"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşme, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olup, dava bu sözleşmeden doğan menfi ve müsbet zarara ilişkindir. Mahkemece yapılan nitelendirme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteminden ilişkin olup, 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/1088 Esas KARAR NO: 2021/440 DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/12/2019 KARAR TARİHİ: 21/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının yetkilisi --- davalının yetkilisi --- tarihinde taşımaz satış vaadi sözleşmesinin kurulduğunu, sözleşmede---- satışının kararlaştırıldığını, satış bedelinin --- peşin ödendiğini, sözleşmenin 6. maddesinde davacıya sözleşmeden dönme hakkı tanındığını buna göre de davacının davalıya --- tarihinde gönderdiği noter ihtarnamesi ile sözleşmeden dönüldüğünü, satış bedelinin iadesinin gerektiğini, dönme anına kadar --- ödendiğini sözleşmenin kurulmasından önce taraflar arasında ------ kurulduğunu, protokolde alıcının dönme hakkının olduğu ve dönme tazminatının satış bedelinin ---- olarak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, adi yazılı şekilde yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan damga vergisinin 1/2' sinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamasından dolayı hükümsüz olduğunu, hükümsüz sözleşmeden vergi borcu doğmayacağını, davacının ödememesi gereken vergi borcunu idari yargı yoluna giderek iptal ettirme imkanı varken ödemiş olmasının kendi kusuru olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil veya alacak istemi ile açılmış ise de, davacı 15.01.2008 havale günlü ıslah dilekçesi ile istemini alacağa yönelik olarak sınırlandırmıştır. Açıklanan bu niteliği itibariyle dava sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.09.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 24.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 28.08.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve pay tescili istemine ilişkindir. Karşı davada ise; satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı iddiasına dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 28.08.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir....
Sigorta Fonu vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı kısmi tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Dayanılan 11.7.1990 tarihli satış vaadi sözleşmesinin tarafları davacı ile dava dışı ... A.Ş.dir. Satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh konularak kuvvetlendirilmemiştir. Bu hali ile satış vaadi alan alacaklısı sözleşmeden kaynaklanan haklarını taşınmaza sonradan kayden malik olan iyiniyetli kişilere karşı ileri süremez. Diğer taraftan, davalının satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan hakları bertaraf etmek üzere hareket ederek kayda kötüniyetle malik olduğu iddiasını ispat etmek de davacıya düşer....
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; sözleşmenin devri başlıklı TBK'nın 205. maddesinde, "Sözleşmenin devri, sözleşmeyi devralan ile devreden ve sözleşmede kalan taraf arasında yapılan ve devredenin bu sözleşmeden doğan taraf olma sıfatı ile birlikte bütün hak ve borçlarını devralana geçiren bir anlaşmadır." şeklinde düzenlenmiş olup, somut olayda davacının davalılar ile 28.11.2014 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesini akdettikten sonra Kadıköy ... Noterliğinin 04.12.2018 tarihli sözleşme ile, sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ve haklarını dava dışı ...'...
Somut olayda, davacı ile davalı T5 arasında 31/05/2012 tarihli noterden düzenleme şeklinde satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış, davalı müteahhit tarafından edimin ifa edilmemesi ve taşınmazın davalı T4 devredilmesi üzerine davacı tarafça davalı T4 ile kat karşılığı inşaat edimini içeren noterden düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi imzalanmış ve tapuya satış vaadi şerhi işlenmiş, taşınmaz daha sonra dava dışı Aslan Üsta ya devredilmiş, daha sonra da 04/02/2015 tarihinde davalı T6'a devredilmiştir. Taşınmaz üzerinde dava ve keşif tarihi itibariyle herhangi bir inşaat yapılmadığı anlaşılmaktadır. Taşınmazın tapu kaydında satış vaadi şerhi mevcut olup son malik T6 bu şekilde taşınmazı devraldığından dava konusu taşınmaza ilişkin kat karşılığı inşaat sözleşmesinden ve taşınmaz satış vaadinden haberdar olmadığı savunması dinlenemez....
Davadaki istemin dayanağı, biçimine uygun düzenlenmiş 17.08.1998 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesidir. Sözleşmenin tarafları davacı Kenan ile vaad borçlusu Cevdet'tir. Anılan sözleşmenin davalılar arasındaki 03.06.1996 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesine dayanılarak yapıldığı, davacıya satış vaadinde bulunan yüklenici Cevdet'in arsa sahiplerinden kazanacağı kişisel hakkını 17.08.1998 tarihinde satış vaadi sözleşmesi ile davacıya alacağın temliki hükümlerine göre temlik ettiği görülmektedir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdendir. Burada satış vaadinde bulunan tarafın borcu bir taşınmazı veya yapıdaki binanın bağımsız bölümü mülkiyetini vaad alacaklısına geçirmek, vaad alacaklısının borcu ise yapılacak temlik işleminin bedelini (satış bedelini) vaad borçlusuna ödemektir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/494 Esas KARAR NO : 2022/913 DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/09/2020 KARAR TARİHİ : 16/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında 12.04.2016 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, akdedilen sözleşme gereği Maltepe Mah. ... Çıkmazı ......