Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(net 959 kg) Ağırlığındaki 15 adet ahşap masa, 11 adet ahşap kanepe İSVİÇRE'DE, davacı adına ... firmasına teslim edilmek üzere taşıma anlaşması yapıldığını, yapılan anlaşmada malın, belirli bir sürede teslim edileceğine dair yazılı taahhüt olmadığı gibi taşımanın bizatihi müvekkil tarafından/aracıyla yapılması gerektiğine dair koşul olmadığını, maddi vakıada taşınan ürünlerin tamamının teslim edildiği kabul edilmekle TAM ya da KISMİ ZİYAI iddiası olmadığını, İddia, taşımaya konu malın hasar gördüğü ve de geç teslim edildiği noktasında olmadığını, Talep ...'nin davacıya kestiği 17.01.2022 tarihli 8.930,95 EURO bedelli faturanın rücuen tahsili istemli olduğunu, Fatura içeriğinde 'hasar bildiriminin tedarikçiye bildirildiği söylendiğini, ama, davacı tarafından alıcıya bir ödeme yapılıp yapılmadığının belli olmadığını, davanın rücuen alacak istemi olduğu dikkate alındığında bu hususun irdelenmediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/702 Esas KARAR NO : 2022/368 DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 26/10/2021 KARAR TARİHİ : 24/05/2022 Davacı tarafından açılan ve mahkememizde görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın 22/02/2022 tarihinde işlemden kaldırıldığı, işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından HMK'nun 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....

      CH'den alacaklı olmasına rağmen, çek takibe konu edildiğinden 16.680,00 TL fazladan ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek, müvekkile teslim edilmeyen toplam 107 adet faturaya konu 47.245,16 TL'lik ürünlerin teslimine ve fazla ödenen 16.680,00 TL'nin ticari faiziyle geri ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/605 Esas KARAR NO : 2021/929 DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 20/10/2021 KARAR TARİHİ : 10/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında ... tescil numarası ile tescil edilen 26/04/2016 tescil tarihli 26/04/2016 sözleşme tarihli, ... sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve Finansal Kurumlar Birliğinde 163779360 tescil numarası ile tescil edilen 19/08/2016 sözleşme tarihli ... sözleşme numaralı sözleşmesi uyarınca davaya konu, "1 ADET 2015 MODEL; ... TESCİL PLAKA NOLU; ...TİPİ; ... ŞASİ SERİ NOLU; ... MOTOR SERİ NOLU; ... MARKA LASTİKLİ YÜKLEYİCİ ile 1 ADET 2016 MODEL; ... TESCİL PLAKA NOLU; ... TİPİ; ... ŞASİ SERİ NOLU; ... MOTOR SERİ NOLU; ... ......

        bırakıldığının üzerinde yeterince durularak taraflar arasındaki dava konusu ticari ilişki değerlendirilerek gerekli görüldüğü takdirde bu yönde uzman bilirkişi raporu alınıp bir karar verilmesi gerekirken, taraflar arasındaki tüm ticari ilişki değerlendirilerek dava konusu yapılmayan çay, kahve satışına ilişkin ticari ilişkide esas alınarak davalının borçlu olduğunun tespitine dair alınan bilirkişi raporu benimsenerek yazılı olduğu şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi davalının açıkça muvafakat etmemiş olmamasına rağmen davacının iddiasının değiştirlmesine imkan verilmesi doğru değildir. Çünkü davacı ıslah yolu ile davasının dayandığı maddi vakıaları değiştirmemiştir. Bu nedenle mahkemce usulüne uygun ıslah varmış gibi dava konusu yapılmayan mal bedelinin tahsiline yönelik hüküm kurulması isabetsizdir....

          Davacı taraf davalıya ürün satıldığını, ürünün teslim edildiğini, ancak fatura bedelinin ödenmediğini ileri sürerek davalının icra takibine yaptığı itirazın iptalini talep etmiş, davalı ise aralarında ticari ilişki olmadığını, ilgili ürünü almadıklarını ileri sürmüştür. Bu durumda davacının dava konusu malın teslim edildiğini ve alacak miktarını ispatlaması, davalının ise varsa ödeme yaptığını ispatlaması gerekmektedir. Satıma konu ürün bedelinin miktarı itibariyle davacı tarafından davalı ile akti ilişkinin kurulduğunu, malın teslim edildiğini yazılı ve kesin delillerle ispat etmesi gerekir. Tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacı tarafından tutulan faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığından HMK 222. Maddesi uyarınca ticari defterin davacı lehine delil olarak kabul edilmemiştir....

            O halde, alıcı edimini yerine getirmesine rağmen (satıma konu makineyi iade etmesi), borçlunun (satıcının) para borcunu iade etmemesi durumunda, satıcının para borcunu iadesinde temerrüdü gerçekleşeceğinden temerrüt faizine de, malın iade tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekmektedir (Bu yönde bkz.Yargıtay HGK'nın 2011/19-498 Esas, 2011/572 Karar sayılı ilamı). Bu itibarla, ayıplı malın davalıya iadesi ile iade tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeninden hüküm kurulmasına karar verilmiştir....

              Satıma konu malın çekin verildiği tarihte malların teslim edildiğinin kabulü gerekir. Bunun aksini yani malın teslim edilmediğini ispat yükü davacı alıcıda olup mahkemece ispat yükümlülüğünde yanılgıya düşülerek davalıya icapsız yemin teklifinde bulunulması ve icapsız yemine dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 15/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin yazılı olmadığı, davacının satılan malın sözleşmeye uygun olduğunu iddia etmesi karşısında satılan malın niteliğinin ispat külfetinin davacıya ait olduğu, hukuki işlemin değerine göre tanıkla ispatın mümkün olmadığı, davacının davalıya yemin teklif etmediği, davalının faturaya itiraz etmemesinin miktar ve bedel konusunda kesinlik sağlayacağı, harici sözleşme nedeniyle hangi malın satılması gerektiğine yönelik bir kesinlik kazandırmayacağı, davacının takibinde kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dairemizin 13.11.2013 tarih, 2013/1498 esas ve 2013/17849 karar sayılı ilamı ile; “Takip dayanağı faturaya konu malın teslim edildiği ihtilafsız olup, bu teslime dair teslim alan imzasını içeren sevk irsaliyesi de dosya içerisinde yer almaktadır....

                  Davalı vekili, satıma konu makinenin ayıplı olmadığı gibi süresinde ayıp ihbarında da bulunulmadığını, garanti kapsamında müvekkilince davacıya gerekli servis hizmetinin de verildiğini bildirmek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; satıma konu makinenin gizli ayıplı olduğunun saptandığı gibi davacı yanca süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu ve somut olayda BK'nun 202. maddesi uyarınca akdin feshi ve ödenen bedelin iadesi koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu makinenin davacı tarafından davalıya iadesine, 11.731,55 TL satım bedelinin temerrüt tarihi olan 18.11.2009'dan itibaren işleyecek değişen oranlardaki reeskont faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu