Sulh Hukuk Mahkemesince, talebin Kat Mülkiyeti kanunu kapsamında olmayıp sebepsiz zenginleşmeden kaynaklandığı, görevli mahkemenin genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir Somut olayda uyuşmazlık, geçerli karara dayanmadan haksız olarak alındığı iddia edilen yöneticilik ücret alacağından ve yetkisiz olarak bildirilen sigorta giriş bildirgesi nedeniyle tahakkuk ettirilen sigorta primlerinin iadesinden kaynaklanan alacak davasına ilişkindir. Davanın yukarıda belirtilen niteliğine göre taraflar arasında Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 07.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak ve itirazın iptali istemine ilişkin davada Ankara 1. ... ve Sınai haklar Hukuk Mahkemesi ile 8. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kitap tercüme ücretinden kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamında davanın 17/05/2005 tarihinde 3925.00.- YTL. değer gösterilip, Sulh Hukuk Mahkemesinde açıldığı, taraflar arasında sözlü anlaşma gereği kitap tercümesinin yapıldığı ve tercüme bedelinin istenildiği, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı anlaşılmaktadır. ... ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi özel bir mahkemedir, görevleri 5846 Sayılı Yasada düzenlenen uyuşmazlıklar ile 551, 554, 555 ve 556 sayılı K.H.K.lerden kaynaklanır....
Aş'nin ise uluslararası bu şirkete Türkiye'de kurulmuş olan ve faaliyetlerini yürüten A sınıfı seyahat acentesi belgesine sahip bir seyahat acentesi olduğunu, davacının, ekte sunduğu 15/4/2018 tarihli çekin verildiği dönemde çekte lehtar olan ......Ltd Şti'nin başkanı olduğunu, ....... Ltd Şti'nin ise müvekkili şirketinde üyesi olduğu ... 'nin iştiraki olan bir şirket olduğunu, müvekkilinin hizmet verdiği turistlere ören yeri bileti temin etmek üzere, meslek birliği kuruluşu olan birliğin iştiraki olan ... şirketine yönlendirildiğini ve daha önceki yıllarda da olduğu gibi bilet talebinde bulunarak, bilet karşılıkları olmak üzere , davacının başkanı olduğu ...'a 15/03/2018 , 15/04/2018 ve 15/05/2018 tarihli 3 adet çek verdiğini, çekleri bilet temini için teslim ettiklerine ilişkin yazışma ve çek suretlerinin dilekçe ekinde sunulduğunu ancak söz konusu ören yeri biletlerinin müvekkiline teslim edilmediğini, kısaca müvekkili şirketin , bilet satın almak üzere ...'...
Milas Sulh Hukuk Mahkemesi'nce kısıtlı adayının yerleşim yeri adresinin “İsmetiye Mah. ... Cad. Ilgın ...B4 Blok D:4 .../İstanbul” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 411. maddesine göre, “Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir.” Aynı Kanunun 19/1. maddesi uyarınca “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” Dosya kapsamından, 29.08.2021 tarihinde vefat eden kısıtlı adayının son yerleşim yeri adresinin “İsmetiye Mah. ... Cad.... Sokak ... B4 Blok D:4 .../İstanbul” olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın İstanbul 13. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce çözümlenmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince İstanbul 13. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sözleşmenin yerine getirileceği yeri taraflar serbestçe kararlaştırılabilirler. Şayet taraflar bu konuda bir kararlaştırma yapmamışlarsa akdin ifa edileceği yer BK. 73.maddesine göre saptanmalıdır. BK 73.maddesi “Borcun İfa 2010/9113-16578 edilmesi lazım gelen yer, iki tarafın sarih veya zımnı arzusuna göre tayin edilir” hükmünü öngörmüştür. Somut olayda davacının vekalet ücretinden doğan alacağının nerede ifa edileceğine dair açık bir kararlaştırma bulunmamaktadır. Ne var ki hayatın olağan akışı içinde ve vekalet ücreti alacağının avukatın işyerinde (bürosunda) ödeneceğine dair zımnı bir anlaşmanın varlığı kabul edilmelidir. Hal böyle olunca para borcuna ilişkin akdin ifa yerinin... olduğunun kabulü ile yetkisizlik itirazının reddi ile işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 ... Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 ... Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir. 2.4721 ... Kanun’un “Yerleşim yeri” başlıklı 19 uncu maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” 3. 4721 ... Kanun’un “Vesayet işlerinde yetki” başlıklı 411 inci maddesi şöyledir: “Vesayet işlerinde yetki küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir.” C. Değerlendirme Dosya kapsamından, kısıtlı adayının yerleşim yeri adresinin Tekeliören Mah. Tekeliören Sok. No:153 Tarsus/Mersin olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Tarsus 2. Sulh Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. III. KARAR Açıklanan sebeplerle; 6100 ... Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 ... Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, Tarsus 2....
