"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının hissedar olduğu taşınmazdaki hissesini resmi biçimde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı ..'e sattığını, taşınmaz mülkiyetindeki iştirak hali çözülmediğinden tapuda devir yapılamadığını,...in 2001 yılında bu sözleşmeden doğan haklarını noterde düzenlenen temlikname ile murisine devrettiğini, sözleşmenin ifa imkanı kalmadığından ödenen paranın iadesi gerektiğini ileri sürerek 300 TL'nin denkleştirici adalete göre dava tarihi değeri belirlenerek faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, noterden resmi olarak yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
T1’ne devredeceğini, Davalının da, bu satım işlemi karşılığı olarak, satıcı olan Uluhan Şirketine 647.500,00- TL ödeyeceğini, Satış Vaadi Sözleşmesi’nin devamı olan ödeme tablosunda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, borcun 53 adet senet 9.750,00- TL’lik vadelere bölündüğünü, ancak 33. ve 37. sıradaki ödemelerin, davalının bonolarda imzasının bulunmayışı nedeniyle yapılamadığını, sözleşmenin satıcı tarafı edimi yerine getirmiş ancak alıcı tarafı olan davalının edimini yerine getirmediğini, dava konusu asıl ilişkinin taşınmazın satışından kaynaklı ‘‘satış vaadi sözleşmesi’’nden kaynaklandığını, bu durumda sözleşme de belirtildiği üzere borç, 9.750,00 TL'lik taksitlerden ikisinin ödemesi yapılmadığından toplam 19.500,00- TL olduğunu, bu meblağın, sözleşmeden kaynaklanan alacak bakiyesi olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....
Dava, satış vaadi sözleşmesinin tapu kaydına şerhi isteğine ilişkindir. Bilindiği gibi satış vaadi sözleşmelerinin Tapu Kanununun 26/5 maddesi, Noterlik Kanununun 44/B maddesi uyarınca noterler tarafından düzenlenmeleri koşuluyla tapu kaydına şerhi mümkündür. Ayrıca Türk Medeni Kanununun 1009. maddesinde tapu kaydına şerh edilecek kişisel haklar arasında satış vaadi sözleşmesi de gösterilmiştir. Satış vaadi sözleşmeleri biçimine uygun olarak düzenlendikten sonra yukarıda değinilen yasal düzenlemeler uyarınca tapu kaydına şerhi idari yoldan mümkün olmadığı takdirde sözleşme alacaklısı, sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkı kuvvetlendirmek ve üçüncü kişilere karşı bu hakkı ileri sürebilmek için mahkemeden dava yoluyla şerh isteğinde bulunabilir. Ancak bu davasını şerhin kaydına işleneceği kayıt maliklerine de yöneltmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taraflar arası akdedilen gayrimenkul satış vaadi sizleşmesi gereği davalılarca yerine getirilmeyen edim nedeniyle sözleşme gereği teslim edilmeyen 3368 m²'lik yerin davacıya devrine olmadığı takdirde fazladan alınan faranın tahsiline bu talepler olmadığı takdirde sözleşmede belirtilen m² fiyatın davalılardan tahsiline ilişkin olup; mahkemece dava sözleşmeden doğan alacak davası olarak nitelendirilmiş ve sözleşmenin tasfiye olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/246 ESAS DAVA KONUSU : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) KARAR : İSTANBUL ANADOLU 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİnin 2021/246 Esas sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi kapsamında ayıplı ve eksik işler sebebiyle uğranılan zararın maddi ve manevi zararın tahsili ile davalıların adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların devir ve satışının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması ve davaya konu alacak miktarı kadar davalı mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulması isteminden ibarettir....
Sözleşmenin temelini oluşturan hukuki ilişki taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanmaktadır. kural olarak Türk Borçlar Kanunu sözleşmelerde şekil serbestisi benimsenmiştir. Ancak taşınmaz mülkiyete devir borcu doğuran sözleşmeler konusunda Medeni Kanun ile BK 232 maddesinde taşınmaz satımının geçerli olması için getirilen resmi senede bağlanma şartı satış vaadi sözleşmeleri için de öngörülmüştür. 2644 sayılı Yasa'nın 26. maddesi ile 1512 sayılı Yasa'nın 60/3 ve 89 maddeleri taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin noterlerce düzenleme şeklinde yapılacağı kuralını koymuştur. Buradaki şekil bir geçerlilik şartı olarak düzenlendiğinden hakim tarafından taraflarca ileri sürülmese dahi her aşamada resen dikkate alınması gereken bir şarttır. Dolayısı ile satış vaadi sözleşmeleri geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak doğuran sözleşmelerdir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/225 Esas KARAR NO : 2022/809 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/05/2020 KARAR TARİHİ : 21/11/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 22/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı yanın İzmir ili, Konak ilçesi, Halkapınar Mahallesi, ... Ada, ... parselde yer alan ... Blok ...Kat ... nolu ticari bağımsız bölümün satışı uğrunda İzmir 14. Noterliği'nin 17.01.2018 tarihli, ... yevmiye nolu, 1.961.396,00 TL. bedelli ön ödemeli ticari alan satışı kapsamında düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini ve İzmir ili, Konak ilçesi, Halkapınar Mahallesi, ... Ada, 1 parselde yer alan ... Blok ....Kat 14 nolu ticari bağımsız bölümün satışı uğrunda İzmir 14....
Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Eğer satışı vaad edilen taşınmaz tapusunda temliki tasarrufu engelleyen kayıt varsa veya 3194 sayılı imar Kanunun 18/son maddesi hükmüne aykırı şekilde satış vaadinde bulunulmuşsa veyahutta vaade konu taşınmaz bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olmuşsa bu gibi hallerde de sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin, Türk Medeni Kanununun 1009. maddesi uyarınca tapunun beyanlar hanesine şerhi mümkündür ki; böylece, sözleşme alacaklısı, sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını kuvvetlendirmiş olur ve üçüncü kişilere karşı ileri sürebilme olanağını kazanır....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, gayrimenkul satış vaadinin yapıldığı sırada taşınmaz üzerinde iştirak halinde mülkiyetin söz konusu olduğunu, miras ortaklığından kaynaklanan iştirak halinde mülkiyette mirasçılardan biri ileriye dönük kendi payına düşen hisseyi satmayı vaad ederse iş bu sözleşmeye dayalı tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacağını, mirasçıların tamamının onay vermediği temliki tasarruf işleminin bağlayıcı olmadığını, olayda zamanaşımının söz konusu olduğunu, satış vaadi sözleşmesinin zamanaşımına uğrayarak hükmünü yitirdiğini beyan ederek açılan davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNDE İLERİ SÜRÜLEN DELİLLER: Satış vaadi sözleşmesi, tapu kaydı, veraset ilamı, nüfus kayıt örneği, keşif, bilirkişi incelemesi....