Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, davacı tarafın vergi ödemesinden kaynaklı 2.000,00 TL ve araç bedelinden kaynaklı 5.017,53 TL olmak üzere toplam 7.017,53 TL alacağının davalı ...'den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı tarafa verilmesine, 2.500,00 TL araç masrafından kaynaklı alacağın dahili davalılar ..., ..., ... ve Ümüt den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkindir. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçılarına karşı(veya mirasçılar tarafından) devam edilir....

    Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.(Bknz. Yargıtay 14....

    Somut olayda, murisin dava konusu taşınmazın çıplak mülkiyetini ölümünden sonra konutsuz kalmaması için davalı eşine temlik ettiği tüm dosya kapsamı ile sabit olduğundan murisin mal kaçırma amacından söz edilemeyecektir. Nitekim, davacılar da dava dilekçelerinde murisin temlikteki amacının davalıyı maddi olarak garantiye almak olduğunu belirtmişlerdir. 3.3.4. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. VI....

      Mahkemece, davalılar murisinin yapılan takibe icra kefili olduğu ve icra emrinin kesinleştiği, mirasçı olan davalıların tereke borcundan sorumlu oldukları, davalıların mirası reddettiklerine ilişkin iddialarının bulunmadığı, bilirkişi raporunda 8.000 TL asıl alacak, 1.361,10 TL faiz olmak üzere toplam borç miktarının 9.361,10 TL olduğunun belirtildiği gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın toplam 9.361,10 TL üzerinden iptaline, alacak likit olduğundan %40 icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekili ...'nin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 06.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince, murisin temsilcisi olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan temsilcisi olarak da şahsi sorumluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....

          Davalı, kazaya sebep olan murisin mirasçılarından sadece biri olup diğer mirasçılar aleyhine başlatılmış takip ve dava bulunmamaktadır. Mahkemece, iştirak halinde mülkiyette tüm mirasçılar aleyhine takip yapılması gerektiği, tek bir mirasçı aleyhine yapılan takip ve açılan davada dava şartı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Davalının murisin takip tarihinden önce öldüğü anlaşılmaktadır. Borçlunun ölümünden sonra tereke alacaklıları mirası kabul etmiş mirasçılara karşı takip yapabilir. Tereke alacaklısı, takibi tüm mirasçılara karşı yapmak zorunda olmayıp, mirasçılardan birine veya bir kaçına karşı da takip yapabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 641. maddesi uyarınca mirasçılar mirasbırakanın borçlarından müteselsilen sorumlu olduklarından Borçlar kanunu'nun 142. maddesine (TBK m. 163 vd.) göre alacaklı, müteselsil borçlu olan mirasçılardan birinden borcun tamamını isteyebilir. Öte yandan itirazın iptali davası da takibe itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır....

            Taraflar arasındaki alacak- tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, davalı bankanın kredi kartını kullandığını, davalı banka nezdindeki hesabına yapılan 800 TL havalenin bilgisi dışında kredi kartı borcundan mahsup edildiğini, davalı bankanın işleminin haksız olduğunu ileri sürerek 800 TL nin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline ve 40.000 TL tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının kredi kartından kaynaklı borcunun bulunduğunu, 800 TL nin bu borçtan mahsup edildiğini, kalan bakiye alacak üzerinden takip yapıldığını, sözleşmede hapis, takas, mahsup ve rehin hakkının düzenlendiğini, yapılan işlemin sözleşmeye uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin aktif ve pasif yönden yapılan araştırmada murisin pasifinin fazla olduğunu, davacıların murisin terekesini kabul anlamına gelecek bir işlemde bulunmadıklarını, murisin tespit edilen alacaklılarının yargılama aşamasında davaya dahil edildiğini, beyanlarının alındığını, davanın niteliği gereği davalıların yargılama gideri, harçtan ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmadığını gerekçe olarak belirtip davanın kabülüne yönelik karar verilmiştir....

              Şu halde açıklanan yasa hükümleri gereğince, murisin temsilcisi olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan temsilcisi olarak da şahsi sorumluluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....

                Hukuk Dairesi'nin 2007/2486 Esas - 2008/2819 Karar) -Murise ait taşınmazların 26.11.2011 tarihinde murisin sağlığında ölünceye kadar bakma sözleşmesi gereğince mirasçılardan Hacı Mehmet ASLANHAN’ a devredildiği, bu bakımından taşınmazların terekeye dahil olmadığı ve taşınmazların devredilmesinin terekeyi sahiplenme anlamına gelmeyeceği açık olduğu gibi, murisin aboneliğinin olduğu ve murisin ölümünden sonraki dönemde trafonun mirasçılar tarafından kullanılmasından doğan elektrik borcunun murise ait borç olduğu düşünülemeyeceği için elektrik trafosunun mirasçılar tarafından kullanılarak elektrik borcunun devam etmesi terekenin sahiplenmesi anlamına da gelmez. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/7836 Esas - 2018/11 Karar) -Murisin ölüm tarihi 27.09.2012 olup, murisin ölümünden sonra Aydın ili Efeler ilçesi Efeler Mahallesi 6302 ada - 14 parseldeki taşınmazdaki murise ait payın 31.03.2014 tarihinde mirasçılar tarafından satıldığı anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu