Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı firma arasında uzun yıllardan beri güvene dayalı ticari ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkili tarafından --- fatura ile davacı firmaya --- değerinde galvaniz sac satışı yapıldığını ve teslim edildiğini, davacı firma tarafından ise satışın üstünden --- faturaya istinaden iade açıklaması ile ---- düzenlediğini, sistemden ----- görülmesi ile davacı ile irtibata geçildiğini, davacı tarafından malların ayıplı olduğu ileri sürülerek faturanın gönderildiğinin beyan edildiğini, müvekkili tarafından ise aralarındaki güvene dayalı ilişki sebebiyle malların geri göndermeleri durumunda inceleme yapılacağının söylendiğini, ancak davacı tarafından iade faturası düzenlenmesine rağmen ayıplı olduğu iddia edilen malların müvekkiline gönderilmediğini, gönderileceği söylenerek müvekkilinin oyalandığını, gelinen noktada davacı tarafından ayıplı olduğu iddia edilen ve iade faturası düzenlenen malların davalıya teslim edilmediği gibi, iade edilmeyen malların...

    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davalının davacıdan zemin malzemesi satın aldığı, zeminde meydana gelen aksaklıkların solvent içeren malzemeden kaynaklanmış olmasının mümkün olduğu ancak davalıya kesilen faturada davacının davalıya sattığı malın solventsiz olduğu, davalının aksi yönde bir itirazına da dosyada rastlanılmadığı, dava konusu faturada yer alan mallara ilişkin ürün numunelerinin incelenmesi sonucunda malzemelerin solventsiz epoksi malzeme olduğunun tespit edildiği, bu haliyle ayıplı mal savunmasının ispat edilemediği, takipten önce temerrüdün gerçekleşmediği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, takibin 30.022,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davacı tarafından davalıya satılan zemin kaplama malzemesinin ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, orjinal boyadan sonra tekrar boyanan aracın sıfır (0) km.araç olarak satıldığı iddiasına dayalı satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davalı vekili, süresinde ayıp ihbarının yapılmadığını, araçta ayıp bulunmadığını, B.K.nun 202/2.hükmüne göre hakimin satış bedelinden tenzile karar vermesinin hakkaniyete uygun olacağını, boyanın ayıplı olması halinde bu durumun aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini gerektirmeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek ürünlerin iadesi ile ayıplı malın bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkin davadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle;davanın kabulüne, Davaya konu mobilya takımının ayıplı olduğunun tespiti ile, satış bedeli olan 14.500,00- TL'nin ayıplı malın davalıya iade tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ayıplı ürünlerin (davacıya hiç teslim edilmeyen 6 adet yemek masası sandalyesi hariç) masrafı davalıya ait olmak üzere davacı tarafından davalıya iadesine karar verilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir....

        TKHK'nın ispat yükü başlıklı 10. maddesinde "(1) Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. (2) Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır." düzenlemesi vardır....

        Dava, davalılar tarafından üretilen ve satışı yapılan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak; malın misli ile değişimi ya da bedelin davalılardan tahsili istemine ilişkin olup,4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince; tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunu anlaması halinde satıcıdan, ayıpsız misliyle değişim ya da verilen bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını isteyebilir. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olaya bakılacak olursa; davacının aracının ayıplı olduğuna ilişkin iddiası kapsamında mahkemece araç üzerinde konusunda uzman bilirkişi ile keşif yapılıp rapor tanzimi sağlanmıştır....

          bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme,malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir.Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” düzenlemesine yer verilerek,ürünün ayıplı çıkması halinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir.Sözü edilen fıkra metninden de açıkça anlaşılacağı üzere tüketici, ürünün ayıplı çıkması halinde ürünün bedelsiz onarımını isteyebileceği gibi sözleşmeden dönerek ayıpsız misliyle değiştirilmesini veya bedelin iadesini isteyebilir....

            HUKUK DAİRESİ Dava; ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 15/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak tüketicinin açtığı seçimlik hakların kullanılması istemine ilişkindir. Bilirkişi incelemesi ile araçta mevcut bulunan boya kusurunun boyanın orjinal olması nedeniyle üretimden kaynaklı olduğu mütalaa edilmiş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. 4077 sayılı kanun gereğince tüketici, aldığı ürünün ayıplı çıkması halinde ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

                Dava; ayıplı araç iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Bakırköy ..... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava konusunun, dosyamız davasının konusu ve davacısıyla aynı olduğu görülmüştür. HMK.nun 166/1-4 maddesinde "aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır."düzenlenmiştir. Mahkememizin ....... Esas sayılı dosyasının taraflarının ..., ... ve ... olduğu, davanın ayıplı araç iddiasına dayalı tazminat tazminat istemine ilişkin olduğu, Bakırköy .........

                  UYAP Entegrasyonu