Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, TTK'nun 4.maddesinde belirtilen mutlak ticari davalardan değildir....

    Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK.nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir....

      Mahkemece yapılan yargılama toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalının, davacı ile dava dışı ... arasında imzalanan 31.10.2005 tarihli ticari işletme, ticari bankomat, ticari kredi kartı ve ticari nitelikteki jest kredisini de içeren kredi genel sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı kefalet limitinin 37.500.00 YTL olduğu davalının kısmi itirazda bulunduğu, davalının sorumlu olduğu borç miktarının kısmi itiraz ve talep gözetilerek 19.300.03 YTL olduğu gerekçesiyle bu miktar yönünden itirazın iptali ile asıl alacak olan 18.489.00 YTL takip tarihinden itibaren %60’ı aşmayacak şekilde faiz ve faizin BSMV’nin uygulanması suretiyle takibin devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanacak %40 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, 818 sayılı TBK’nın 179. maddesine göre ticari işletme devrinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Buna göre temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09/02/2018 tarihli, 2018/1 Sayılı Kararı ve 21.02.2018 tarihinde 30339 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren İşbölümü Kararı uyarınca Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ne ait bulunmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre dosyanın maddi hata sonucu Dairemize gönderildiği düşünüldüğünden, yeniden inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 18.4.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Ankara 4.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 12.04.2007 gün, 2007/6088-5911 sayılı, 19.Hukuk Dairesinin 10.05.2007 gün, 2007/4503-4718 sayılı, 13.Hukuk Dairesinin 06.06.2007 gün, 2007/7142-8063 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ticari işletme alacağından kaynaklanan itirazın iptali istiemine ilişkin olup taraflar tacirdir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 19.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 19.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 12.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            ın görüldüğünü, takibin 11/12/2018 tarihinde başlatıldığı, takip konusunun cari hesaptan kaynaklanmış olduğunu ve ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, davalının 2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikinin 213. sayılı V.U.K.'nun 220. Ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğunu, ve işletme defteri olması nedeni ile kapanış tasdikine tabi olmadığını, kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği'ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, işletme defterinde cari hesap, ödeme ve tahsilatlar takip edilmediği bilinmekle, taraflar arasındaki ticari ilişkiye ait sunulan davalı ticari defterinden sadece alış/satış faturaları yönünden inceleme yapılabildiğini, davalı ticari defterinde 28.02.2018-25.09.2018 tarihleri arasında davacı ...'...

              TTK m. 5/1'de yapılan düzenlemede, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle kanun koyucu yapılan düzenleme ile ticari işlerle ilgili bütün davaları değil sadece uzmanlık gerektiren ve kanunda açıkça gösterilen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemesinin görevli olacağını kabul etmiştir. Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır....

                Özellikle dava dilekçesinin ikinci sayfasının, ikinci paragrafında davacı uyuşmazlık konusu taşınmazı, ticari kazanç elde etmek maksadıyla dava dışı üçüncü kişiye kiraladığını devamında da davalının yapı kayıt belgesi temin yükümlülüğünü yerine getirmediğinden ötürü işletme ruhsatı alınamadığını beyan etmektedir. Böylelikle sıfatlarından kaynaklanan görevin şirketin dava konusu taşınmazı ticari faaliyeti kapsamında kiralaması ile pekiştiği değerlendirilmektedir. Dolayısıyla bu ilişkiden kaynaklanan yükümlülüklerin de ticari borç olarak nitelendirilmesi önünde bir engel bulunmamaktadır. Gerek davacının sıfatı gerekse davalının davalı ile hukuki ilişkisinin kapsamına davalı tacirin ticari borçlarını alması uyuşmazlığı hem öznelerin sıfatı hemde hukuki ilişkinin niteliği üzerinden TTK 19. Maddenin objektif kapsamına dahil etmektedir. TTK 19/2 maddesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri hiç kuşkusuz Ticaret Mahkemeleridir....

                  Ticaret hayatının temel süjesi olan "tacir" de yine ticari işletme kavramı bağlamında tanımlanmış ve "bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişi"ye tacir deneceği 6102 sayılı TTK'nin 12/1. maddesinde belirtilmiştir. Bu kapsamda anılan düzenleme uyarınca gerçek kişi tacirler bakımından önem arz eden yegâne unsur ticari işletme kavramıdır. Zira gerçek kişinin tacir sayılabilmesi için bu kişinin mevcut olan bir ticari işletmeyi tamamen yahut kısmen kendi adına işletmesi gerekmekte olup ticari işletme ise 6100 sayılı TTK'nin 11/1. maddesinde, "Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir." şeklinde tanımlanmıştır. Esnaf işletmesi ile ticari işletme arasındaki sınırın ise, Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak kararname ile belirleneceği hükme bağlanmıştır....

                    Buna göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunu ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf içinde ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK kanun gereği ticari davalar sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca işin ticari nitelikte olması davayı ticari hale getirmez. Somut dava bakımından davanın davacı şirket tarafından ... 1....

                      UYAP Entegrasyonu