kişiye kazanç karşılığı ödünç para verilmesi halinde zincirleme tek tefecilik suçunun oluşacağı nazara alındığında; sanık hakkında kazanç elde etmek amacıyla farklı kişilere ödünç para verdiği iddialarıyla tefecilik suçlarından 05/04/2010 günlü iddianameyle ... 25....
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden, -19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142.maddesinde düzenlenenler hariç), -23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan, -21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,-06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,-20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere------ Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakmasına, denilmekle ilgili hususlarda ihtisas mahkemesinin görevli olması sebebiyle somut olayın da ihtisas mahkemesince değerlendirilmesine karar verilmesi gerektiğinden ilgili dosyanın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması, bu bağlamda maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, olay hakkında bilgi ve görgü sahibi olduğu anlaşılan ...'...
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının takibe koyduğu deniz ödüncü senedinde, donatanın ödemediği mürettebat ücretleri, masraflar, liman vergileri ve yatın işletimi ve kullanılmasından doğan diğer masraflar ve gerekli ihtiyaçlar için ödünç alındığının belirtildiği, TTK’nun 1161. maddesi uyarınca senet içeriğinde belirtilen masrafların yatın işletimi için devamlı olarak donatan tarafından yapılması gerekli masraflar olduğundan, başlamış bir yolculuğun bitirilmesi için bir zaruret halini göstermediği, zaruret halinde söz konusu masraflar için ödünç alınabileceği, deniz ödüncü senedinde olaydaki kaptanın aldığı ödünç paraya karşı gemi üzerinde rehin tesisi hususunda anlaşma yapmadığından gerçek bir deniz ödüncü senedi olmadığı, senedin alacaklının haklarını gösteren, alt tarafında borcun ödenmemesi halinde ödünç veren alacaklısının "yat üzerindeki rehin hakkı dahil bütün hakları kullanması" ifadesinin bu eksikliği tamamlayamayacağı, rehin...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/876 Esas KARAR NO : 2021/1410 DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 17/12/2021 KARAR TARİHİ : 23/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dav dilekçesinde özetle; Davalı, müvekkili bankadan kredi kullanan -----müteselsil kefil sıfatıyla Genel Kredi Sözleşmesi imzaladığını, dava dışı---- sözleşmelerinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, asıl borçlu ve kefiller üzerindeki müvekkil banka alacağı--- yevmiye nolu ihtarnamesiyle kat edilerek muaccel hale geldiğini, devam eden süreçte davalı aleyhine---takibi başlatıldığını ve zamanaşımının kesildiğini, davalı borçlu vekili tarafından takibe ve borc itiraz edildiğini ve söz konusu itiraz neticesinde takibin durduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini, davalı...
Sayılı dosyasına vaki itirazın (118.500,00 TL asıl alacak üzerinden) iptali ile takibin asıl alacağa işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına karar verilmesini, davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. ödünç akdinden kaynaklanan İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ödünç akdinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19., veya 46. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/650 KARAR NO : 2022/254 DAVA : Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 - 969) (İtirazın İptali) DAVA TARİHİ : 26/11/2020 KARAR TARİHİ : 17/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 - 969) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili Bankanın Menderes/İzmir Şubesi ile dava dışı asıl borçlu şirket ... İnşaat Malzemeleri Ve İnş. San ve Tic Ltd Şti arasında Kredi Genel Sözleşmeleri imzalandığını ve bu sözleşmelere istinaden firmaya krediler kullandırıldığını, söz konusu kredi genel sözleşmelerini dava dışı asıl borçlu şirketlerle birlikte karşı taraf ...'ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, karşı taraf borçlunun taahhüt etmiş olduğu borcun muaccel hale geldiğini ve müvekkili banka tarafından borcun ödenmesi için Beşiktaş ......
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/02/2024 KARAR TARİHİ : 04/07/2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2024 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: -Davacı dava dilekçesinde özetle: Davacı asil ticari işletmesi olan ......
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 gün ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç karşılığı ödünç para verilmesi halinde zincirleme tek tefecilik suçunun oluşacağı nazara alındığında; sanık hakkında kazanç elde etmek amacıyla farklı kişilere ödünç para...