WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 15/12/2014 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; görevsizlikle davanın reddine dair verilen 09/05/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekilince tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 26/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/05/2013 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeni ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 01/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 12/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2019 NUMARASI : 2018/6 2019/435 DAVA KONUSU : Rücuen Alacak KARAR : Taraflar arasındaki rücuen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı Kurum vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

      Şubesi vekili Avukat ... tarafından, asıl ve birleşen davada davalı ... aleyhine 25/05/2006 ve 05/01/2009 günlerinde verilen dilekçeler ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflarca süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Asıl dava ve birleşen dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, birleşen dava hakkında hüküm tesis edilmemiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerine karşı zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, oluşan kazada müvekkili şirketin herhangi bir kusuru olmadığını, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin gerektirdiği tüm önlemlerin alındığını, kazazede sigortalının olaydan sonra jandarmada verdiği ifadede olayın kendi dikkatsizliği sonucunda meydana geldiğini beyan ettiğini, talep edilen alacak kalemlerine, faiz ve faiz başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini belirterek, açılan davanın reddine, vekalet ücretinin ve mahkeme masraflarının davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "... 1- Davanın konusuz kalması sebebiyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, ..." karar verilmiştir....

        Kullanılan elektrik davaçının elektrik sayacından geçmiş ve bu sayaç tarafından kaydedilmiş olup kullanılan tümi elektrik bedeli davacının faturalarına yansımış ve tüm elektrik bedeli davacı tarafından ödendiğini, Tüm fatura bedellerinin davacı tarafından ödenmiş olması nedeniyle davalı kurumun herhangi bir zararı bulunmayıp kaçak elektrik iddiasıyla davacıya ceza kesilmesinde davalının hukuki bir zararı bulunmadığını, Davalı şiket tutanakların geçerli delil hükmünde olduğunu iddia etmişse de tutanaklar incelendiğinde davalının ve tanık veya başka kişilerin imzasını taşımadığı, sadece kurum personeline ait olabilecek kişilerin imzalarını taşıdığı davat tarafından davalı kurum nezdinde itiraz edildiği ve halihazırda mevcut davanın açıldığı sabittir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kurum zararı nedeniyle alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. K A R A R Hükmüne uyulan Dairemizin 16/11/2020 tarih 2020/2685 E - 2020/3934 K sayılı bozma ilamında özetle; hem Dairemizin bozma kararında değerlendirilmesi istenilen İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğünün ceza mahkemesine gönderdiği 17/09/2013 tarihli cevabi yazı, hem de bozmadan sonra dosyaya giren aynı müdürlüğün 30/04/2014 tarihli yazısı ve bu yazıya ekli evraklar dikkate alındığında, mahkemece kamu zararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gereğine değinilmiştir....

            DAVA KONUSU : (Rücuen Alacak) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı kurum vekili dava dilekçesinde özetle; kurum sigortalısı Ali Çakır'ın davalı işyerinde çalışmakta iken 14/04/2015 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu % 14 oranında malul kaldığını belirterek, gelir, geçici iş göremezlik ve tedavi giderinden kaynaklanan kurum zararı sebebiyle 10.000,00- TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle talep miktarını 56.829,82 TL olarak ıslah etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmayacağını, sigortalının tam kusurlu olduğunu, iş güvenliği konusunda her türlü tedbiri alan şirketin kusuru bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....

            T6, T7 ve işveren T3 isteyebileceği kurum zararı 30.065,59 TL olup, sigorta şirketi ise söz konusu bu zarardan poliçe limiti ile sınırlı sorumludur; ayrıca davacı kurumun yalnızca davalı işveren T3 isteyebileceği kurum zararı ise 10.932,96 TL olmak üzere, kurum zararının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle, "Davanın KABULÜ ile, 1- 30.065,59 TL kurum zararı alacağı olan peşin sermaye değerli gelirin, tahsis onay tarihi olan 25/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar T3 T7 T6 T8 Şirketinden (poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Bakiye 10.932,96 TL kurum zararı alacağı olan peşin sermaye değerli gelirin, tahsis onay tarihi olan 25/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T3 tahsili ile davacıya verilmesine," karar verilmiştir....

            , ortak olan şirketin alacağının tahsilinden vazgeçmesi sebebiyle oluşturulan özel karşılık hesabının 213 sayılı Kanun'un 324. maddesi kapsamında olduğunun Mahkemece de tasdik edildiği, anılan madde kapsamında vazgeçilen alacak için oluşturulan özel karşılık hesabının itfa edileceği zarar tutarının ticari bilanço zararı olduğu, 213 sayılı Kanun'un vazgeçilen alacakları da ihtiva eden ''Değerleme''ye ilişkin üçüncü kitabının ticari bilançonun oluşumuna dair hükümleri ihtiva ettiği, ekonomik sıkıntının temel göstergesinin ticari bilanço zararı olduğu, ticari bilanço kârı bulunmakla birlikte istisna ve indirimlerden yararlanması sebebiyle beyanname üzerinde mâli zararı çıkan bir mükellefin durumu değerlendirildiğinde, vazgeçilen alacak tutarına ilişkin özel karşılık hesabının beyanname üzerinde çıkan mâli zarar tutarı ile itfa edilmesi gerektiğini söylemenin Kanun'un amacına ters düştüğü belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir...

              UYAP Entegrasyonu