Dava, kooperatif üyeliğinin, kooperatif kayıtlarına tescil edilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının kooperatif üyeliğinin tespitine dair Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/50 E. 2018/435 K. sayılı kararı nedeniyle, işbu dava yönünden hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde hüküm tesis edilmiştir. Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/50 E. 2018/435 K. sayılı kararı incelendiğinde; "davacı tarafından kooperatif üyeliğinin tespiti istemiyle açtığı dava neticesinde "Mahkememizin 26.04.2018 tarihli duruşmasında davalı koopratif yönetim kurulu üyeleri Murat Hatay ve Mustafa Özgün'ün davayı kabul ettiklerine dair beyanda bulundukları anlaşılmakla iki ayrı kooperatif üyesinin kabul beyanları nazara alınarak davanın kabulü ile, davacının davalı T3 Gökevler Mah. 550. Sok....
nin hazirun cetvelinin 40. sırasında kooperatif üyesi olarak kaydının bulunduğu gibi kura çekiminin yapıldığı genel kurul toplantısına bizzat katıldığının imzası ile tevsik edildiği, davacının 10/09/2018 tarihinden sonra halen davalı kooperatifin üyesi olduğu ve bu üyeliğin davalı kooperatif kayıtlarına işlenmiş olması karşısında davacı tarafın, üyeliğinin 2. kez yeniden kooperatif kayıtlarına işlenmesine/tesciline ilişkin talebinin (dava konusunun ve hukuki yararının bulunmaması nedeniyle) yerinde olmayacağı yönünde görüş ve kanaat bildirmişlerdir....
nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın davalı adına tescilinin yapıldığı, davalının 31/08/2015 tarihinde tüm ödemelerini yaptığını belirterek üyelikten ayrılma talebinde bulunduğu, davalı kooperatifin 07/09/2015 tarih, 166 sayılı kararıyla davalının ödemesi gereken aidatların tamamını ve edinmiş olduğu dairelere istinaden ortaklık senedinde yazılı bulunan borcunu ödemiş olması nedeniyle üyelikten ayrılma talebinin kabulüne karar verildiği, bu tarih itibari ile davalının üyeliğinin sona erdiği, davacı kooperatif genel kurulu tarafından 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 17/2. maddesi kapsamında alınan bir kararın bulunmadığı ve bu hali ile davalının kooperatif üyeliğinden ayrılmasının Kanunun 10/1 ve 13/1. maddelerine uygun olduğu, davacı kooperatif tarafından davalının ortaklıktan ayrılma talebine ilişkin olarak alınan kararda davalının yaptığı ödemelerin kendisine geri verilmesi suretiyle ortaklık nedeniyle edindiği hakları iade etmesi şartına bağlanmadığı, herhangi bir şarta bağlanmayan...
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının ortaklığa kabulü ile ilgili yönetim kurulu kararına rastlanmasada, davalı kooperatifin 1985, 1986 ve 1987 yılları olağan genel kurulları hazirun cetvellerinde adının ve taahhüt ettiği sermayenin bir kısmını yatırdığı hususunun yer alması nedeniyle kooperatif üyesi olduğunun anlaşıldığı ve ihraç, istifa ve üyeliğini devre ilişkin bir belge ve bulguya da rastlanmaması nedeniyle üyeliğinin halen devam ettiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının davalı kooperatif üyeliğinin tespiti ile bu konuda yaratılan muarazanın men'ine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkin olup, 03.01.2013 tarihinde açılmıştır....
Esas sayılı dosyası üzerinden çıkma payına ilişkin alacak davasının bu davadan tefriki ile bu sefer Mahkememizin .../... Esas sırasına kaydedildiği, yapılan yargılama neticesinde; davanın konusuz kalması nedeniyle Karar Verilmesine Yer olmadığına dair karar verilmiştir....
