İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2022 NUMARASI : 2018/70 2022/48 DAVA KONUSU : Rücuen alacak KARAR : Taraflar arasındaki rücuen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı kurum vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, sigortalı Erdal Metin'in, meslek hastalığı sonucu %10,02 oranında sürekli işgöremez duruma girmesi sebebiyle 58.178,11 TL ilk peşin değerli gelir bağlandığını, 801,02 TL hastane ve tedavi masrafı yapıldığı ve 646,50 TL geçici işgöremezlik ödeneği ödendiği belirtilerek şimdilik 10.000,00 TL'nin onay, sarf ve tediye tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesi'nce yargılama konusu yapılıp daha sonra birleştirmeye konu olan davaya dayanak 19.02.2014 ve 13.03.2014 tarihli tutanakların oluşan hukuki kesinti sebebiyle yerinde olarak 06.06.2014 tarihli ilk iddianame kapsamında değerlendirilip mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu bu davaya konu tutanaklar sebebiyle oluştuğu belirlenen vergili ve cezasız 1.664,16 TL kurum zararına ilişkin ödeme yapılıp yapılmadığı kurumdan sorulup ödeme yapılmışsa bu miktar mahsup edildikten sonra kalan miktarın ödenmesi halinde TCK 168/5, CMK 223/8. maddeleri gereğince etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandırılarak düşme kararı verileceği ihtar edilerek makul bir süre verilmesi, ödendiği taktirde düşme kararı verilmesi, ödenmediği taktirde yargılmaya devamla dosyadaki delillere göre hüküm kurulması gerektiği halde, belirlenen kurum zararı tebliğ edilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, 2-04.02.2015 tarihli tutanağın 1 numaralı bozma sebebinde belirtilen...
Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2012/236 Esas ve 2014/92 Karar sayılı dosyasında görülen davada, davalı sürücü T3 kazanın oluşumunda kusurlu olduğu kanaatine varılmakla hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, anılan dosyanın halen temyiz kanun yolu incelemesi sebebiyle Yargıtay'da olduğunu, bunun yanı sıra, vefat eden kurum sigortalısı Mehmet Ali Yılmaz'ın mirasçıları tarafından trafik-iş kazası sebebiyle tazmin sorumluları aleyhine Denizli 1....
Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2012/236 Esas ve 2014/92 Karar sayılı dosyasında görülen davada, davalı sürücü T3 kazanın oluşumunda kusurlu olduğu kanaatine varılmakla hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, anılan dosyanın halen temyiz kanun yolu incelemesi sebebiyle Yargıtay'da olduğunu, bunun yanı sıra, vefat eden kurum sigortalısı Mehmet Ali Yılmaz'ın mirasçıları tarafından trafik-iş kazası sebebiyle tazmin sorumluları aleyhine Denizli 1....
İlk derece mahkemesi kararında özetle; "Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, mağdurlara bağlanan ilk peşin değerli gelirden kaynaklı kurum zararı olan 147.229,74 TL rücuen tazminat alacağının gelir bağlama onay tarihi olan 30/01/2019'dan itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Cenaze yardımı ödemesinden kaynaklı kurum zararı olan 178.50 TL rücuen tazminat alacağının ödeme tarihi olan 28.08.2019'dan itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,..." karar verildiği görülmüştür. Davacı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, talep arttırım dilekçesine değer verilmemesinin yerinde olmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini beyan ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın talepleri gibi kabulünü istemiştir....
Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı kurum hesapları arasında uyumsuzluk olduğunu, başka bir anlatımla hesap mutabakatı yapılamadığının ortada olduğunu, bu durumda davacıya ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, aksi halde kamu zararı ortaya çıkacağını, müvekkili kurumun nakit akışı çerçevesinde ödeme yaptığını, bu bağlamda davacıya ödemelerinin yapılmamasının izahtan vareste olduğunu, davacı ile davalı kurum arasında hukuki ilişkinin var olmasının davacının alacaklı olduğu anlamına gelmeyeceğini, bilirkişi incelemesi neticesinde alacaklı olup olmadığının ortaya çıkacağını, bu haliyle inkar tazminatına ve itirazın kaldırılmasına karar verilemeyeceğini beyan etmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 05/08/2014 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; müvekkili kuruma bağlı ......
İlk Derece Mahkemesi'nce; 5393 sayılı yasanın 49/8. maddesinde yer alan düzenlemede yeni personel alımı nedeniyle belirlenen oranın aşılması sebebiyle oluşacak kamu zararının yasal faizi ile birlikte belediye başkanından tahsil edileceği düzenlemesine yer verildiği, sadece personel giderlerinin yasal sınırları aşmış olması sebebiyle yeni personel alınmasının ise kamu zararının oluşması için yeterli olmayıp böyle bir işlemin kamu zararı olarak değerlendirilebilmesi için 5018 sayılı yasanın 71. maddesindeki kamu zararının bütün unsurlarını taşıması gerektiği, dosya içeriğinden, usulsüz olarak alınan geçici işçilerin çalıştırılmadığı ya da işçilere çalıştırılmadan ücret ödemesi yapıldığı şeklinde bir iddianın bulunmadığı, somut olayda dava dışı alınan işçilerin Belediyede çalışarak hizmet verdikleri, bu nedenle kendilerine ücret ödendiği, bu durumda haksız eylemin zarar unsuru gerçekleşmediğinden, ortada mevcut bir kurum zararından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş...
GEREKÇE : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21/1. ve 76/4. maddeleri olan davada, Kurum sigortalısı Durmuş Koyuncu'nun davalı iş yerinde 20/05/2008 günü saat 09.30 sıralarında yük asansörü ile üst kattaki boyahaneye çıkarılan malzemelerin indirilmesinden sonra tekrar aşağıdaki malzemelerden yukarı çıkarmak amacıyla asansör kabinine binip aşağı inmek isterken asansörün halatının kopması sebebiyle kabinle birlikte aşağı zemine düşmesi sonucunda yaralanması şeklinde gerçekleşen iş kazası hakkında oluşa uygun kusur raporu kapsamında tespit edilen kusur oranı dikkate alınarak yargısal içtihatlara uygun şekilde belirlenen Kurum zararı ile sorumluları hakkında sonuca varıldığı göz önünde bulundurularak mahkeme kararının vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı Kurum vekilinin ve davalı vekilinin istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK'nın...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın Kabulüne; 1- 210.657,44 TL kurum zararının ( peşin sermaye değerli gelirin) gelir onay tarihi olan 24/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine..." karar vermiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle: Kusur raporunda kurum sigortalısına kusur izafe edilmemesi gerektiği, tüm kusur işverene ait olmasına rağmen kazazedeye kusur verilmesi nedeniyle kurum zararı tam olarak karşılanmadığından bahisle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355'inci maddesi uyarınca istinaf incelemesi kamu düzenine aykırılık bulunmadığı durumlarda istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmaktadır. Uyuşmazlık konusu Kurumca ödenen Peşin Sermaye Değerinin rücuen tazminidir....