Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki (ticari olmayan) araç satımından kaynaklanan ÖTV bedelinin tahsili için başlatılan ... takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı tacir olmadığından, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi İstanbul 3.Tüketici Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 19.6.2009 gün, 7890-8546 sayılı, 15.Hukuk Dairesinin 7.7.2009 gün 4085-4185 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ayıplı mal satımından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:13. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına, dosyanın bu Daireye gönderilmesine 24.12.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık, tapuya kayıtlı olmayan taşınmazın harici satım sözleşmesi ile satımından sonra yapılan kadastro tespitinde taşınmazın alıcı adına kaydedilmemesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 16. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla 23.07.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6723 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 26.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Tasfiyeye konu edilen 196 parselde kayıtlı taşınmaz eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 04.03.2002 tarihinde satış yoluyla davalı ... adına tapuda tescil edilmiş olup, boşanma davası açılmadan bir ay evvel tapuda bağış gösterilerek diğer davalı ...'a devredilmiştir. Dava dışı 118 parsel sayılı taşınmaz ise davalı eski eş adına taraflar evlenmeden evvel 1987 yılında satın alınmış olup, 2000 yılında üçüncü kişiye devredilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi, belge, iddia, savunma, tapu kayıtları, savunmayı doğrular davacı tanığı Fatma ve davalı tanıklarının beyanları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu 196 parsel sayılı taşınmaz alımında ödemenin bir kısmının davalının kişisel malı olan dava dışı 118 parselin satımından gelen paradan karşılandığının kabulü gerekir. Mahkemece delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur....

          Mahkemece, bahçe niteliğindeki taşınmaz yönünden bağış suretiyle edinilmesi nedeniyle davalının kişisel malı olduğu ve tasfiyeye dahil edilemeyeceği gözetilmeden davacı tarafın alacak talebinin kabulu ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. b. Dava konusu 2734 ada 3, 4 ve 5 parseller (zeminleri) yönünden yazılı şekilde davacı lehine katılma alacağına hükmedilmiş ise de, dosya kapsamındaki tapu ve tedavül kayıtları incelendiğinde bu taşınmazların imaren 2010 yılından oluşan parseller olduğu, bunlara dayanak kök taşınmaz olan (eski) 415 ada 14 parselin 1/2 hissesinin 17.12.1999 tarihinde satış yolu ile davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m)....

            Eldeki dava bakımından; davacı tarafça taşınmaz satışı karşılığında teminat amacıyla dava dışı ---- boş olarak senet verildiğini, taşınmaz satımından cayıldığını, bunun üzerine verilen senedin ---- iade edilmesinin istendiğini ancak --- müvekkilini oyaladığını, senedi iade etmediğini, sendin davalılar miras bırakanı --- tarafından --- dosyasında takibe konulduğunu, ---- ile ticari ilişkinin olmadığını, senedin sonradan doldurulduğunu beyanla tahsil edilen bedelin davalı taraftan talep edildiği, davanın ticari dava olduğu, bu hali ile davanın dava şartı arabuluculuğa tabi olduğu, davacı vekiline anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanak aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış suretini mahkememiz dosyasına sunmak üzere 1 haftalık kesin süre verildiği, ara kararın davacı vekiline ---- tarihinde tebliğ edildiği, kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağının sunulmadığı, bu hali ile ---- davacı tarafça dava şartının yerine getirilmediği, iş bu dava şartının sonradan...

              Somut olay değerlendirildiğinde davacı Tüketici ile davalı satıcı arasında konut satımından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ : Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 825,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 2.493.65 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 26.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olay değerlendirildiğinde davacı Tüketici ile davalı satıcı arasında konut satımından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 28.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Somut olay değerlendirildiğinde davacı Tüketici ile davalı satıcı arasında konut satımından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ : Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 900,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde davalılara iadesine, 25.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir 1-Dava, taraflar arasında yapılan taşınmaz satımından sonra taşınmazda meydana gelen imar sorunu nedeniyle imzalanan protokol gereğince ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu