WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

şeklinde açıklanmış; "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin (a) bendinde ise: "Bu Kanun Hükmünde Kararnamede geçen ikrazatçı; devamlı ve mutad meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işleriyle uğraşan veya ödünç para verme işlerine aracılık eden ve kendilerine faaliyet izni verilen gerçek kişileri, ifade eder." tanımlaması yapılmıştır....

    para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması karşısında; dava konusu olaya ilişkin maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanıkların, vergi mükellefi olması halinde ve gerektiğinde hakkında vergi incelemesi yaptırılması, icra müdürlükleri nezdinde alacaklı olduğu takip dosyalarının araştırılıp varsa borçluların faiz karşılığı sanıklardan ödünç para alıp almadıkları hususunda tanık olarak beyanlarına başvurulması, faiz karşılığı borç para verip vermediği hususunda detaylı kolluk araştırması yaptırılmasından sonra sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, eksik araştırma ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması, 4-Sanık ... hakkında ...'...

      Davalılar, ... aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddi gerektiğini, sunulan belgelere göre de paranın ödünç olarak verildiğine dair hiçbir açıklama olmadığını, davacı tarafın borç para verdiği iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davacıya borçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, ödünç sözleşmesine dayalı alacak iddiası hakkında yürütülen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2011/6965 sayılı dosyası ile davalılar hakkında 16.800$ karşılığı 25.782,96 TL asıl alacak üzerinden takip başlatmış, takip sebebi olarak "elden verilen borç bakiyesi" gösterilmiştir. 2013/16047-29003 İtirazın iptali davası aşamasında ise davacı borç iddiasının dayanağı olarak ......

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik yapmak Hüküm : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması gözönüne alınarak sanık hakkında tefecilik suçundan beraat kararı verilmiş ise de; dosyadaki mevcut delillerin hüküm kurmaya yeterli olmadığı nazara alınarak, maddi gerçeğin kuşkuya...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik yapmak Hüküm : Beraat Sanığın tefecilik yaptığı iddiasıyla açılan kamu davasında, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması; bu bağlamda vergi tekniği raporu kapsamında ifadesine başvurulan tanık ...’un, sanığa kar payı adı altında ödeme yaptığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, maddi...

            Taraflar kardeş olup HUMK 293/1 maddesi gereği tanıkla ispat mümkündür.Dinlenen davacı tanıkları davacının ödünç verdiği iddiasını doğrulayamamış,paranın ev alımı için gönderildiğini,ödünç verme ile ilgili bilgilerinin olmadığını bildirmişlerdir. Davacı yasal delillerle iddiasını kanıtlayamamıştır. Hal böyle olunca mahkemece davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/810 Esas KARAR NO : 2022/756 DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/10/2022 KARAR TARİHİ : 31/10/2022 Mahkememize tevzi edilen dava dosyası incelenmekle; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : ------ sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan-------- Mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, ---- davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, ----davalarında ----- bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiş olmakla; ------ tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, ----- tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden, -------tarihli ve 5411...

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/115 Esas KARAR NO : 2022/169 Karar DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/02/2022 KARAR TARİHİ : 04/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkillerinin davalılara borçlu olmadıklarının tespitini, başkaca ödeme bulunması halinde ilgili tutarların mahsubu ile fahiş faiz oranının TBK 120. maddesi gereğince yasal sınıra uygun, aksi halde hakkaniyete uygun bir faiz oranına düşürülmesi sonucu yapılacak hesaplama neticesinde borçlu olmadıkları miktarın tespitini talep ve dava etmiştir. ------- sayılı kararı ile: ''1)---- tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki...

                  Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmamaktadır....

                    Yukarıda anılan 90 Sayılı KHK’ya göre tefecilik “yetkili makamdan izin alınmadan faiz veya her ne ad altında olursa olsun, bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işlemlerinin yapılması veya bu işlerin meslek olarak kabul edilmesi ve KHK uyarınca alınan izin iptal edildiği halde ödünç para verme işlerine devam edilmesi” dir. TCK'nın 241. maddesindeki tanım bakımından da bu hükmün aynen geçerli olduğu söylenebilir. Anılan suçun hareket unsuru bir miktar paranın ivaz karşılığı, yani belirli bir miktar fazlasıyla geri ödenmek üzere borç olarak verilmesidir. Kanun açıkça “para”dan bahsetmesi nedeniyle tefecilik suçunun konusunu ancak para oluşturur. Para haricindeki diğer misli şeylerin yani altın veya menkul kıymet değerlerinin kazanç elde etme gayesiyle olsa dahi verilmesi tefecilik sucunu oluşturmaz. Öğretideki genel görüş de bu merkezdedir....

                      UYAP Entegrasyonu