"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi ile, müvekkilinin 11.06.2000 tarihine kadar davalı kooperatifin yönetim kurulu başkanlığını yaptığını, kooperatif üyelerinin aidatlarını zamanında ödenmemesi nedeniyle işlerin aksamaması için çeşitli aralıklarla kooperatif hesabına yatırdığı toplam 25.540,00 TL'nin, davalı kooperatifçe kendisine geri ödenmediğini ileri sürerek, bu meblağın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif temsilcileri, davacı tarafın belgeye ve faturaya dayanmayan alacak taleplerini kabul etmediklerini beyan etmişler, davalı vekili ise haksız davanın reddini istemiştir....
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada; bozmaya uygun olarak ayrıntılı bilirkişi incelemesi yapılmış olup, davalıların kooperatif yönetim kurulu üyesi oldukları dönemde, basiretli bir tacir gibi davranmadıkları, kooperatif çıkarlarını gözetmedikleri, kooperatifi kötü yönettikleri ve zarara uğrattıkları sabit olduğu, davalılardan ...’ın kooperatif ve yönetim kurulu üyesi olmamasına rağmen yönetim kurulu kararlarında imzası olması sebebiyle haksız fiil sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, 06.03.2010 tarihli olağan genel kurul toplantısında davalılar ve arkadaşları tarafından yönetim kurulu üyelerinin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmeleri yönünde verilen önerge sonucunda müvekkilinin ve diğer yönetim kurulu üyelerinin azledildiğini, yönetim kurulu seçimi şeklinde bir gündem maddesi olmadığını, kooperatif yönetim kuruluna seçilen müvekkilinin ve arkadaşlarının görev sürelerinin 2011 yılında bittiğini, davalıların herhangi bir azil sebebi göstermeksizin bu yönde önerge verdiklerini, davalılardan ...'...
-K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatif yönetim kurulu üyesi olan müvekkilinin 31.10.2008 tarihli yönetim kurulu toplantısına katılmak için toplantı salonunda hazır olduğunu, ancak kooperatif yönetim kurulu başkanı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen genel kurul kararının iptail davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 08.04.2013 gün ve 1715 Esas, 2227 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi kooperatif temsilcileri tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, davalı kooperatifin 20.06.2009 tarihinde yapılan genel kurulda yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine, yeni yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçilmesine ve bütçenin onaylanmasına ilişkin kararların iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif temsilcisi, davanın reddini savunmuştur....
Maddesi ( yeni TTK m. 369) uyarınca yönetim kurulu üyelerinin, şirket işlerinde gösterecekleri dikkat ve basiret hakkinda Borçlar Kanunu gereğince bir vekil gibi sorumlu olacakları açıktır. Dolayısıyla yönetim kurulunun tüm faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekmektedir. Bu durumda kooperatifi temsil ve yönetecek olan yönetim kurulu, kooperatifin başarısı ve amacına ulaşması için kanun ve anasözleşme hükümleri dâhilinde tüm Hukuki, ticari iş ve işlemleri özenle ve tizilikle yerine getirmesi gerekmektedir. Diğer yandan, bu sorumluluklarını yerine getirmeyen yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif memurları kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan K.K. 62/3. Maddesi uyarınca sorumludur.” Eski TTK 336/1 ve 5. maddesi ile 338. maddelerine ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı TTK nun 553. maddesine göre de, bu görevlerini kasten veya ihmalen yerine getirmeyen yönetim kurulu üyelerinin müteselsilen sorumlu olacağı vurgulanmıştır....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı kooperatifte son 10 yıl süresince görevde bulunan Yönetim Kurulu Üyelerinin hatalı, usulsüz ve hukuka aykırı işlemler yaptığının tespit edildiğini, bu konuda ... Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturma başlatıldığını, dönemin kooperatif başkanı...'...
Dava dilekçesinde davalı olarak kooperatif tüzel kişiliğinin gösterilmemiş olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, dava dilekçesindeki anlatımlardan davacının husumetinin kooperatif tüzel kişiliğine yönelik olduğu, bu amaçla kooperatifi temsilen kooperatif yönetim kurulu üyelerinin ismine dava dilekçesinde yer verilmiş olduğu dikkate alındığında bu hususun temsilcide hata olduğu kabul edilerek davanın kooperatif tüzel kişiliği aleyhine açıldığının kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kooperatifin yönetim kurulu ve tasfiye kurulu üyelerinin sorumluluğundan kaynaklanmaktadır. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin bozma kararı bulunmaktadır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in oğlu, ...’in ise eşi olduğunu, takibe dayanak bonoların sonradan tanzim edilmekle beraber ...’in yönetim kurulunda olduğu zaman dilimi kriter alınarak doldurulduğunu, eski yönetim kurulu üyelerinin imzasını taşımadığını, genel kurula taşınmamış bir borç olduğunu, kooperatifler kanununa göre suç oluşturan eylem hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını ileri sürmüştür. Davalı ...’in de sanık bulunduğu Karabük Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/141 esas sayılı davasında sanıkların (eski yönetim kurulu üyeleri) Kooperatif Kanunu'na muhalefet, görevi kötüye kullanmak suçundan dolayı yapılan yargılamada beraatlerine karar verildiği anlaşılmaktadır. BK’nun 53.maddesinde hükmüne göre Ceza Mahkemesinin maddi vakıayı saptayan kararların hukuk hakimini de bağlayacağı gözetilerek anılan Ağır Ceza Mahkemesi dava dosyasının kesinleşip kesinleşmediği araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....