Davalı site yönetimi istinaf dilekçesinde özetle;davacının zararını ispat etmesi gerektiğini olayda kendi kusuruda bulunduğunu güvenlik şirketi ile akit yaptıklarından kendilerine kusur yüklenemiyeceğini maddi tazminat isteklerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle,manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, davacının evinde gerçekleşen hırsızlık olayı nedeniyle site yönetimi ile güvenlik hizmeti veren şirket aleyhine açılmış hizmetin ayıplı olduğu iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemidir. Maddi tazminat isteği kabul edilmiş her iki davalı maddi tazminat istemi yönünden kararı istinaf kanun yoluna getirmiştir. Manevi tazminat istemi ret edilmiş ve davacı yan manevi tazminatın ret kararı yönünden kararı istinaf kanun yoluna getirmiştir. HMK355.maddesi gereği inceleme istinaf sebepleri ile sınırlı yapılmıştır....
İlk derece Mahkemesince, otel/konaklama hizmetinin ayıplı ifa edildiği iddiasına dayalı uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması hakkında Kanun kapsamında olduğu gerekçesiyle Tüketici Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmiş; karara karşı davalı ... Turizm Yatırımları İnşaat ve Ticaret A.Ş. vekili, talepte bulunulduğu halde teminat mektubunun üzerine konulan tedbir kararının kaldırılmasına yönelik herhangi bir karar verilmediğinden bahisle, istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin kararı süresi içinde davalı ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "... asıl dava açısından; maddi tazminat yönünden; Maddi tazminat talebinin kabulü ile; 43.389,76 TL'nin 15/10/2018 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, manevi tazminat yönünden; Manevi tazminat talebinin reddine, birleşen dava yönünden; Maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden reddine ..." şeklinde hüküm kurulmuştur. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
- K A R A R - Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine ilişkin itirazın iptali ve tazminat istemine yöneliktir. Davalı vekili, davacının müvekkilinin otelde kullanacağı elektrik malzemelerinin taahhüdünü üstlendiğini, ancak gönderilen malzemenin ayıplı ve eksik olduğunun anlaşıldığını ayıplı malzeme ve hizmetin Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığı ile tespit ettirildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre dava konusu faturaların davalı kayıtlarında mevcut olduğu ve davalının 10.564.62 YTL borçlu gözüktüğü davalının ayıp savunmasının yerinde olmadığı bu nedenle itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece; tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporları, içeriğine göre; davalı tarafından davacının siparişinin gereği gibi yerine getirilmediği, kumaşlarla ilgili ayıp ihbarının ayıbın gizli ayıp olması nedeniyle makul sürede yapılmış olduğu, davacının bilirkişi incelemesi nedeniyle zararının 92.874,62 TL olarak tespit edildiği, birleşen dosya davacısının talebinde malın ayıplı olduğunun tespiti nedeniyle haksız olduğu, davacının diğer talepleri ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 92.874,62 TL. maddi tazminatın 10/08/2016 tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat talebinin ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında; manevi tazminat verilmesi gerektiğini, yasal şartların oluştuğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Somut olayda davacının satın aldığı taşınmazın ayıplı olmasından kaynaklanan sebeplerle manevi tazminat talebinin olduğu, taraflar arasında sözleşmeye aykırılık olmasında davacının kişilik haklarının zarar görmesi durumundan söz edilemeyeceği kanaatine varıldığından davacının manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde belirtilen gerekçeler ile Davacı tarafın maddi tazminat talebinin kısmen Kabulü ile; ayıp oranında satış bedelinden indirim bedeli olan 20.604,39- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı tarafın manevi tazminat talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine, dair karar verilmiştir....
Anılan maddeye göre, hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır (Yargıtay 23. HD'nin 2016/991 Esas, 2018/5119 Karar sayılı kararı). Ne var ki somut olayda, hizmetin ayıplı olduğu iddiasına dayanan tacir olan davalı, hizmetin ayıplı verildiğine ilişkin davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu beyan etmediği gibi varsa ayıp ihbarına ve hizmetin ayıplı olduğuna ilişkin bir delil de sunabilmiş değildir. O halde davacıdan hizmet aldığını kabul eden davalı, ayıp iddialarını ispatlayamadığından bu hizmetin bedelini ödemesi gerekir. Ayrıca icra takibine konu edilen fatura sebebiyle davalının, borç tutarını tahkik ve tayin etmesi mümkün olduğundan dava ve takip konusu alacağın likit olduğu da anlaşılmaktadır....
Mahkemece, araç malikin davacının annesi olduğu bu nedenle ayıplı mal iddiası ile eldeki davayı açma ehliyeti bulunmadığı ayrıca davanın haksız fiil temeline dayalıolarak da açılmadığı belirtilerek dava şartı yokluğpndan davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafındana temyiz edilmiştir. Davacı, dava konusu aracı kullanmaktayken geçirdiği kaza sonucu, hava yastıklarının açılmaması nedeni ile yaralandığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, araç malikinin davacı olmadığını, kaldı ki aracın ikinci el olarak satın alınması nedeni ile kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada Bursa 5. Asliye Hukuk ve Bursa Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, asıl dava ile birleşen davada, davalı kooperatif tarafından teslim edilen konutun ayıplı olduğu iddiasına maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. HUMK’nun 25/lll. maddesinde, “Yargıtay’ca verilen merci tayini kararları ile temyiz incelemesi sonucu kesinleşen göreve ve yetkiye ilişkin kararlar davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamından, Bursa Tüketici Mahkemesince davanın esasına ilişkin verilen karar, Yargıtay 11....
Mahkemece; "...Tüm dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın ayıplı ifadan kaynaklı tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....