Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra dosyasında yer alan alacak temlik sözleşmesi ile davacı ... tarafından ... A.Ş.'ye dava konusu icra takibine konu alacak, işbu karar tarihinden sonra, 25/12/2019 tarihinde temlik edilmiştir. Karar tarihi itibarıyla alacak temlik edilmediğinden karar başlığında temlik alan ... A.Ş.'ye yer verilmemiştir. Davacı ile davalı şirket arasında akdedilen 01/11/2012 tarihli 500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinde diğer davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, 05/05/2011 tarihli 500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinde de diğer davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının yer aldığı, kefalet tarihinde davalılar ... ve ...'ın davalı asıl borçlu şirketin ortağı olduğu, 05/05/2011 tarihli kefaletin sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga BK'nun 484. vd. maddelerinde, 01/11/2012 tarihli kefaletin sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan TBK'nun 583 vd. maddelerinde yer alan şekil koşullarına uygun bulunduğu görülmüştür....

    Şti. bakımından da gerek temlik sözleşmesiyle diğer davalı ...Ltd. Şti.'nin taşeronluk sözleşmesinden kaynaklanan alacak hakkını devralmış olması, gerekse HMK'nın 7/1. Maddesindeki düzenleme göz önünde bulundurulduğunda Ankara Mahkemeleri'nin yetkili kabul edilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 6....

      ye temlik edildiğini, temlikin davalı bankaya tebliğ edilerek teyid yazısı alındığını, söz konusu temlik uyarınca davalı tarafından 03.01.2012 tarihinde 55.700,31 TL, 22.12.2012 tarihinde de 293.924,47 TL ödeme yapıldığını, sonraki dönemde yapılan işler nedeniyle Servus A.Ş. tarafından davalıya kesilip gönderilen 25.04.2012 tarihli, 642.410,27 TL bedelli faturanın temlik sözleşmesine ve ihtarnamelere rağmen müvekkiline ödenmediğini, belirterek 642.410,27 TL alacağın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı banka vekili müvekkilinin dava dışı yüklenici Servus A.Ş. ile imzaladığı eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedellerini, yüklenicinin davacı ...Ş.'...

        Temlik almasına rağmen mahkemece temlik değerlendirimemiş, temlik eden ve alacak ile ilgisi kalmayan davacı adına hüküm kurulmuştur. Dava konusu olayda takip alacaklı yüklenici şirket tarafından başlatılmış, dava da alacaklı tarafından açılmıştır. Dava devam ederken alacak temlik edildiğine göre ve temlik alacaklısı ... 09.10.2017 tarihinde verdiği dilekçe ile davayı takip iradesini ortaya koyduğuna göre temlik edilen borç ile ilişkisi kalmayan ve davacı sıfatı olmayan davacı hakkında hüküm kurulması hatalı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir....

          Tekstil Ltd.Şti.nezdindeki alacakların ...’ye, 20.02.2006 tarihli temlik sözleşmesi ile de RCT Varlık Yönetim ...ye devredildiğini, davacının kefil sıfatı ile imzası bulunan kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tamamen ödendiği, borcun kaynağı genel kredi sözleşmelerinde davacının imzasının bulunmadığı, yeni kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan davacının sorumlu tutulamayacağı gerekçeleri ile davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, % 40 tazminatın koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yerel mahkeme kararında davalı olarak ... ile ..., temlik alan sıfatı ile de RCT Varlık Yönetim ...gösterilmiş kararın hüküm fıkrasında davanın kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ile davacı için takdir edilen vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine biçiminde hüküm oluşturulmuştur....

            Davacının 18/02/2014 tarihinde noterden Martin - Martin Brokerlik AŞ'nin davalıdan olan 975.610,00 USD tutarındaki 31/03/2013 vadeli sigorta poliçesinden kaynaklanan doğmuş / doğacak alacağını temlik aldığı; temlikin yasal şartları taşıdığı tespit edilmiştir. Davacı bu temlik işleminden sonra Beyoğlu 16. Noterliğinden 25/04/2014 günü davalıya gönderdiği ihtarname ile Martin - Martin AŞ'nin 975.610,00 USD prim alacağının bankaca temlik alındığını, bu nedenle bu miktar alacağı bulunduğunu, bu tutarın başka bir şahıs ve / veya kuruma temlik edilmediği bildirilerek ödemelerin yapılacağı hesaplarla Iban numaraları da belirtilmek suretiyle teyit yazısının istendiği; fakat bu teyit isteyen yazıdan önce, ama 18/02/2014 olan temlik tarihinden bir gün sonra davalının bizzat "sayın ilgili" başlığı ile 18/02/2014 tarihli ve 6675 nolu alacak temlik sözleşmesine atıf suretiyle "Martin - Martin......

            Mahkemece, davalının takip dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının yerinde olduğunun kabulü ile yetki itirazı doğrultusunda işlem yapılması gerektiği hususu gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasında 28.03.2003 tarihli temlik sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası mevcut olup, davacının ikametgahının ... olduğu dosyadan anlaşılmaktadır. Davanın, takibin yetkisi icra dairesinde yapıldığı gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Öncelikle, icra takibinin yetkilisi olup 2013/13598-31106 olmadığı incelenmelidir. İİK.nun 50.maddesi uyarınca kıyasen uygulanması gereken HUMK.nun ilgili hükümleri nazara alınmalıdır. Buna göre bir alacak davası hem genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahı mahkemesinde (madde 9) hemde sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesin de (madde 10) açılabilir....

              Ltd: Şti. temsilcisi ile diğer davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davaya konu takipte çek sorumluluğu şeklinde belirtilen kalemin nakdi alacak mı yoksa gayrı nakdi alacak olduğu hususunda bir açıklama yoktur. Öte yandan temlik alan..... vekili tarafından dosyaya sunulan 21.06.2013 günlü temlik sözleşmesinin 5. maddesi; ''İş bu temlik sözleşmesi 10.05.2013 tarihi itibariyle mer'i gayri nakdi kredi ve bunların ferilerini kapsamamakta olup, sözkonusu mer'i gayri nakdi kredi alacaklarını talep, tahsil ve her türlü yasal yollara başvuru hakkı temlik edene ait olacaktır'' şeklindedir. Ayrıca davalı taraf, Yargıtay'daki duruşma sırasında ellerindeki çekleri davacıya iade etmek istedikleri yönünde beyanda bulunmuşlardır....

                Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; dava konusu alacağın temelinin davacı ile davalılardan ... şirketi arasındaki factoring sözleşmesinden kaynaklandığı, davalı ... şirketinin factoring sözleşmesinden kaynaklanan borcu nedeniyle diğer davalıdan olan alacağını davacıya temlik ettiği, bu itibarla taraflar arasındaki sözleşmenin ticari nitelikte olup TTK.'nın 4/1, 21/1-2 maddeleri gereğince davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalılardan Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi (T.C.Sağlık Bakanlığı) vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 09.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir. Dosyamızda davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde zamanaşımı def’i ileri sürülmüş ise de; dava konusu kira bedeli alacağının taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacılara davalı tarafından devri öngörülen taşınmazların kira bedeline ilişkin olup taşınmaz devrinin gerçekleşmediği ve ifa olanağının mevcut olduğu dikkate alınarak davalı vekilinin zamanşımı def’i yerinde görülmemiştir. Taraf delilleri toplandıktan sonra dosyamızda davacının davalıdan talep ettiği kira bedeli alacağı (inanç sözleşmesinden kaynaklanan alacak) yönünden hesap bilirkişi asıl ve ek raporu temin edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu