Davalı cevabında; 02.08.2006 tarihli ortaklık senedi ile kooperatif üyesi olduğunu2013 yılına kadar üyeliği ile ilgili aidatları ödediğini, C blok, .... kat, ... numaralı dairenin kendisine isabet ettiğini, yazılı sözlü beyanı alınmadan, devir işlemi yapılmadan gıyabında 02.02.2009 tarihli yönetim kurulu kararı ile B blok, ... no'lu daireye geçişi yapılarak üyesi olduğu, kura ile kendisine isabet eden C bloktaki dairenin ....01.2012 tarihinde ....ve .....'a satıldığını, üyeliğinin bu nedenle satın alanlara geçtiğini, kendisinin ortaktan değil doğrudan yönetimden satın aldığını, kooperatif yönetimi ile ayrıca satın aldığı B blokla üyeliği ile ilgili işlem yapmadığını, bu nedenle üye olmadığını, aidat borcundan sorumlu olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
Diğer yandan, davacının kooperatifin kuruluşundan 2008 yılına kadar yönetim kurulu üyeliği yaptığı iddiası bulunmaktadır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 55. maddesi uyarınca yönetim kurulu üyesi olabilmek için kooperatif ortaklığının bulunması gerekir. Diğer yandan, dosyadaki gerek 2008 yılı öncesi ve gerekse de davacının yönetimden ayrıldığı bu yıldan sonraki genel kurul hazirun cetvellerinden, davacının değişik sayıda paylarının bulunduğu, 18.05.2011 tarihli 2010 yılı genel kurul hazirun cetvelinde ise bir pay için ortak olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Esasen Kooperatif ortaklığı da en az bir pay için ortak olmayı gerektirir. Diğer yandan, aidat ödemesi ile ortaklığın varlığı arasında doğrudan bir ilişki bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, ortak sıfatı bulunan bir kişinin aidat borcunu ödememiş olması ortaklığı sona erdirmez. Kooperatife aidat borcu bulunan ortağa uygulanacak yaptırımlar ile mahrum kalacağı paya bağlı kazanılar yasa ve anasözleşmede düzenlenmiştir....
TAPU HARÇLARI VE RESMİ GİDERLER İÇİN KOOPERATİF KASASINDAKİ ÖDENEK YETMEDİĞİ TAKDİRDE GEREKLİ RESMİ YASAL HARÇ TUTARLARININ KOOPERATİF ORTAKLARINDAN TAHSİL EDİLMESİNE dair alınan karar gereği eksik kalan resmi harç ve masraflardan davalıya düşen 200. TL nin yönetim kurulu karan ile genel kurul kararına uyumlu olarak belirlendiği, bu nedenle davalının üyeliği gereğince genel kural kararlarıyla uyumla alan 2.200,00 TL tutarındaki borç tahakkulunu davacı kooperatife ödemesi gerekeceği kanaati ile rapor düzenlenmiş olup davacının asıl alacak ve de işlemiş faiz toplamı(asıl alacağa işletilen %9 yasal faiz toplamı 297,00TL ) 2.497,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne ve de İİK 67/2 uyarınca alacağın likit oluşu ve borçlunun itirazında haksız çıkması sebebiyle alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE, 2-Davalı borçlunun Küçükçekmece ......
uyarısı üzerine 20/07/2016 tarihli, 2016/4 numaralı Yönetim Kurulu kararı ile Yönetim Kurulu üyeliğinin düşürüldüğünü, bu duruma alınganlık gösteren davacı T3 ve ailesinin diğer davacıların ortaklıktan (Kooperatiften) ayrılma isteklerini Kooperatif yönetimine ve Kooperatif ortağı vekili Av....
nin kardeşi olduğunu, diğer davalıların kooperatifin yönetim kurulu üyeleri olduğunu, 26/10/2007 tarihinde icra dosyasından kooperatif hissesinin 1/10'una haciz işlemi yapıldığını, yönetim kurulu üyeleri olan davalılarında kooperatif defterine bu haciz işlemini işlediklerini, davalıların ...'nin ölümünden sonra kooperatifte bulunan 10 dairelik hissesinin mirasçıları tarafından sahiplenmemeleri nedeniyle düşdüğünden bahislen icra dosyasından konulan haciz işlemine itiraz ettiklerini, yapılan itiraz dilekçesinin tek kişi imzalı olup yasal olarak geçerli olmadığını, davalıların kötü niyetli olduklarını, muris ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2014/443 Esas KARAR NO : 2022/635 DAVA : Tazminat (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/10/2012 KARAR TARİHİ : 20/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; ...'...
yönetim kurulu kararının iptali sebebinin yönetim kurulu ile davacı arasında yapılan sözleşmede belirlenen değerin az bulunmasına ilişkin olduğu, genel kurul kararında bu hususun açıkça belirtildiği, davacının şartlı üyeliğine bir itiraz olmadığı, buna göre genel kurul kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davacının kooperatif üyeliğine alınmasına ilişkin yönetim kurulu kararının iptali ile ilgili genel kurul kararının iptaline karar verilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalıların müvekkili kooperatifin eski yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığını yapmış kişiler olduğunu, 12.07.2003 tarihinde yapılan genel kurulda ibra edilmediklerini, 2004 yılında yapılan genel kurulda da kooperatifin uğradığı zararların tazmini için dava açılmasına karar verildiğini, kooperatifin bilgisayarı olmadığı halde bilgisayar harcaması yapıldığını, cep telefonu faturası ve kontör ücretinin kooperatif hesabından ödendiğini, dolgu malzemesi bedeli olarak her yıl fazlaca ödeme yapıldığını, davalıların kendi aidatlarından bir kısmını ödemediklerini, maaş ve huzur hakkı gibi iki ayrı tahsilat ile gelir elde edildiğini, yapılan gider ve ödemelerde fazlalık bulunduğunu ileri sürerek, şimdilik 35.000,00 TL zararın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....
prosedürü uygulanmadığı gerekçesiyle, ihraç kararının iptaline, 13.08.2007 ve 16.08.2007 tarihli davacıya ihtar yapılmasına yönelik yönetim kurulu kararlarının iptali isteminin ise reddine; davacının üyeliği devraldığı ve kendi adına davalıya ödeme yaptığını iddia ettiği dava dışı ....ile davalı arasında yapılan sözleşmenin feshedildiğinin taraflar arasında tartışmasız olduğu, davacının peşin ödemeli üye olmasına yönelik alınan usulüne uygun bir genel kurul kararının da bulunmadığı, davacı tarafından davalıya herhangi bir ödeme de yapılmadığı, bu nedenle davacının, davalı kooperatif genel kurulunca herbir üyelik için belirlenen 80.000,00 TL'den sorumlu olduğu gerekçesiyle de, menfi tespit talebinin reddine karar verilmiştir....
, yönetim planının 16. maddesine göre, davacı kooperatiften bağımsız bölüm tapularını alan kooperatif ortakları ve bunlardan ne sebeple olursa olsun bağımsız bölümü devralanların yönetim planı hükümlerini aynen kabul ettiklerini, kooperatif üyeliğini kaybetmiş bağımsız bölüm maliklerinin dahi kooperatifin tasfiyesine kadar site yönetim ve denetiminin kooperatif yönetim ve denetim kurullarınca sağlanacağı ve kooperatif yönetim kurulunun alacağı tüm kararlara itirazsız uyacaklarının da kabul edildiğini, kooperatife giren her ortağın girişinden önce doğmuş olan kooperatif borçlarından dolayı kooperatif ana söz 20. maddesi gereği diğer ortaklar gibi sorumlu olacağını belirterek davalının takibe itirazının iptali ile borçlu hakkında %20 icra inkar tazminatına ve %10 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....