WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sabit olduğunu, yönetim kurulu kararındaki imzaların incelenmesini talep ettiklerini, kooperatif üyeliği için yalnız taşınmaz devrinin de yeterli olmadığını, sonuç olarak müvekkilinin kooperatif üyesi olmadığının sabit olduğunu belirterek davanın kabulü ile müvekkilinin davalı kooperatife üye olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davalı kooperatif yönetim kurulunun dava dışı ... için düzenlediği tarihsiz belgede 69 nolu üyelik C blok 4. kat güney kuzeybatı cephe karşılığı dairenin bedelinin tamamının arsa olarak ödendiği ve kooperatife borçlu olmadığı belirtilmiş, devreden ... ile devralan... arasında düzenlenen tarihsiz devir sözleşmesinde de ...'in üyelik hakkının devredildiği kooperatif tarafından kabul edilmiştir. Davalı kooperatifçe devreden ... ,devralan...ve davacı ...'in kooperatif üyesi olduğu kabul edildiğine göre mahkemenin davacının kooperatif üyesi olmadığına yönelik tespitinde isabet bulunmamaktadır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olup yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir....

      nın imza attığını, 10/10/1999 tarihli yönetim kurulu kararı ile yapılan devrin kabul edildiğini, bu üyelik devri karşılığında müvekkilinin ...'de bulunan evini verdiğini, ancak evin tapuda devrinin yapılmadığını, ...'ın paraya ihtiyacı olduğu gerekçesiyle henüz evin devrini almadan ... ismine devrettiğini, evin devir bedelinin tamanını kooperatif üyeliği karşılığında ...'ın aldığını, müvekkilinin davaya konu kooperatif üyeliğine karşılık 5.000 TL de kooperatif başkanı olan ...'...

        nin kooperatifi tek başına temsil ve ilzam yetkisi bulunmamakta ise de, bu durumun kooperatifin üçüncü şahıslara karşı borç ve yükümlülük altına sokulması ile ilgili olduğu, kooperatif merkezine gelip oradaki yönetim kurulu üyesine üyelik başvurusu yapan ve kendisine kooperatif yönetim kurulu üyesi tarafından üyelik belgeleri verilen bir şahsa karşı birlikte temsil itirazının ileri sürülemeyeceği, davalı kooperatifin yönetim kurulu üyesi tarafından düzenlenen üyelik işlemlerinin kooperatifi bağlayacağı, kooperatif yönetim kurulu üyesinin kooperatif adına tahsilat yaptığı, davacıya tahsis edilen dairenin verilmediği, kendisine daire verilmeyen kooperatif üyesinin daire bedelini talep hakkının bulunduğu, davacının yaptığı ödemenin genel kurul kararlarına göre ödenmesi gereken tüm aidat tutarlarından daha fazla olduğu, dairenin dava tarihi itibariyle rayiç değerinin 275.000,00 TL olduğu, davalı gerçek kişilerin kooperatif yönetim kurulu üyeleri oldukları, 1163 sayılı Kooperatifler...

          Somut olayda davacının aidat borcu bulunmadığı, sadece genel yönetim ve alt yapı giderlerinden borçlu bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece aidat kaleminden farklı bir alacak kalemi olan genel yönetim ve altyapı giderleri yönünden davacının borcu bulunduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmesi hatalı olmuş bozmayı gerektirmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali, tescil ve alacak davaları açıldığını ve halen derdest olduğunu, bu davalar sırasında davalı kooperatifin müvekkili şirketin ortaklıktan çıkarıldığını savunduğu için bu davanın açılması zarureti doğduğunu, oysa müvekkilinin ortaklıktan çıkarıldığına ilişkin yönetim kurulunun 28.06.2008 tarih ve 31 numaralı kararının geçerliliğinin bulunmadığını ve müvekkilinede tebliğ edilmediğini ileri sürerek, müvekkili şirketin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, Kooperatifler Kanunu'na göre üyelik devrinin geçerli olması için taraflar arasında noter tasdikli satış belgesinin düzenlenmesi ve üyeliği devreden tarafın kooperatife başv urması gerektiğini, şekil şartlarına uyulmadan yapılan devrin geçerli olmadığı için 28.06.2008 tarih 31 numaralı yönetim kurulu kararının alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

              de kooperatifi temsilen yönetim kurulu üyeliğine seçilmesi işlemi baştan itibaren geçersiz olduğundan, onun davalı kooperatife yönetim kurulu üyesi olarak atanmasının Kooperatifler Kanunu'nun Ek 3. madde ve buna dayalı olarak çıkarılan tebliğe aykırılık teşkil etmeyeceği, Bakanlık tarafından Kooperaifler Kanunu'nun 90/3. maddesine dayanılarak ... ile diğer iki yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmış oldukları, görevden alınan kimselerin tekrar kooperatif yönetim kurulu üyesi seçilemeyecekleri, kaldı ki bakanlık yazısında yeni yönetim ve denetim kurulu üyesi seçilmesinin istendiği, diğer taraftan, genel kurulun yapıldığı tarihte, ... ile ... hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan açılmış bir ceza davasının bulunduğu, her ne kadar genel kurul kararından sonra cezalandırılmasına karar verilmisse de, ceza dosyasındaki 13.03.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda ...'...

                Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacıların 21.05.2012 tarihinde imzaladıkları kooperatif hisse devir ve taahhüt senetleri ile kooperatif hisselerini devrettiği devirlerin geçerli olduğu ve bu konuda davalı kooperatif yönetim kuruluna beyanda bulundukları, bildirim ile de kooperatif üyeliği devir alana geçtiğinden davacıların kooperatif üyesi olmadıkları hisse bedelini ödeme yükümlülüğünün kooperatifte değil hisseyi devralanda olduğu davacıların bu bedelin ödenmediği iddiası ile yeniden kooperatif ortaklığına iade taleplerinin hukuki bir dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                  Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 18/02/2020 NUMARASI: 2014/107 Esas, 2020/132 Karar DAVA: ALACAK (Kooperatif Aidat Alacağına İlişkin) KARAR TARİHİ: 22/12//2022 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatif üyeliği nedeniyle davalıya ... Mah. ... Sk....

                    Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile; 13.08.2005 tarihli yönetim kurulu toplantı tutanağında davacının değil ... kooperatif üyeliğine kabul edildiğini , her iki isim arasında ciddi fark bulunduğunu, kaldı ki 13.08.2005 tarihli yönetim kurulu toplantı tutanağında bulunan imzanın davalıya ait olmadığını zira bu tarihte davalının toplantıya katılmadığını 11.07.2005 tarihinde yönetim kurulu üyeliğine seçilen davalının 26.12.2005 tarihinde Bakırköy ... Noterliğinin ... yevmiye nolu ihtarname ile istifa ederek ayrıldığını, dava konusu işlemin tarafı olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kooperatif yönetim ve tasfiye kurulu üyeleri ......

                      UYAP Entegrasyonu