Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin kararında maddi hata olduğunu, açılan belirsiz alacak davasında talep artırılması için davacıya süre verilmesi gerektiğini, muvazaa kabul edildiği hâlde ücret ve ilave tediye alacaklarının zamanaşımına uğrama riski ile karşı karşıya kalındığını ve muvazaa tespitinin uygulanabilirliğinin kalmadığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesinde yapılan 28.07.2020 tarihli değişikliğin dikkate alınması gerektiğini belirterek Daire kararının kaldırılmasını ve dilekçede belirtilen sebeplerden kararın bozulmasını talep etmiştir....

    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, "daha önceden doğan alacağın, daha sonra doğan alacak için muvazaa oluşturmayacağı, takip işlemlerinin hızlandırılması için İKK'nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulmasının, tek başına muvazaayı gösteren vakıa olmadığı, davalı tarafın alacağının, üç ayrı icra dosyasına konu edilen davacı alacağından daha önceden doğduğu ve daha sonraki tarihli davacı alacağı bakımından muvazaa yaratılmayacağı gözetilerek, davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Dairemizce bozulmakla, mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava Türü : Alacak YARGITAY İLAMI Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, davalı kurum nezdinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, aradaki hizmet alım ilişkisinin muvazaalı olduğunu, iş akdinin haklı neden olmadan feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, aradaki ilişkinin ihale ile hizmet alımı olduğunu muvazaa iddiasının yersiz olduğunu , davacının tüm haklarının ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ (MİRAS NEDENLİ) -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 6.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 6.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,5.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı vekili, davacı muvazaa iddialarının yerinde olmadığı belirtilmiş davanın reddini dilemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının temlik aldığı alacağı doğum tarihinin davacının alacağına nazaran önceki tarihli olduğu sonradan doğacak bir alacak için önceden muvazaa yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasında ... ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... ... 7. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, muvazaa yolu ile davalı 3. kişiye satıldığı iddia edilen evin satım işleminin iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın aile hukukuna ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davacının malvarlığı rejiminin tasfiyesine ilişkin bir talebi olmadığı, davanın dayanağının BK 19. maddesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı halde kısmi alacak davası olarak karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu,dava konusu alacaklara dava tarihindeni itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Asıl dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı alacak; birleşen dava ise B.K'nun 18.maddesi gereğince muvazaa iddiasına ilişkin tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 19.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Davalı savunması: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı ve husumet itirazında bulunduklarını, kurumlarının ihale makamı olduğunu, müteaahit firmaların mevcut şartname, sözleşme ve protokol gereği kuruma karşı anahtar teslimi ihale edilen dava konusu işi üstlendiğini, alt işveren tarafından işe alındığını ve bu firmanın talimatı altında çalıştığını, müvekkil kurumun davacı işçi ile arasında herhangi bir bağ ve sözleşme bulunmadığını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddinin gerektiğini, belirsiz alacak davasının açılamayacağını, söz konusu ihalenin kesinleşmiş mahkeme kararları, bilirkişi raporları ve Yargıtay içtihatlarından anlaşılacağı üzere kurumun asıl işi olmadığını, yardımcı iş olduğunu, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini, müvekkil kurumca yapılan ihalelerin 4734 sayılı kamu ihale kanunu kapsamında gerçekleştiğini, muvazaa kurumunun kurucu unsurları; görünürdeki işlem, muvazaa anlaşması, üçüncü kişileri aldatma kastı ve gizli işlemi olduğunu, muvazaa anlaşması...

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, ancak mahkemece hatalı değerlendirildiğini, İstanbul Anadolu 24 iş mahkemesini muvazaa kararının yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini bu karar gereği müvekkilinin başından beri şişli belediyesinin işçisi sayılarak işlem görmesi gerektiğini, muvazaa tespiti sebebiyle açılan alacak davasında muvazaa zaman aşımı olmayacağını kararın zaman aşımı yönünden düzeltilerek talepleri gibi karar verilmesini, ücret alacaklarına ilişkin hükmedilen faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu, yardım alacağının reddedilmesinin hatalı olduğu itirazında bulunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu