Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince; mahkemece alınan bilirkişi rapor ve ek raporu gereği davalı güvenlik şirketinin ayıplı hizmet sunduğu bu nedenle oluşan maddi zarardan sorumlu olduğunu, BK m.58 gereği manevi tazminat şartları oluşmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 53.611,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat talebinin reddine karar süresinde davalı vekilince istinaf edilmiştir....

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucu; Dava, hizmetin ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Alacak(maddi tazminat) talebine yönelik davacı tarafın reddedilen kısma, davalı tarafın kabul edilen kısma yönelik istinaf başvuruları yönünden; Yerel mahkemelerce verilen kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Ancak; yerel mahkeme tarafından kararın verildiği tarih itibarı ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nun 341/2. maddesinde; "Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir," hükmü mevcuttur. Ayrıca, 6100 sayılı HMK'nun Ek 1. Maddesinin 1....

-İzmir zorunlu uçuşları ile ülkeye gönderildiklerini, 4077 sayılı yasanın 6/C maddesi gereğince ayıplı ifa nedeniyle ... olduğu 5.185 Euro’nun iade edilmediğini, keşide ettiği 08.09.2008 tarihli ihtardan da sonuç alamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 20.000,00 TL manevi tazminat ile, davalıya ödediği 5.185 Euro’nun, 23.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir....

    -TL'si manevi tazminat olmak üzere toplam 30.000,00.-TL tazminatın ihtarname tebliğ tarihi olan 09.10.2013 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,davaya konu kamyonun müvekkilince her türlü maddi ve hukuki ayıbı bulunmaksızın üretildiğini, davacı tarafın aracı satın aldığından 1 yılı aşkın süre geçtikten sonra ayıp iddiasına dayalı davacı tarafın maddi ve manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu,müvekkili şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığını ve maddi-manevi tazminatın şartları oluşmadığından davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak,davanın reddini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın yerel mahkemenin gerekçeli kararında açıkça belirtildiği üzere, yanlar arasındaki sözleşme gereğince davalının konaklama hizmetlerini gereği gibi yerine getirmediğinden asıl davanın ayıplı hizmet ve bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit; birleşen davaların ise maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olmasına ve böylece mahkemenin benimsemesine göre, uyuşmazlığın tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanmasına, bu tür uyuşmazlıkların tacirler arası hizmet sözleşmesi niteliğinde kabul edildiği yolunda son Başkanlar Kurulu toplantılarında kararlaştırılarak görevli dairenin Yüksek 23. Hukuk Dairesi olduğunun belirlenmesine göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 23. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 15.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı, ayıplı hizmet iddiasına ilişkin olarak fotoğraf, yaptığı kısmi ödemeye ilişkin dekont ve diğer evrakı dosyaya ibraz etmiştir. Davacı ile davalı arasındaki ihtilafın halli için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi 05/05/2021 tarihli raporunda özetle; "Uyuşmazlık halinde, faturanın verilmesine neden olan iş/hizmetin veya fatura içeriğine ait durumun yapılmış/gerçekleşmiş olduğunun veya gerçekleşmemiş/eksik ve ayıplı olarak yapılmış/gerçekleşmiş olduğunun kanıtlanması gerektiği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında 03.02.2020 tarihi itibariyle ve 24.09.2020 takip tarihinde 23.610,23 TL alacaklı olduğu" mütalaa edilmiştir. Davalı bilirkişi raporuna itirazlarında eksik ve ayıplı iş iddialarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          görüldüğü, müvekkillerinin ızdırap ve acı duygusu ile birlikte mevcut ekonomik koşullar, tarafların sosyal durumları ve hakkaniyet kurallarına riayet edilerek manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken,kısmen red kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür....

          Mahkemece, paket tur sözleşmesinin davalı ve dava dışı...Turizm A.Ş tarafından ayıplı olarak yerine getirildiği, davalı şirketin, turu düzenleyen...Turizm A.Ş’nin acentası olarak 4077 yasa gereğince davacıya karşı sorumlu olduğu, zleşmenin tarafı olan ve tur bedelinin tamamını ödeyen davacıların haklı olduklarını belirterek davanın kısmen kabulüne, 3.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, ödenen 4290,00 Euro’nun ise 29.5.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, 4077 sayılı yasanın 6/C maddesinde düzenlenen “paket tur sözleşmesi” nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, taraflar arasında...

            Mahkemece ayıp iddiasına ilişkin olarak söz konusu medikal ürünleri ameliyatlarda kullanan doktordan 02.09.2019 tarihli rapor alınmış ve bu rapor hükme esas alınmış ise de raporu düzenleyen doktorun hastane çalışanı ve ayrıca medikal malzemeyi kullanan kişi olması nedeniyle bu rapor hükme esas alınamaz. Mahkemece medikal konusunda uzman bilirkişi ve mali müşavirden taraf defterleri de incelenmek suretiyle uyuşmazlığı çözecek şekilde rapor alınması gerekirken yetersiz ve eksik incelemeye dayalı rapora dayalı olarak ürünün ayıplı olduğu sonucuna varılarak davanın kabulü doğru görülmemiştir....

              Dava, satın alınan taşınmazın projeye aykırı şekilde eksik ifa edildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekilinin, eksik ifa olarak ileri sürdüğü sosyal donatı alanları ve tesislerin davaya konu taşınmazın bulunduğu mimari proje kapsamı dışında kaldığı, keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde anlaşılmıştır. Söz konusu eksikliklerin tamamı davalılar değil dava dışı Belediye tarafından imar planı çerçevesinde yerine getirilecek eksikliklerdendir. Taraflar arasındaki sözleşmede de bu hususta açık herhangi bir düzenleme yoktur. Buna göre, davanın reddi gerekirken kısmen kabulü yönünde yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar lehine BOZULMASINA, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu