Davalı- Karşı davacı ... vekili, dava konusu talebe ilişkin 2 ve 5 yıllık zamanaşımı sürelerinin geçmiş olduğunu, davanın 7 yıl sonra açıldığını, yönetim kurulu üyelerinin oybirliği ile ibra edildiklerini, binalardaki işlerin tam olarak yapıldığını, asansör ve kanalizasyon işlerinin yapıldığını, kendisinin kooperatiften alacaklı olduğunu, açılan davanın reddi gerektiğini savunmuş ve karşı davasında kooperatif tarafından üyelerden alınan aidatların yeterli olmadığı için kooperatif yönetimince alınan 14.04.2003 tarihli tespit raporuna göre %79'unun tamamlandığını, inşaatın imalatında kooperatif üyelerinden alınan bedellerin yetmediğinde müvekkili tarafından karşılandığını, inşaata harcanan bedel ile üyelerden toplanan bedelin belli olduğunu, üyelerden toplanan bedelin üzerindeki ödemenin müvekkilince yapıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000.000 TL'nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....
ün Kayseri 13.Noterliğinin ... tarihli ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmiş olup, ... ve ... isimli şahısların ise 08/07/2020 tarihinde istifa ettiğini, bu tarihten sonra yeni bir genel kurul yapılmadığı gibi yerlerine yeni yönetim kurulu üyelerinin de tayin edilmediğini, işbu huzurdaki davanın 08/12/2020 tarihinde açıldığını, yani tüm yönetim kurulu üyelerinin davanın açılış tarihinden önce istifa ettiğini, istifa sonrası yönetim kurulu üyelerinin kooperatifi temsil durumunun bulunmadığını, kooperatif adına avukata dava açılması için yetki veren organın yönetim kurulu olup, yönetim kurulu üyelerinin tamamının 08/07/2020 tarihinde istifa etmiş olduğunu, huzurdaki davanın 08/12/2020 tarihinde açıldığı göz önüne alındığında davacı avukatına bu davacının açılması için yetki veren kimsenin bulunmadığını, davacı avukata süre verilerek iş bu davanın açılması için kooperatif yönetim kurulu tarafından alınan bir karar olup olmadığının sorulmasına, eğer böyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 05.03.2013 gün ve 2013/449 Esas, 2013/1271 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR – Davacılar vekili, müvekkillerinin üyesi olduğu davalı kooperatifin ........2011 tarihinde yapılan genel kurulunda haklarında dava açıldığı gerekçesiyle, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibra edilmediklerini, ancak yönetim ve denetim kurulu üyeleri aleyhine sorumluluk davası açılması hususunda yapılan oylamaya yönetim ile denetim kurulu üyelerinin de iştirak ettiklerini ve bu usulsüz oylama ile dava açılmaması yönünde karar alındığını ileri sürerek, söz konusu kararın iptalini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, toplanan deliller, ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı Kooperatifin 30/11/2008 tarihli genel kurulunda 9. gündem maddesi ile seçilen yönetim kurulu üyelerinin kooperatif ortağı oldukları, başka aday gösterilmediğinden yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimlerinin liste halinde yapılmasının anasözleşme hükümlerine aykırılık teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının başvurusu davalının 02.06.2023 tarihli karar ve kooperatif ana sözleşmesinin 52. Maddesinde denetim kurulu üyelerinin 4 yıl için seçileceği düzenlemesine rağmen denetim kurulu üyelerinin 2 yıl için seçildiği, seçilen denetim kuru üyelerinin kooperatife ortak olduklarının ispatlanamadığı gerekçesi ile davacının talebi reddedilmiştir. Kooperatif ana sözleşmesi 5. Maddesinde kooperatifin süresi 10 yıl olarak belirlenmiştir. Buna göre davacı kooperatifin tüzel kişiliği 20.11.2024 tarihinde sona erecektir. Kooperatif ana sözleşmesinin 52. Maddesinde denetim kurulu üyelerinin 4 yıl için seçileceği düzenlemesine yer verilmiş ise de, kooperatifin tüzel kişiliği 20.11.2024 tarihinde sona ereceğinden denetim kurulu üyelerinin 2 yıl için seçilmesinde anasözleşmeye aykırılık bulunmamaktadır. Yine seçilen denetim kuru üyelerinin kooperatife ortak olduklarının ispatlanamadığı red kararına gerekçe yapılmış ise de, denetim kurulu üyeleri ..., ... ve ...'...
nin yatırımcı olarak dahil olduklarını, davalıların yönetim kurulu üyesi oldukları ......
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin genel kurul tarafından ibra edilmiş olduğu ve aksi açıkça belirtilmedikçe ibra işleminin genel bir etki bulunması nedeniyle ibranın taşıma konusu malların tevdi mahalli tayin edilmemesi hususunu da kapsadığı, ayrıca ibraya ilişkin genel kurul kararına karşı da bir aylık yasal süre içinde iptal davasının açılmadığı, bu nedenle davalıların herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Kooperatif genel kurullarında alınan genel ibra kararları kooperatif yöneticilerini sorumluluktan kurtarmaz. Ancak, genel kurulda ibra görüşülürken sorumluluğa konu olay genel kurulun bilgisine sunulmuş ise, ibranın sorumluluğa konu olay hakkında özel ibra olduğunun ve kooperatif yöneticilerini sorumluluktan kurtardığının kabulü gerekmektedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2017 (Dava) - 11/04/2019 (Karar) NUMARASI : 2017/1343 Esas - 2019/343 Karar DAVA : Tazminat (Kooperatif Yönetim ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) BAM KARAR TARİHİ : 29/09/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2022 İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1....
Kooperatif yönetim kurulu, kooperatif işlerinin yönetimi için gereken titizliği gösterir ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda bütün gayretini sarf eder (Koop. K. m.62). Yönetim kurulunun bu özen yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda sorumluğunun doğacağı şüphesizdir. Dava konusu olayın gerçekleştiği dönemde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK m. 336’ya göre, yönetim kurulu üyeleri kasten veya ihmal neticesinde kendilerine kanunun ve esas sözleşmenin yüklediği sair vazifeleri ihlâl ettikleri takdirde meydana gelen zarardan şirkete, ortaklara ve alacaklılara karşı kusurlarının derecesine bakılmaksızın zararın tamamından sorumlu olurlar. Diğer bir deyişle; yönetim kurulu üyelerinin sorumlu tutulabilmeleri için zarara kusurları ile sebebiyet vermeleri gerekir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğundan söz edilebilmesi için hisselerin değerinden fazlaya satın alındığının ve hissesi satın alınan şirketlerin finansal durumlarının bilinmesinin gerektiği, bu hususların davacı tarafça kanıtlanamadığı ayrıca salt grup şirketlerinin hisselerinin alınmasının kusurlu davranış olarak nitelenemeyeceği, kasa açığına ilişkin tutanağın iki ay sonra tutulması nedeniyle eski yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir....