Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, taşınmaz alımından doğan bakiye 300.000 dolar borcunun 1 yıl içinde ödenmek kaydıyla davacılar lehine tesis edilen 200 milyarlık ipotek akti ile borcun o tarihteki kur üzerinden 200 milyar liraya tahvil edilmiş olduğunu, artık davacıların kur farkından kaynaklanan alacak talebinde bulunamayacaklarını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen ipotek tesisi ile alacağın TL.ye çevrildiği ve artık kur farkından doğan talepte bulunulamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir....

    . - K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasında mal alım satımından kaynaklanan ticari ilişki olduğunu, müvekkili şirketin malı eksiksiz olarak teslim etmesine rağmen davalının cari hesap bakiyesini ödememesi üzerine davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin yetkilisi olduğu şirkete borcu olan davacı şirket ve davacı şirketin kardeş şirketi olan dava dışı bir şirket hakkında icra takipleri başlatılması nedeniyle davacı şirketin de müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, davacı şirketin alacak talebinin haksız olduğunu, müvekkiline iddia edilen mal tesliminin yapılmadığını, müvekkiline daha önce gönderilen mal bedelinin iki adet çek ile ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Bağcılar 2. Asliye Hukuk ve İsanbul 3.Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, su kullanım bedelinin ödenmemesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce; abone sözleşmesi bulunduğundan, uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

        İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, arsa alım-satımından kaynaklanan ayıba dayalı alacak istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. 46. veya 57. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. 46. veya 57....

        Mah., 4-5-7/I pafta, 46 ada 1 sayılı parselde bulunan arsa üzerinde inşa edilecek ... binasında yer alan mesken olarak kullanıma tahsisli 15'er günlük 3 adet devremülk dairesinin, devremülk olarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şeklinin düzenlendiğini belirterek davalının sözleşmeden kaynaklanan ediminin yerine getirilerek tapu kaydının herhangi bir vekaletname veya muvafakatname istenilmeksizin müvekkiline devrine, tapu kaydının 2011 yılından beri devredilmemesi ile gecikmeden kaynaklanan 10.000,00.-TL gecikme tazminat talebinin tahsiline, müvekkilinin uğradığı mağduriyet nedeniyle 10.000,00.-TL manevi tazminat talebinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunla tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi tüketici mahkemelerine verilmiştir. Dava devremülk satışından kaynaklanmaktadır....

          Somut uyuşmazlıkta inşaat şirketi olduğu anlaşılan davacı ile davalı arasında, 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığı anlaşılan geçerli bir taşınmaz satış sözleşmesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafından davalıya daire satımından kaynaklanan kısmen ödenmeyen kısmın bedelin istirdadına ilişkin olup, satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz....

            Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı TKHK’nun 3. maddesinde kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada “Alışverişe konu olan taşınır eşyayı konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları...” mal, “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi” tüketici, “Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri” satıcı olarak tanımlamıştır. Aynı yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise, “Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüyle kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir. Somut olay değerlendirildiğinde davacı tüketici ile davalı satıcı arasında elektrik satımından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır....

              Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı TKHK’nun 3. maddesinde kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada “Alışverişe konu olan taşınır eşyayı konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları...” mal, “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi” tüketici, “Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri” satıcı olarak tanımlamıştır. Aynı yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise, “Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüyle kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir. Somut olay değerlendirildiğinde davacı tüketici ile davalı satıcı arasında konut satımından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın menkul kıymet alım satımından kaynaklanmasına davanın menfi tespit ya da itirazın iptali biçiminde açılmamış olmasına, taraflar arasındaki aynı sözleşmeden kaynaklanan başka bir uyuşmazlığın (İstanbul 8. Asliye Tic. Mah. 2008/659 E., 2009/26 K. önceki esası 2004/467 E. ) temyiz incelemesinin de Yüksek 11. Hukuk Dairesince (03.06.2008 tarih 2007/4724 E., 2008/7278 K.) yapılmış olmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 03.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; tacirler arası araç satımından kaynaklanan alacağın güvence altına alınması amacıyla ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu