Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu takip nedeniyle ... adına kayıtlı birden çok taşınmaz kaydına da haciz konulmuştur. Alacak hacizli malların satışı ile elde edilecektir. Hemen belirtmek gerekirki üzerine haciz konulan taşınmaz ancak değeri kadar miktar ile borcu karşılayabilir. Bir diğer yönden değerlendirme yaptığımızda da şerhin terkinini isteyen kişi mülkiyetinde olan taşınmazın haciz alacağının karşılanması için taşınmazının satışını şerhin terkini ile engellemeye çalışmakta ve mülkiyet hakkını korumak istemektedir. Kısaca söylemek gerekirse, haciz şerhinin terkinine karar verildiğine göre, alacak tutarı ile haczedilen taşınmaz malın değerinden hangisi az ise, o değer üzerinden nispi oranda karar harcı alınması ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. ./.. 2009/11209 - 12796 - 3 - Mahkemece bu yön gözardı edilerek icra takibine konu alacağın tamamı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, borçlu ile alacaklı banka arasında 10/04/2012 tarihinde borçlunun kullanmış ve kullanacak olduğu her türlü krediye karşılık 205.000,00 TL üzerinden borçluya ait taşınmaz ile ilgili 1.derece ipotek .../... S.2 düzenlendiği, ilerde doğacak ve doğması muhtemel alacaklar için kurulan ipotek üst limit ipoteği olduğu, derece kararının tanzimi sırasında üst sınır ipoteği azami limit miktarının dikkate alınması gerektiği, üst sınır ipotek limitine kadar olan alacak ve ferileri toplamı için ayrı bir takip ve hacze gerek bulunmadığı, şikayetçi dosyalarındaki alacak üst sınır ipotek sınırı içinde kalması koşulu ile 1. derece ipotek teminatı kapsamında bulunduğu ve ilk sırada ödenmesi de mümkün olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı şikayet olunan vekili temyiz etmiştir....

      Mahkemece; davanın davalı ... yönünden zamanaşımı nedeniyle, davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Uyuşmazlık, Harici Taşınmaz Satış Sözleşmesine dayalı sebebsiz zenginleşmeden doğan alacak istemine ilişkindir. 07.06.1939 tarih ve 1936/31 E.-1939/47 K.sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre "Taşınmaz malın haricen satışına ve satış vaadine ilişkin akit ve işlemler yasaca geçerli değilse de, bir tarafın tapu dairesinde ferağın yapılmasını üstlenmesi koşuluna karşı diğer tarafın taşınmaz malın bedelini verdiğine, bedelin geri verilmesi de üstlenilmiş olduğuna göre; bu gibi davalar 10 yıllık genel zamanaşımına bağlı olurlar. (BK 125, TBK 146.md.) Sürenin başlangıcı da ferağdan cayma ve çekinme tarihidir....

        Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. 17.08.2006 tarihli ipotekle teminat altına alınan alacak, sözleşme uyarınca borçlu tarafından, davadan önce ödeme ile kapatılmış ve ipotek ile teminat altına alınmış alacak bulunmuyor ise de, ipotek alacağı üzerine davalılar tarafından haciz konulduğu tarihlerde tapu kayıtlarında ... Adi Ortaklığı lehine konulan 17.08.2006 tarih ve 17680 yevmiye numarası ile tesis edilen ipotek şeklen olsa dahi mevcuttur. Alacaklı terkin etmediği için taşınmaz maliki olan davacı eldeki davayı açmış ve bu davada ipotek alacağına konulan hacizlerin terkinini de istemiştir. Davalıların ipotek ile teminat altına alınmış olan bu alacağın ödeme nedeni ile kapatılmış olmasını bilmeleri kendilerinden beklenemez....

          ya satılan taşınmaz ... tarafından 03.03.2009 tarihinde ...'a satıldığı, ...'ın borçluların alacaklıdan mal kaçırma eylemini bilecek durumda olmadığı, tarafların bağlantısının bulunmadığı ve iyi niyetli olduğu kabul edildiğinden İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bu taşınmaz yönünden bedele dönüştüğü, üçüncü kişi ... tarafından dava konusu taşınmazın elinden çıkarıldığı 03.03.2009 tarihindeki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerektiği kanaatine varıldığından bahisle, davacının davalılardan ... ile ... arasındaki satışa dair tasarrufun iptali davasının kabulüne, davalı ... hakkındaki davanın reddine ve dava konusu ..., Kavaklı 162/4 ada/parselde kayıtlı taşınmaz satıldığından takip konusu alacak ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere davalı ...'nın taşınmazı elden çıkardığı tarihteki değer 204.723,90 TL'nin davalı ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.06.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, alacak davasının kısmen davalı ... yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin talep ile diğer davalı yönünden reddine dair verilen 05.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu 112 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı ... adına kayıtlı olduğunu, ...'...

              Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda şikayete konu taşınmaz üzerinde ... Bankası A.Ş. lehine tesis edilmiş 29.250,00 TL ipotek alacağı olduğu, ihale bedelinin tahmin edilen değerin yüzde ellisini bulması, bununla birlikte paraya çevirme ve paylaştırma giderleri yanında rüçhanlı alacak olan ipotek bedelini de karşılaması gerektiği belirtilmiştir. Bankanın ipotek alacağının mevcut olmadığının ileri sürülmesi üzerine, satış kararı tarihinde ihaleye konu taşınmaz üzerinde ipotek alacağının mevcut olup olmadığının bildirilmesi için ...Bankası A.Ş.'ne yazı yazılmış, yazı cevabında ihaleye konu taşınmaz üzerinde rüçhanlı alacak bulunmadığının belirtildiği anlaşılmıştır....

                Somut olayda, davacı taraf talebinin dayanağını, neye ilişkin, ne miktar ve ne tür bir alacak talebinde bulunduğunu açıklamadığı gibi mahkemece de açıklattırılmamıştır. Davacı taraf 1633 ada 13 parselde bulunan taşınmaz bakımından şimdilik 1.000,00 TL katkı payı ve değer artış payı alacağının davalıdan tahsil edilerek müvekkile ödenmesini talep etmektedir. Bu itibarla mahkemece davacı talebinin mal rejiminin tasfiyesine bağlı alacak mı, tasfiye dışında sebepsiz zenginleşme ya da sair hukuksal nedene dayalı bir alacak mı olduğu konusu davacı tarafa açıklattırılması, davanın ve taleplerin nitelendirilmesinin yapılması, gerekirse davacının talepleri konusunda görev hususu üzerinde durulması ve ondan sonra davanın niteliğine göre yargılamaya devam olunarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde verilen karar isabetli olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Beyşehir Sulh Hukuk ve Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, meni müdahale ve alacak istemine ilişkin olarak açılmış, yargılama sırasında 1717 parsel sayılı taşınmaza yönelik davadan bu dava tefrik edilerek, iş bu davaya 124 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak devam edilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce; davaya konu taşınmaz ile ilgili olarak yargılama sırasında kadastro tutanağı düzenlenmesi ve Kadastro Mahkemesine gönderilmesi nedenleriyle görevsizlik kararı verilmiştir. Kadastro Mahkemesi ise,; 122 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden yeniden Kadastro tutanağı düzenlenmediği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı ... İdaresi; ... Vakfından olan 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların mutasarrıflarının kim olduklarının ve mirasçılarının tespit edilememesi nedeniyle İstanbul Defterdarının kayyım olarak atandığını, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiğini, taşınmazların mahlulen vakfına dönmesi gerektiğini ileri sürerek, satış bedellerinin tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden davayı takip etmediklerini beyan etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın açılmamış sayılmasına, 4 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....

                    UYAP Entegrasyonu