hükmü düzenlenmiştir.Kooperatif yönetim kurulu ve aynı zamanda tasfiye memurları olan ..., ... ve ...'nin görevlerinden ve kooperatif üyeliklerinden istifa ettiklerine ilişkin dilekçe sundukları, 14.10.2022 tarihli ve sadece üçünün katılımı ile gerçekleşen kooperatif yönetim kurulu ve tasfiye kurulu kararında istifalarının oy birliği ile kabulüne ilişkin karar aldıkları istifalar nedeni ile boşalan yönetim kurulu üyelikleri ve tasfiye memurlukları için 04.09.2021 tarihinde yapılan seçimli olağan genel kurulda yedek üyeliklere seçilen ..., ... ve ...'ya ulaşılarak durumun anlatılmasına ve göreve davet edilmelerine karar verilmiştir. Yedek yönetim kurulu üyelerinin de aynı şekilde görevlerinden ve kooperatif üyeliklerinden istifa ettiklerine ilişkin dilekçe sundukları anlaşılmıştır. 04.09.2021 tarihli genel kurulda asil ve yedek üye olarak denetim kurulu üyelerinin de ayrı ayrı denetim kurulu üyeliğinden istifa ettiklerine ilişkin dilekçe sundukları görülmüştür....
Kararı, davalılar ..., ... vekilleri ve davacı kooperatif vekili temyiz etmiştir. Dava Kooperatif yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 1-Davacı kooperatif vekili ile davacı ... vekilinin itirazları yönünden Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun “ceza hukuku ile medeni hukuk arasında münasebet” başlıklı 53. maddesi, “Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat karariyle de mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez.” hükmünü içermektedir. Karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir....
İ.. vekili, dava konusu talebe ilişkin 2 ve 5 yıllık zamanaşımı sürelerinin geçmiş olduğunu, davanın 7 yıl sonra açıldığını, yönetim kurulu üyelerinin oybirliği ile ibra edildiklerini, binalardaki işlerin tam olarak yapıldığını, asansör ve kanalizasyon işlerinin yapıldığını, kendisinin kooperatiften alacaklı olduğunu, açılan davanın reddi gerektiğini savunmuş ve karşı davasında kooperatif tarafından üyelerden alınan aidatların yeterli olmadığı için kooperatif yönetimince alınan 14.04.2003 tarihli tespit raporuna göre %79'unun tamamlandığını, inşaatın imalatında kooperatif üyelerinden alınan bedellerin yetmediğinde müvekkili tarafından karşılandığını, inşaata harcanan bedel ile üyelerden toplanan bedelin belli olduğunu, üyelerden toplanan bedelin üzerindeki ödemenin müvekkilince yapıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000.000 TL'nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı M.....
yer verildiği, inşaat faaliyetlerinin hızlanması amacı ile kredi kullanılması hususunda önergenin okunduğu, oylama sonucunda kooperatif adına alınacak yerler için ve inşaat çalışmalarında gerektiğinde kullanılmak amacıyla bankalardan ve diğer finans kuruluşlarından 50.000.000,00 TL ‘ye kadar kredi kullanmaya bu kredilerle ilgili 120.000.000,00 TL ‘ye kadar ipotek tesis etmeye yönetim kuruluna yetki verildiği, önergenin oyçokluğu İle kabul edildiği 7. gündem maddesinde kat irtifakı yapılması için yönetime yetki verilmesi hususunun görüşüldüğü, kat irtifakı işlemleri yapmaya, yeni tapu çıkartmaya, tapuları kooperatif adına tescil ettirmeye ve tüm resmî işlemleri yapmaya yönetim kuruluna yetki verilmesinin oy çokluğu ile kabul edildiği, 8. gündem maddesi ile yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin oylamaya sunulduğu 3 yıl süreyle görev yapması hususunun oy çokluğu ile kabul edildiği, yönetim ve denetim kurulu üyeleri ve yedek üyelerinin oy çokluğu ile seçildiği, 9. gündem...
M. 62 ye göre yönetim kurulu üyelerinin gereken titizlik ve gayreti sarf etmesi gerektiği, 1163 sayılı Kanun m. 98 atfı ile Anonim Şirkete ait hükümlerin uygulanması gerektiği, TTK m. 553 e göre yönetim kurulu üyelerinin kusurlarıyla verdikleri zararlardan sorumlu oldukları, bu sorumluluğun kusura dayalı olduğu, TTK m. 336 da yönetim kurulu üyelerinin ortaklık pay sahiplerine karşı sorumlu olarak düzenlendiği, TTK m. 340 maddesinin TTK m. 309 a atfı nedeniyle ortaklığın uğradığı zarar nedeniyle pay sahiplerinin dava açabileceği, Koop Kanunu m. 62 de TTK m. 369 a benzer şekilde yönetim kurulu üyelerinin özenle bağlılık yükümlülüklerini düzenlediği, kooperatifin uğradığı bir zarar var ise bu zararın tazmini için sorumluluk davası açılabileceği, zararın kooperatife ödenmesi gerektiği ( TTK m. 555/1f ) zararın ortaya çıkmış olmasının şart olduğu, şirket / kooperatif yönetim kurulu üyelerinin TTK m. 553/1f gereğince kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal etmeleri nedeniyle...
ile karşı karşıya olduğunu, davalı yönetim kurulu üyelerinin, zarara uğrayan ......
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Dava kooperatif yöneticilerinin kooperatif üyelerinin zarara uğratmasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, verilen hükmün temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve ilgili Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yüksek (11). Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına SUNULMASINA, 26.10.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı kooperatif vekili, yönetim kurulu toplantılarının kooperatif merkezinde ve mutad zamanlarda yapıldığını, eski yönetim kurulu başkanı olan davacı tarafından bu durumun bilindiğini ve toplantıların sekreter aracılığıyla kendisine bildirildiğini, ayrıca 26.06.2010 tarihinde yapılan genel kurulda yeni yönetim kurulu üyelerinin seçildiğini ve davanın konusuz kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 28.06.2009 tarihli Genel Kurul'da seçilen yönetim kurulu üyelerinden davacı ... ile dava dışı...'...
-Dava, kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Davalı kooperatif ... ortaklı olup, dosyadaki delil ve belgelerden kuruluşunu tamamladığı ancak henüz inşaata başlamadığı anlaşılmaktadır.İptali istenen ....06.2010 tarihli genel kurulun .... maddesinde kooperatif başkan ve yönetim kurulu üyelerine hiçbir fark gözetilmeksizin her birine net olarak 900,00 TL huzur hakkı ödenmesi, aynı genel kurulun .... maddesinde ise kooperatif giderleri için üyelerden aylık 200,00 TL aidat alınmasının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Huzur hakkının her şeyden önce hakkaniyet ve adalet ölçülerine uygun olması, kooperatifin durumunun da nazara alınarak tesbiti gerekir. Herhangi bir faaliyeti olmayan kooperatif yönetim kurulu üyelerinin aidatlarla dahi karşılanmayacak şekilde huzur hakkı alınmasına karar verilmesi bu ilkelerle bağdaşmayacağından yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir....
Davalı kooperatif anasözleşmesinin 42/son maddesinde “süresi sona eren yönetim kurulu üyelerinin yeniden seçilebileceği, genel kurulun lüzum görmesi halinde yönetim kurulu üyelerinin her zaman değiştirilebileceği..”, anasözleşmenin 43/.... maddesinde ise, “Türk Ceza Kanunu'nun zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, görevi kötüye kullanma, sahtekarlık, hırsızlık, dolandırıcılık, hileli iflas, emniyeti suiistimal ve devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlara ilişkin hükümleri ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'na göre mahkum olmaları” hali, son bendinde ise “hakkında yukarıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davası açılmış olanların görevleri ilk genel kurul toplantısına kadar devam etmekle beraber, yönetim kurulunca bu durumdaki üyelerin genel kurulca azli veya göreve devamı hakkında karar alınmak üzere ilk genel kurul gündemine madde konulur” hükmünü taşımaktadır....