Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ilkesi"ne aykırı karar verildiğini iddia ederek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, dava konusu dükkan ve kooperatif üyeliğinin iptaline, karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir....

-K A R A R- Davacılar vekili, asıl ve birleşen davalarda müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, üyelik haklarının başkalarına devredildiğini haricen öğrendiklerini, davalı kooperatifin üyelikten çıkarma kararlarının hukuki dayanağı olmadığını, müvekkillerinin kooperatif üyeliğinin karşılığı olan apartman dairelerinin gerçek kişi davalılar tarafından iktisap edildiğini ileri sürerek her üç dava ile ilgili olarak davalı kooperatifin müvekkillerinin üyeliklerini sona erdirmeye yönelik hukuka aykırı kararlarının iptaline, üyelik haklarının tespitine, mümkün görülmediği takdirde tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili, davacıların kooperatifteki tüm haklarını üçüncü kişilere kendi iradeleri ile devrettiklerini, savunarak davaların reddini talep etmiştir....

    -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin, bir süre kooperatif başkanlığı yaptığını, 09.05.2010 tarihinde yapılan genel kurulda kendisinin oy hakkının olmadığını ve hakkında üyelikten çıkarma kararı verildiğini öğrendiğini, karar defterine sonradan eklenen yazı ile ihraç edildiğini, bu yazının, kendisinin başkan olduğu ve altında imzası bulunan kısıma yazıldığını, davacının başkanlık yaptığı bir dönemde kendisinin üyelikten çıkartılması kararını imzalamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, yazının başka bir kalemle başkası tarafından yazıldığını, davacının, üyeliğinin devam edip etmediği, üyeliği sona erdirilmişse bu konuda verilen karar örneğinin kendisine bildirilmesini istediği yazıya kooperatif tarafından cevap verilmediğini ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      kooperatif üyeliğini kanun ve ana sözleşmede belirtilen usul ve şartlara uygun olarak devir ve temlik etmiş olmadığının kabul edilmesi gerekeceği, davalının üyeliğe bağlı olarak edindiği 2 adet bağımsız bölümü satmış olmasının tek başına üyeliği sonlandıran bir işlem olmadığı, davalı yanca üyeliğin sona erdirilmesine yönelik kanun ve ana sözleşme hükümlerine uygun olarak davacı tarafa yazılı veya Noter vasıtasıyla başvurusunun olmadığı, kooperatif ortağı bulunan davalının, davacı kooperatif nezdindeki bu üyeliğini usulüne uygun olarak devir ve temlik etmediği müddetçe, kooperatif üyeliğinin devam edeceği ve kooperatifin tasfiye edilerek sona erdirilmesine kadar kurullarda kararlaştırılan ödemelerden sorumlu olacağı, davalının davacı kooperatif nezdinde 2 üyeliğinin bulunduğu dikkate alındığında davalının icra takip tarihinde 05.03.2017 tarihli genel kurul kararı gereğince 1.900,00 TL *2=3.800,00 TL ödemesi gerektiği belirtilmiştir....

        un üyeliğinin ihraç nedeniyle son bulduğunu, bu nedenle de ... varisleri tarafından açılan davanın maddi ve hukuki temeli bulunmadığını, ihtiyati tedbir talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek; davanın usulden, aksi halde esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti isteminden ibarettir. Taraflar arasındaki ihtilaf; davacılar murisi ...'un ve dolayısıyla veraseten davacıların davalı kooperatif üyesi olup olmadıkları hususlarından ibarettir. 25.05.2021 tarihli bilirkişi raporu ile; davacılar murisi ...'un 1986 yılı itibariyle davalı kooperatif üyesi olduğu, kooperatife 1986 yılında 30.000 TL yatırdığı, 1991 yılı olağan genel kurul toplantısında üye aidatları tutarının 300.000 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, muris ...'...

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2452 KARAR NO : 2020/1514 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE 4.TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/190 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Konya 4....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2452 KARAR NO : 2020/1514 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KONYA ASLİYE 4.TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/190 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Konya 4....

          Davalı, kooperatif üyeliği nedeniyle kendisine tahsis edilen daireyi üçüncü kişiye satmış ise de Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere taşınmaz satımı kooperatif hissesinin devri sonucunu doğurmadığı, kooperatif üyeliğinin de ayrıca devredilmesi gerektiği, bunun için kooperatif hisse devri sözleşmesinin kooperatatife sunulması kooperatifce de kabul edilerek kayıtlara geçirilmesi gerekmektedir. Davalı tarafça bu yönde hiçbir delil sunulmamış, kooperatif kayıtlarına göre de davalının kayden kooperatf üyesi olduğu anlaşılmaktadır. Davalı, 2017 yılında noter kanalıyla kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini kooperatife bildirdiğini belirtmiş ise de buna ilişkin bir delil sunmadığı gibi dairesi teslim edilen ortağın istifa öncesi yapılan imalat giderlerinden sorumlu olduğu açıktır. Bu nedenlerle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları haklı görülmemiştir....

            Mal rejiminin sona erdiği andaki malların mevcut durumuna göre tasfiye tarihindeki rayiç (sürüm) değeri göz önünde bulundurularak tasfiye gerçekleştirileceğinden mahkemece mal rejiminin sona erdiği 28.06.2007 tarihinden sonra yapılan ödemeleri de göz önünde bulundurularak düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmamıştır. Az yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye göre mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar yapılan ödemeler, kooperatif üyeliğinin o andaki durumu göz önünde bulundurularak inşaat ve mülk bilirkişilerinden denetime açık rapor alınmak suretiyle talep miktarı ve usuli müktesep haklar göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

              İdare Mahkemesi'nce, dava konusu işlem, davacının İlçe Seçim Kurulu nezdinde yaptığı itirazının reddine ilişkin karar olarak değerlendirilerek hüküm kurulmuş ise de; dava dilekçesinde, meclis üyeliğinin sona ermesi sonucunu doğuran hallerden birinin davalı idarece yanlış değerlendirilip yorumlandığı, işleme konulan dilekçenin meclis üyeliğinden istifa iradesi taşımadığı, kaldı ki daha sonra verilen dilekçeyle beyanın geri alındığı ileri sürülerek meclis üyeliğinin istifa nedeniyle sona ermesine ilişkin davalı belediye işleminin dava konusu edildiği görülmekte olup, Mahkemece bu istem incelenerek bir karar verilmesi gerekirken davanın İlçe Seçim Kurulu kararı yönünden değerlendirilerek hüküm kurulmasında hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; ......

                UYAP Entegrasyonu