Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; araç satımından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, ayıplı mal satımından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı uyarınca Dairemiz görev alanı dışındadır. Dosyanın inceleme yerinin belirlenmesi için 11 Nisan 2015 Tarihli ve 29323 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik Yargıtay Kanununun 60/II. fıkrası uyarınca dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 14/01/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      KARAR Davacı ... vekili boşanma dava dilekçesi ile birlikte, evlilik birliği içerisinde davalı ve annesinin zorlaması ile davacının kişisel malı olan taşınmazların satımından gelen para kullanılarak bir adet taşınmazın satın alındığını ve davalı adına tescil edildiğini, yine kişisel malların satımından gelen paranın davalı adına banka hesabına yatırıldığını belirterek taşınmazın davacıya verilmesi, paranın ise faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Hükümle birlikte tefrik edilerek yeni esas üzerinden devam eden davada, davacı vekili birinci celse alınan beyanında taşınmaz yönünden davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili bu mümkün görülmediği takdirde bedelinin tahsili, bankaya yatırılan 15.000,00 TL paranın tamamının iadesi olarak taleplerini açıklamıştır. Davalı ......

        maddesinin (e) bendinde «tüketici» bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi, aynı maddenin (f)bendinde ise «satıcı» kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişi olarak tarif edilmiş, anılan yasanın 23. maddesi ile (c) bendinde sözü edilen konut amaçlı taşınmaz malların satımından kaynaklanan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinin görevi alanına alınmıştır. Somut olayda; davacı tüketici satıcı yükleniciden konut amaçlı bir yer aldığını ve adına tescilini ileri sürdüğünden, davanın tüketici mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece kamu düzeninden olan ve resen gözetilmesi zorunlu bu husus bir yana bırakılarak çekişmenin esasının incelenerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

          KARAR Davacı, Kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yaptığı taşınmazdan kendi payına düşen bir adet daireyi gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalıya sattığını, davalının taşınmaz bedeli için verdiği çeklerin karşılıksız çıktığını iddia ederek taraflar arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı taraf, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 Sayılı kanun ile değişik 4077 Sayılı T.K.H.K'nun 3. maddesinde kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada " bir mal ve hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi" tüketici, "Alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları..."...

            Davacı, bu davasında taşınmaz satımından bakiye kalan senede bağlanmış 30.000 USD'nin tahsili yönünde talepte bulunmuş, davalı ise borcu bulunmadığını, ödemekle yükümlü olduğu senetleri vadesinde ödediğini, bakiye borcu kalmadığını, daha önce fotokopileri çekilen senetlerden birinin takibe konularak mükerrer tahsilat yapılmak istendiğini savunmuştur. Davacı, daire satışından 2008/1347-8825 kaynaklanan bakiye 10.000 USD'lik senede bağlı alacağının olduğuna dair belge ibraz edememiştir. Diğer taraftan davacı anılan belgeye ilişkin iddiasını yasal delillerle ispat etmiş değildir. HUMK'nun 289 maddesi hükmünce, davalının açık muvafakatı bulunmadığı için olayda miktar itibariyle tanık dinelenemez ve dinlenilen tanık beyanlarına itibar edilemez....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/711 KARAR NO : 2019/21 DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/12/2017 KARAR TARİHİ : 14/01/2019 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ... tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 16/05/2013 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi yapıldığını, sözleşme kapsamında; yapım aşamasında olan... dairenin, 550.000,00 TL karşılığında satışının yapılması hususunda anlaştıklarını, bu satışa ilişkin olarak; müvekkil tarafından dilekçe ekinde yer alan ... seri nolu 200.000,00 TL bedelli ve ... seri nolu 314.000,00 TL bedelli faturaların düzenlendiğini, ancak, 10/06/2017 tarihinde kesilen ... seri nolu 314.000,00 TL bedelli faturanın karşı tarafça alınmayarak kötü niyetli şekilde geri gönderildiğini, satış sözleşmesine konu daire, kullanılabilir hale geldiğinde müvekkili tarafından davalıya teslim...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, menkul kıymet alım satımından doğan alacak isteminden kaynaklanmaktadır. Kararın temyiz incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi'ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  A.Ş. arasında yapılacak Yurtiçi Bayilik Sözleşmesine ek olacak şekilde müvekkilinin taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiğini, ancak şirketler arasında Bayilik Sözleşmesinin yapılmadığını ve yurtiçi pazarlaması için mal alışverişinde de bulunmadıklarını, geçerli bir alacak olmadığı için ipoteğinde geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu sicilindeki ipotek şerhinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taşınmaz üzerindeki ipoteğin, dava dışı ...Ltd. Şti.’nin müvekkili şirketten mal alım satımından, bayilik sözleşmesinden ve cari hesap dahil her türlü sözleşmeden kaynaklanacak alacağının ödemesinin teminatı olarak tesis edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe yönelik dava dışı şirketin itirazı nedeniyle açılan itirazın iptali davasının kabul edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

                    Somut olayda, davacının davalı ... ve üçüncü kişi yüklenici arasında imzalanan sözleşme ile yapılacak alışveriş merkezinden taşınmaz satın aldığını, taşınmazın davalının gazete ilanlarında kiracı bulma garantisi olduğunu belirtmesi nedeniyle satın alındığını ancak davacının kiracı bulamadığını belirterek taşınmazın boş kaldığı sürede uğranılan zararların davalılardan tahsil edilmesi istenmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi, Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. ../... -2- 2012/5930 2012/11618 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’nın 1. maddesinde Yasa’nın amacı; “... ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini...

                      UYAP Entegrasyonu