR NO : 2022/537 DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletme Rehninden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/01/2016 KARAR TARİHİ : 28/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletme Rehninden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Kemalpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin... esas sayılı dosyasına vermiş olduğu 27/01/2016 tarihli dava dilekçesinde; davalı aleyhine Kemalpaşa İcra müdürlüğü'nün......

                Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür....

                  Bilindiği üzere, tutanağı konu yerin İşyeri olduğunun anlaşılması durumunda, davalının tacir olması veya işyerinin ticari işletme niteliğinde bulunması (mesleki çalışmalarını yürüten avukatlık bürosu vb. yerlerin ticari işletme vasfında olmadığı hususuna da dikkat edilerek) durumunda Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi; Davalı tacir olmayıp iş yeri de ticari işletme vasfında değilse, Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olmakla, işin esasına girilip, taraf delilleri toplanarak esas hakkında karar verilmesi; Mesken olduğunun anlaşılması durumunda ise taraflar arasında sözleşmeye dayalı abonelik bulunup bulunmadığı araştırılarak, sözleşmeye dayalı aboneliğin mevcut olmadığının anlaşılması halinde uyuşmazlığın "abonesiz kaçak elektrik kullanımı" şeklindeki haksız fiil iddiasından kaynaklanması ve bu haliyle uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa kapsamında kalmaması nedeniyle işin esasına girilip, taraf delilleri toplanarak esas hakkında bir karar verilmesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu