Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : ALACAK İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. ... Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, sosyal güvenlik mevzuatı kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine açılan alacak ve tespit davası sonucu verilen karara yönelik olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin ... bölümüne ilişkin 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 10. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 10.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, sosyal güvenlik mevzuatı kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine açılan alacak ve tespit davaları sonucu verilen hüküm ve karara yönelik olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 10. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 31.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      KARAR Davacılar, murisleri ... ile birlikte ... ilinde bulunan ... kıyısındaki D.S.İ.’ne ait sosyal tesise konaklamak için gittiklerini, 12.7.2011 tarihinde murislerinin yüzmek için göle girdikten bir süre sonra 25-30 dakika yardım istemesine rağmen yardım edilmediğini ve boğularak öldüğünü, davalıların sosyal tesiste gerekli güvenlik önlemleri ile koruyucu tedbirleri almadığını, sosyal tesiste cankurtaran kadrosu ile çalıştırılan bir kimsenin de bulunmadığını, ölüm olayının davalıların ağır ihmal ve kusuru sonucu meydana geldiğini ileri sürerek her bir müvekkili için 10.000,00 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişler; 27.11.2014 tarihli celsede, davalı ... aleyhine açtıkları davadan feragat ettiklerini, diğer davalı D.S.İ. Genel Müdürlüğü yönünden davaya devam ettiklerini bildirmişlerdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Y A R G I T A Y K A R A R I İncelenmesine gerek duyulduğundan, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu şahsi sicil dosyasının, emeklilik aylığı tahsisine ilişkin tüm belgelerin ve emekliliğe hak kazandığını işverene belgelediği tarihi gösteren tüm kayıt ve belgelerin ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu ile davalı işverenden getirtilip eklendikten sonra tekrar Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, davanın kabulü ile Sosyal Güvenlik Destek Priminin 31.12.2002 tarihinden sonra kesilmemesine, 31.12.2002 tarihinden sonra kesilenlerin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aksine kurum işleminin iptaline karar verilmiştir. Bir para borcunun miktarı kesin belli değilse ya da ancak inceleme sonrası belirlenebilecek durumdaysa böyle bir para alacağına hükmedilmesi hükmün infaz kabiliyeti bulunmadığından mümkün değildir. Davacı dava açarken talep ettiği alacak miktarını açıklamamış ve Harçlar Yasa'sı gereğince peşin nispi harcı mahkeme veznesine yatırmamış, mahkemece de bu eksiklik yargılama süresince davacıya önel verilmek suretiyle tamamlattırılmamıştır. Yapılacak iş; alacak miktarı belli olmadığı ve infaz kabiliyeti olmadığından, davacıya alacak miktarı açıklattırılarak, harcı da yatırtılarak, alacak miktarı hesabı yaptırılarak sonuca gitmektir....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2021 NUMARASI : 2020/129 E., 2021/120 K., DAVA KONUSU : (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin, 05/08/1990- 31/10/2019 tarihleri arasında Almanya'da sigortalılığının mevcut olduğunu, bu tarihten önce Türkiye'de çalışmasının bulunduğunu, 27/04/2020 tarihli dilekçe ile yurtdışı çalışmalarını borçlanarak emekli olma şartlarını yerine getirdiğinden dolayı Aydın Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne emeklilik başvurusunda bulunulduğunu, Atakum Sosyal Güvenlik Merkezi'nin 01/06/2020 tarihli cevabi yazısında, hizmet süresine karşılık borçlanma tutarının bildirilmediği ve kanun değiştiğinden bahisle talebinin kabul edilmediğini, 3201 sayılı kanunun 7186 sayılı kanununu 11. Maddesi ile değişik hükmü uyarınca, yurtdışı borçlanmasına ait sürelerin 5510 sayılı kanunun 4. Maddesinin 1....

            Eczacıların ise, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı sağlık yardımlarından yararlanan kişilerin ilaç teminini karşılaması ve bedellerini ilgili kurumdan tahsil edebilmesi için dava konusu protokolün eki mahiyetindeki tip sözleşmeyi imzalaması gerekmekte olup, bahsi geçen tip sözleşmede de; protokol esaslarına uygun olarak hizmet sunulması amacıyla sözleşmenin yapıldığı, eczacıların protokol düzenlemelerine uymakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Sonuç olarak, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve eczane arasında imzalanan tip sözleşme asıl protokolün eki mahiyetinde olup; ayrılmaz bir parçasıdır. Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı arasındaki protokol hükümlerine, eczacılar da uymak zorunda olduklarından, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na tanınan ayrıcalıklı hak ve yetkiler, Kurumun eczacılar ile imzaladığı tip sözleşmede de devam etmektedir....

              Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez” düzenlemesi mevcuttur. Buna göre; rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri yahut ifa amacı taşımayan ödemeler tazminattan indirilememekte, ifa amacı taşıyan ödemeler bulunması halinde davadan önce parayı alan ve bu dönem zarfında parayı kullanan davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesinin önlenebilmesi için, davadan önce yapılan bu neviden ödemelerin güncellenmiş karşılığının hesaplanan tazminattan düşülmesi gerekmekte, rücu edilebilir Sosyal Güvenlik ödemeleri bulunması halinde ise sadece ödemeler toplamının hesaplanan zarar tutarından mahsup edilmesi gerekmektedir....

                Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez” düzenlemesi mevcuttur. Buna göre; rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri yahut ifa amacı taşımayan ödemeler tazminattan indirilememekte, ifa amacı taşıyan ödemeler bulunması halinde davadan önce parayı alan ve bu dönem zarfında parayı kullanan davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesinin önlenebilmesi için, davadan önce yapılan bu neviden ödemelerin güncellenmiş karşılığının hesaplanan tazminattan düşülmesi gerekmekte, rücu edilebilir Sosyal Güvenlik ödemeleri bulunması halinde ise sadece ödemeler toplamının hesaplanan zarar tutarından mahsup edilmesi gerekmektedir....

                  İdare Mahkemesinin ... tarihli ve E:..., K:... sayılı kararıyla ise, davacının ödenmesini talep ettiği tazminatın, memuriyetiyle ve göreviyle ilişkisi olmayan emeklilik ya da sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanmadığı, 6191 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasından kaynaklandığı ve uyuşmazlığın sözleşmenin yenilenmemesine bağlı olarak kamu görevinin sonlandırılmasına dayalı olarak verilen tazminata ilişkin olduğu anlaşıldığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 33/2. maddesi uyarınca davanın görüm ve çözümünde, davacının son görev yaptığı yer olan Sakarya ilinin idari yargı yetkisi yönünden bağlı bulunduğu Sakarya İdare Mahkemesinin yetkili olduğu anlaşıldığından, davanın yetki yönünden reddi ile aynı Kanun'un 43/1-(b) maddesi uyarınca yetkili yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Danıştay'a gönderilmesi üzerine Danıştay Onikinci Dairesince dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kamu görevlileri ile ilgili davalarda yetki...

                    UYAP Entegrasyonu