Noterliği'nin 16.04.2008 tarih ve ... yevmiye numaralı vekaletname ile taşınmazı devrettiği ve bu surette kooperatif üyeliğinin de sona erdiğini savunmuş ise de taşınmazın devredilmesinin kooperatif üyeliğinin de kendiliğinden devredildiği sonucunu doğurmadığı, müteveffa davalının kooperatif üyeliğinin son bulduğuna ilişkin bir delil sunmadığı, dolayısıyla müteveffanın, kooperatif üyeliğinin devam ettiği ve kooperatif üyeliğinden kaynaklanan borçlardan sorumlu olduğu, bilirkişi tarafından kooperatif üyeliğinden kaynaklanan asıl borcun 8.000,00-TL ve 1.725,10-TL işlemiş faiz borcunun bulunduğu, takip talebinde istenen fazlaya ilişkin bedellerin kat mülkiyetinden kaynaklandığı, istenebilecek faiz miktarının %18 olduğu yönünde görüş bildirildiği, bilirkişice hesaplanan bedelin hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğu ve bu suretle hükme esas alındığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne alacak yargılama ile belirlendiğinden icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir....
Asıl davada davalı vekili, 28.03.2009 tarihinde çekilen kur'a sonucunda kendisine düşen dairenin teslim edilmemesi nedeniyle müvekkilinin aidatlarını ödememeye başladığını, bunun üzerine kooperatif tarafından kendisine birinci ve ikinci ihtarnamelerin gönderildiğini, müvekkilinin, kooperatif üyeliğinin, ikinci ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihten bir ay sonra 19.05.2009 tarihinde kendiliğinden sona erdiğini, dolayısıyla bu tarihten sonra aidat ödeme yükümlülüğünün de kalmadığını savunarak, asıl davanın reddini istemiş ve açtığı karşı davada, kooperatif üyeliği sona eren müvekkilinin üye olduğu tarihten itibaren ödemiş olduğu aidatlar için şimdilik 4.000,00 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 08.05.2007 tarih ve 2005/15004 E, 2007/7124 K sayılı ilamıyla, mahkemece, davalıya ihraç kararının iptali ve üyeliğinin tespiti istemiyle dava açması için süre verilmesi, dava açılması halinde bu davanın sonucunun beklenmesi, ayrıca kabule göre de, ihraç kararına ilişkin tebliğin usulüne uygun olarak yapıldığının kabulü halinde dahi ihraç kararının en erken ....07.2000 tarihinde kesinleşeceği, davalının ancak bu tarihten sonra fuzuli şagil durumuna düşeceği, bu nedenle ecrimisil hesabının ihraç kararının tebliğ edildiği tarihten başlatılmasını doğru olmadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının ihraç kararının iptali talebinin, ... ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2008/351 E.2009/224 K sayılı kararıyla reddedildiği, bu kararın ....04.2012 tarihinde kesinleştiği, ortaklığının sona ermesi nedeniyle kooperatife ait konutta oturmasının söz konusu olamayacağı gerekçesiyle, ecrimisil talebinin kısmen kabulü...
ın kooperatif yöneticileri olduğunu, şahsi sorumluluklarının olmadığını, davacının davalılara gönderdiği ihtarnamede ifa için uygun süre verilmediğini, davacının dava konusu ettiği alacağa ilişkin icra takibi yaptığını, davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre, davacının üyelikten istifa etmeyip üyeliğinin devam ettiğini beyan ettiği, kooperatif tüzel kişiliğinin sona ermediği, davacının üyeliğinin de devam etmesi karşısında kooperatife ödemiş olduğu aidatları Kooperatifler Kanunu hükümleri gereğince talep edemeyeceği gerekçesiyle, davalılar ... ve ... hakkındaki davanın dava ehliyeti bulunmadığından reddine, davalı kooperatif hakkındaki davanın da ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili ve davalı kooperatif vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davalının kooperatif üyeliğinden ayrıldığı, ancak takip tarihi itibarıyla 561,12-YTL gecikme zammı ve 619,27-YTL temerrüt faizi borcunun bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile takibin 1.255,39-YTL üzerinden devamına, diğer istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kooperatif üyeliğine dayalı ödenmeyen gecikme faiz alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekilince müvekkilinin kooperatif üyeliğinin sona erdiği savunulmuş olup, bu husus mahkemenin de kabulündedir....