tazmin eden sanık hakkında kamu davası açılamayacağından CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi sebebiyle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi, zarar karşılanmıyor ise sanığa kaçak su kullanım bedelini hükümden önce ödemesi halinde TCK'nın 168/5. maddesi uyarınca etkin pişmanlıktan yararlanabileceği hususu hatırlatılıp talep etmesi halinde zararı gidermesi için kendisine makul bir süre verilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 24.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 31/08/2012 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; zamanaşımından ve hakdüşürücü süreden davanın reddine dair verilen 08/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davacı ... Genel Müdürlüğüne ait .......
Yani, davacı şirkete fazladan tahakkuk ettirilen ve yukarıda detaylı hesabı tekraren verilmiş bedelin, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizle birlikte davalı kurum tarafından ödenmesi gerektiği kanaati oluşmuştur. Mükerrer tahsilata ilişkin fazla bedel 22.248,86 TL olarak hesaplanmış, davacının talebi üzerine işbu bedele dava tarihinden itibaren işleyen yasal faiz ile hesaplanmış gecikme zammı ile birlikte davalı kurum tarafından davacı şirkete ödenmesi gerektiği kanaati oluşmuştur. Şeklinde hazırlanan rapor mahkememize ibraz edilmiştir. İşbu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması sebebiyle yargılama esnasında tarafların rapora karşı itirazları reddedilerek davacıya davasını belirli hale getirmek üzere HMK m.107/2 hükmü uyarınca verilen süre içerisinde davacı tarafça sunulan beyan dilekçesinde "......
Şti. adına tescilli serbest dolaşıma giriş beyannamesine ait Ek-12 formu gelmeden teminatın serbest kalmasına yol açarak idare aleyhine 390.210 TL kurum zararı oluşmasına sebebiyet verdiğini, serbest kalan teminatın anılan davadışı şirketten tahsil edilemediğini, bu durumun müvekkili kurum müfettişlerince hazırlanan soruşturma raporu ile ortaya çıktığını belirterek anılan miktarda kurum zararının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, dava tarihi itibariyle doğmuş bir kamu zararı bulunmadığını, 19/10/2006 tarih ve 26324 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 17. maddesinde yer alan tanıma göre davalıya atfedilen olayın vuku bulmasıyla henüz bir ÖTV borcu doğmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, Körfez 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; " Davanın KABULÜNE, Kurum zararı olan 8.326,98 TL peşin değerli gelirin onay tarihi olan 18/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı Kuruma ödenmesine, " karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere sigortalı işçiye işverenin gerekli eğitimi vermediği ve gerekli önlemleri almadığı, sigortalının %10 oranında kusuru bulunduğunun kabulünün hatalı olduğu ve resen gözetilecek nedenlerle yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın istinaf incelemesi ile kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, Kurumun rücu'en alacak istemine ilişkindir....
Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, davalının müvekkili kurum nezdinde su tahsildar görevlisi olarak çalıştığı dönemde yatırılan su paralarını kurum kayıtlarına yansıtmadan zimmetine geçirdiğini, davalı hakkında yapılan ceza yargılamasında yaptığı eylemi ikrar ettiğini, zimmete geçirilen para sebebiyle kurum zararının oluştuğunu belirterek tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece Mahkemesince; " 1.000,00 TL ilk peşin sermaye tutarlı gelir bağlama işlemi, 1.000,00 tl geçici iş göremezlik ödemeleri nedeniyle oluşan kurum zararı, 1.000,00 tl tedavi giderleri nedeniyle oluşan kurum zararı olmak üzere toplam 3.000,00 tl nin bağlanan peşin sermaye değerli gelirin gelir bağlama onay tarihinden , iş göremezlik ödemelerinin ödeme tarihlerinden, tedavi giderlerinin sarf ve ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine, " karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur oranının %60 olorak tespit edilmesinin hatalı olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığından alacağın zamanaşımına uğradığından bahisle hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğunu, dava açılması ile zamanaşımının kesildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını, yeniden karar verilmesini istemiştir....
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 17/02/2014 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile katılma yoluyla davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararı nedeniyle rücuen alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve katılma yoluyla davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; müvekkili tarafından Ankara 14....
davacı şirkete tebligat yapmasında hukuki yarar olmadığını, zaten kamu zararı ortaya çıktığında davacı şirketin ilgili kamu zararını ödemek bir yana icra işlemlerine devam edip müvekkili kurumdan alacağını tahsil etme gayesinde olduğunu, sonraki aşamalarda da kamu zararının tahsili adına davalı şirket tarafından yapılan hiçbir işlem olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, raporda davacı Erçak ile dava dışı Erce şirketleri arasında organik bağ bulunduğunun belirtildiğini, organik bağ bulunması sebebiyle kamu kurumu olan müvekkili kurumun kamu zararı alacağını elbetteki takas yolu ile mahsup etme hakkı olacağını, raporun organik bağ yönündeki tespitlerinin haklılıklarını ortaya koyduğunu, mahkemece sadece tebligatın usule aykırılığı sebebiyle gerekçe oluşturulmasının yasaya aykırı olduğunu, müvekkili kurum Fatsa Belediye Başkanlığı'nın önceki dönem temizlik ihaleleri sebebiyle İçişleri Bakanlığı'nca müfettiş görevlendirildiğini, müfettişin 10.12.2019 tarihli...
kapsamında uygun olduğunu, Davalı kurum tarafından düzenlenen ek fatura tahakkuku bedelinin 8.920,33 TL olması sebebiyle, aradaki farkın (8.920,33 - 8.176,96 = 712,42 TL) menfi tespit olarak değerlendirilebileceği, " şeklinde mütalaa etmiştir....