tarihi eserler üzerinde tarafsız bilirkişi kurulu tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 28/12/2005 tarihli rapor ile 1 adet diademin ( gözbağı ) Helenistik, 2 adet sikkenin klasik Foça, 4 adet sikkenin Bizans, 86 adet sikkenin Helenistik dönemlerine ait olduğunun, eserlerin tamamının 2863 sayılı Kanunun kapsamında tasnif ve tescile tabi, müzelik değerde kültür varlığı niteliğini haiz bulunduğunun tespit edildiği, aynı bilirkişi kurulundan alınan 25/06/2006 tarihli ek raporda ise 92 adet sikkenin basım yerlerinin Rodos olmasına rağmen Anadolu'da, bilhassa Batı Anadolu'daki ören yerlerinde bulunmakta olduğu ve söz konusu eserlerin Türkiye kaynaklı kültür varlıkları olduğunun belirtildiği, sanık tarafından suç tarihinden kısa bir süre önce belirli aralıklarla yurda giriş ve çıkış yapıldığının tespit edildiği,sanığın suça konu eserlerin Yunan asıllı Cosla isimli kişi tarafından kendisine emaneten bırakıldığına, eserleri Türkiye'den getirmediğine dair inkara yönelik savunmalarının...
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tacir olan davalının, serbest iradesiyle imzaladığı sözleşmelerin ve eki ihale dokümanlarının içeriğinde yer alan hükümlere ve yükümlülüklere bağlı olduğunu, bu nedenle davalı şirketin, kesinleşmiş mahkeme kararına istinaden dava dışı işçiye yapılan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık ücretli izin alacağı ödemelerinin tamamından sorumlu olacağını, dava dışı işçiye ödenen mahkeme harç giderleri ile vekalet ücretleri ve faizlerin de tamamından sözleşme ve eki şartnameler gereği mevzuatla kabul edilen yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle işçiye yapılan ödemelerin dayanağı olan alacak davalarının açılmasına sebebiyet veren davalı alt işverenin sorumlu olması gerektiğini, asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğini, rücu davalarındaki uyuşmazlığın...
maddesinde belirtildiği üzere, bulunan veya yeri bilinen kültür varlığının, 3 gün içerisinde ilgili birimlere bildirilmemesinin gerekli olduğu, olayda ise sanığın davaya konu eserleri 1 gün önce bulduğunu beyan ettiği ve sanığın beyanının doğru olmadığına dair delillerin elde edilemediği, tüm bu nedenlerle sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin delillerinin bulunmadığı ve yargılama neticesinde mahkemece beraatine karar verilmesinde bir aykırılığın olmadığı anlaşılmakla; Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, atılı suçun sanık tarafından işlendiğine ilişkin delillerin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 09/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
bırakıldığını ve 258 ada 28 parsel olarak Şenel Aktaş adına ölçüldüğünü, 12/01/2021 tarihinde Maliye Hazinesi adına orman sınır dışına çıkarılan taşınmaz arazilerden Ordu İli, Ulubey İlçesi, Ören köyü , Kalcaltı-Karaeğme Mevkii'nde 128 ada 260 parsel nolu fındık bahçesinin Hüseyin Aktaş adına askıya çıktığını, bu nedenle Ordu İli, Ulubey İlçesi, Ören Köyü , Kalcaltı-Karaeğme Mevkii'nde 258 ada 33- 34 ve 28 parsel no ile askıya çıkan taşınmazların tekrar ölçümünün yapılması ve sınırlarının belirlenmesi istemi ile dava açmıştır....