Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, satım sözleşmesine dayalı ayıplı ifa nedeniyle genel hükümlere göre açılan rücuen tazminat davasıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 112. maddesi uyarınca "Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür." -------- dosyası incelendiğinde; davacısının ---- olduğu, davalılarının eldeki davanın tarafları olduğu, Mahkemece ---- havale tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; satışa konu kazanın durumu itibariyle gizli ayıplı olduğu, söz konusu ihalede kazanın fiyatının---- -- olduğu,---- olduğu, kazanda meydana gelen hasarın kullanım kaynaklı olmadığı ve------ bu olayda kusursuz olduğu, kazanda meydana gelen hasarın imalata dayalı meydana geldiği ve davalıların tam kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır....

    Bu kapsamda davalının ayıplı mal satıldığı nedenine dayalı olarak ödememe defini yerinde olmadığın kabul edilerek borca itirazının haksız olduğundan davacının davasının kabulü ile itirazın iptali yönünden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Yine alacak likit olmakla davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmiştir....

      İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, satım sözleşmesine konu emtianın ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedel iadesi davasıdır. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12., 13., 14. Veya 43. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12., 13., 14. Veya 43. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair; HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 03/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Aksi halde satılan, alıcı tarafından mevcut haliyle kabul edilmiş sayılır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)'nun 23/1-c maddesi; "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır." şeklinde düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)'nun 223/2. Maddesine göre ise, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda ---- geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz....

        Mahkemece; dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair İtirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, satılan malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmeden cayma ile satım bedelinin iadesine ayrıca maddi ve manevi tazminata ilişkin olup, husumet aktin tarafı olan Performans Makine San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile, malın üretici olan Singer Türkiye dikiş Makineleri Ticaret A.Ş.ne yöneltilmiştir. Davalı Performans Ltd. Şti. yetki itirazında bulunmuş diğer davalı ise davanın esastan reddini istemiştir. Her ne kadar mahkemece, performans Ltd....

          DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, ayıp iddiasına dayalı tazminat alacağının tahsili amacı ile girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Her iki taraf tacir olup, tacir olmanın hüküm ve sonuçları kapsamında basiretli davranma yükümlülüğü ve TTK da belirtilen yasal yükümlülükler altındadır. TTK 23/1-c) "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır." hükmünü içermektedir. Yargıtay ... Hukuk Dairesinin ... tarih ve ... Esas ......

            Davalı malın ayıplı olduğunu ancak dava konusu malın içerisinde bulunduğu çuvalın açılması veya kullanılması esnasında öğrenebilecektir. Bu durumda ayıbın gizli ayıp olduğu kabul edilmelidir. Ayıp gizli dahi olsa davalı alıcı makul süre içerisinde satıcıya ayıp ihbarında bulunması gerekir. Ne var ki davalı alıcı malın ayıplı olduğu hususunda davacı satıcıya usulüne uygun şekilde ayıp ihbarında bulunmamıştır. Davalı tarafından cevap dilekçesinde ve delil dilekçesi ekinde dava dışı ------isimli kişiye malın ayıplı olduğuna ilişkin mesaj gönderildiğine ilişkin mesaj görüntülerini sunmuş ise de, bu kişinin davacı şirketle bir bağlantısının olmadığı, sadece alım satım ilişkisine aracılık ettiği anlaşılmış, bu kişiye gönderilen mesajların davacıya ayıp ihbarı yapıldığı anlamına gelmeyeceği kanaatine varılarak davalının ayıp iddiası dikkate alınmamıştır....

              Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan davacı/satıcının ayıp iddiasına dayalı satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davacı tarafça dosyaya sunulan 29/12/2014 tarihli irsaliyeli fatura incelendiğinde davalılardan ... TEKSTİL TURİZM PAZ. TİC. LTD. ŞTİ. Tarafından davacı adına, fatura üzerinde davalının kaşe ve imzasının bulunmasından ötürü kapalı fatura düzenlendiği bu hali ile fatura bedelinin ödendiği görülmüştür. Satıma konu ürünün ayıplı olup olmadığının belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunda;"Dava konusu yatak ve karyolanın ayıplı olduğu, bu ürünler birlikte kullanılan özel ölçüdeki ürünler olduğu için birlikte değerlendirilmesi gerektiği, aksi durum tüketiciyi mağdur edeceği, ürünlerdeki ayıpların kullanım kaynaklı olmayıp,ürünlerin tasarımı ve imalatından kaynaklı olduğu belirlenmiştir" şeklinde rapor sunduğu görülmüştür....

                - K A R A R - Dava açık hesap ekstresine dayalı olarak girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili davacı yanca gönderilen fermuarların ayıplı çıktığını, bu fermuarları diktikleri mallardan dolayı zarara uğradıklarını, ayıp ihbarını 22.6.2006 günü e-posta mesajı ile davacıya bildirdiklerini ve 3.500,-USD reklamasyon yazdıklarını; 30.6.2006 günü 6.442,80 TL.lik fatura düzenlediklerini ve kargo ile teslim ettiklerini, faturanın itiraza uğramadığını, bu nedenle müvekkilinin davacıdan 3.572,45 TL alacaklı olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini, eğer bir alacak tesbit edilirse bunun mahsubunu savunmuştur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Uyuşmazlık sipariş formu ile belirtilen özelliklerde imal edilmesi hususunda anlaşıldığı ileri sürülen malların ayıplı olduğu iddiasına dayalı eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca İşin niteliği ve tarafların sıfatına bakılmaksızın eser (istisna) sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu verilen (TBK m. 470-486) hüküm ve kararları temyizen incelenme görevi 1.2.2013 tarihinden itibaren Yargıtay 15.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 12/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu