Dosya kapsamında bilgi ve belgelere göre, davalının herhangi bir hisse devri olmaksızın çocuklarının isteği üzerine, 30.05.1997 tarihli yönetim kurulu kararı ile kooperatif üyesi olarak kabul edildiği ve aynı tarihli yönetim kurulu kararı sonucunda kendisine 13 ve 14 no'lu dükkanların tahsis edildiği, kooperatif genel kurullarına davet edildiği, 12.06.2005 tarihli ve 22.01.2006 tarihli hazirun cetvellerinde imzasının mevcut olduğu, keza, muhtelif tarihlerde aidat ödemeleri de yaptığı anlaşılmakta olup, davalının bu delillere karşı herhangi bir itirazı bulunmamaktadır. İzah edilen deliller karşısında, davalının uzun süredir kooperatif üyesi olduğu görüldüğünden, kooperatif üyeliği sıfatı taşımadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır....
Asıl davada davacı ... vekilinin mürafaa talebinden vazgeçmesi nedeniyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Asıl davada davacı vekili, davacı ...’in genel kurul toplantısında başkan seçildiğini, diğer davacıların ve davalıların üye seçildiğini, davalılardan...’nın yönetim kurulu üyeliğinin düşürüldüğünü, davalıların, davalı ... başkanlığında usulsüz olarak toplanıp kararlar aldıklarını, bu toplantılara üyeliği düşürülmüş olan...’nın da katıldığını, davalıların ayrıca yeni bir yönetim kurulu defteri çıkararak tasdik ettirdiklerini, ticaret sicilin de ilanının kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek asıl davada davalıların aldığı yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun kabulüne, Ticaret Sicil Memurluğu’nun 17.04.2017 tarihli tescil ilanının durdurulmasına, 2. karar defterinin geçersiz kılınmasına, birleşen davada ise 12.04.2007 tarihli yönetim...
Daha sonraki evrede ise giriş talebinin kabulü yoluyla veya payın bir başkası tarafından devir alınmasının yönetim kurulu tarafından kabulüyle ortaklık gerçekleşir. Bir diğer ihtimal olarak ortaklığın taşınmaz mülkiyetine veya bir teşebbüsün işletilmesine bağlandığı durumlarda, taşınmazın veya işletmenin devir alınması hâlinde ortaklık sıfatı kazanılır. Son olarak ise ana sözleşmede hüküm bulunması durumunda miras ile kooperatif paydaşlık hakkı kazanılır. Kooperatif ortağı olunmasında “açık kapı ilkesi” geçerlidir. Ortak olmak için yöneticilerin istekleri değil, objektif şartların gerçekleşmesi yeterlidir. Kooperatif ortaklığına girmek için gerçek kişilerin medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmaları gerekir. Ortak olmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler, kooperatif ana sözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvururlar....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/623 KARAR NO : 2021/1023 DAVA : Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/11/2020 KARAR TARİHİ : 14/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı ...' nin yönetim kurulu üyeliği görevinde bulunduğunu, müvekkilinin işe giriş tarihinden itibarin cüzi miktarda ödemeler aldığını, birikmiş bakiye alacağı için davalı firma ile şifahen görüşmeler yaptığını ancak ödeme yapılmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalı tarafın müvekliine ödemesi gereken şimdilik ...-TL huzur hakkı alacağının dava tarihinden itibaren hesaplanacak aylık faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
yönetim kurulu kararları ve 28/10/2018 tarihinde kooperatif genel kurulunun 5 nolu gündem maddesi gereği 20/12/2018 tarihine kadar üye başı 40.000,00 TL ödeme yapılması kararlaştırıldığını, davalının yönetim kurulu kararlarına göre 9 adet üyeliği bulunduğundan ve ödeme yapılmadığından ihtarname keşide edilerek İzmir ......
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, kooperatif üyeliğini, annesi Döndüye Kibar'dan devraldığına ilişkin yazılı bir belge bulunmamakla birlikte, 25.11.2014 tarihinde beyanı alınan Döndüye Kibar'ın, üyeliğini hak ve borçlarıyla davacıya devrettiğini, devirden önceki ödemelerin de davacı oğlu tarafından gerçekleştirildiğini beyan ettiği, kooperatif kayıtlarında resmi olarak üye bildirimi gerçekleşmemiş ise de, kayıtlarda, devir tarihinden sonra bildirimlerin ve yazışmaların bizzat davacı ile yapıldığı, bu nedenle, davacının, eylemli olarak davalı kooperatif üyesi olduğunun kabulü gerektiği, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca, üyeliği devralan üyenin, üyeliği aktif ve pasifiyle birlikte devraldığı, bu nedenle, davacının, üyeliği devraldığı tarihten önce, üyeliği devreden annesinin yaptığı ödemeleri de talep edebileceği, ancak kooperatif üyeliğinden istifa eden davacının yapmış olduğu bütün ödemeleri değil, istifa...
Davalı kooperatif, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; davacının peşin ödeme yaptığı dava dışı T... kooperatif üyesi olmayıp kooperatifin yüklenicisi olduğu, davacı tarafından ödenen 25.000,00 TL'nin kooperatifin hesabına girmeyip yüklenici T....ödendiği, ayrıca 13.05.2003 tarihli kooperatif yönetim kurulu kararında kooperatif başkanının isim ve imzası bulunup diğer yönetim kurulu üyelerinin imzalarının alınmadığı, bu durumda geçerli bir yönetim kurulu kararından söz edilemeyeceği, buna rağmen 13.05.2003 tarihli ortaklık senedinin davacı İ.....
den üyelik devraldığı konusunda alınmış bir yönetim kurulu kararı bulunmasına rağmen,.... isimli bir kişinin hiç bir zaman üye olmadığının tespit edilmiş olduğu ve davacı tarafından sunulan ödeme makbuzlarına göre, davacının üye olurken üyeliği devraldığı öne sürülen kişi yerine kooperatife ödeme yapmış olduğu ve ayrıca ... davacının sahip olduğu hisseye ilişkin hesapların kooperatif yevmiye defterinde.... isimli bir üyeden boşalan üyelik üzerinden takip edilmiş olduğunun da davacının bu kişiden üyelik devraldığı anlamına gelmediği dikkate alındığında, davacının üyelik devri yoluyla değil de, bedelini ödeyerek doğrudan kooperatife üye olduğunun kabulü gerektiği, davacı tarafça sunulan iki adet makbuzda kooperatif kaşesi ile dönemin yönetim kurulu başkanı ....'...
Bilirkişiler tarafından davacının sunduğu 20.01.2005 tarihli boşalan üyelikler konulu yazı ve müteahhit firma tarafından önerilen ve yönetim kurulunca belirtilen dairelerin ortaklıklarının kabul edilmesi hususunun oy birliği ile kabul edilerek yönetim kuruluna yetki verildiğine ilişkin davalı kooperatifin 16.02.2008 tarihli olağan genel kurul toplantı gündeminin 6. maddesi incelenmemiştir. Bu durumda, mahkemece kooperatifin tüm defter, kayıt, genel kurul ve yönetim kurulu kararları birlikte değerlendirilerek ve tarafların ileri sürdüğü tüm deliller gözönünde bulundurularak kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi kurulundan açıklamalı, denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak oluşacak uygun sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Kabule göre de; 1- 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 59/3. maddesinde; “ Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur “, 62/3. fıkrada ise, “ Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif memurları , kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar “ hükmüne yer verilmiştir. Aynı yasanın 98. maddesi yollaması ile dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan, 6762 sayılı TTK ‘nın 336. madddesi uyarınca, genel olarak yönetim kurulu üyeleri kooperatif adına yapmış oldukları sözleşme ve işlerden dolayı şahsen sorumlu değildir....