Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fakat, davalı kooperatif, davacının banka hesabına 17.04.2020 tarihinde üyelik aidatı iadesi açıklaması düşerek 10.000-TL havale yapmış olup, istifanın, iadeye ilişkin havalenin yapıldığı 17.04.2020 tarihinde gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Bu sebeplerle, davacının, davalı kooperatif ortaklığından istifa ile 17.04.2020 tarihinde ayrıldığı kabul edilmiştir. Davacıya, çıkma payı olarak ne miktarda ödeme yapılması gerektiği mevzusuna gelince; kooperatif ana sözleşmesinin ortaklığı sona erenlerle hesaplaşma başlıklı 15. maddesinde, devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermeye ve diğer alacaklarının o yılın bilançosuna göre hesaplanarak bilanço tarihinden itibaren 1 ay içinde geri verileceği, ayrılan ortağın kooperatif yedek akçeleri üzerinde bir hak iddia edemeyecekleri belirtilmiştir....

    Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 13/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; -Davacı T18 kooperatif üyesi olduğu, ancak 24/01/2017 tarihli dilekçesiyle üyeliğini dava dışı Hüseyin Kocakafa'ya devrettiği ve devrin yönetim kurulu tarafından kabul edilmesi sonucunda üyeliğinin sona erdiği, -Davacı T3 kooperatif üyesi olduğu, ancak 27/10/2015 tarihli dilekçesiyle üyeliğini dava dışı Pars Alüminyum Metal Ltd. Şti.'ye devrettiği ve devrin yönetim kurulu tarafından kabul edilmesi sonucunda üyeliğinin sona erdiği, -Davacı T2 kooperatif üyesi olduğu, ancak 02/02/2015 tarihli dilekçesiyle üyeliğini dava dışı Ahmet Altan'a devrettiği ve devrin yönetim kurulu tarafından kabul edilmesi sonucunda üyeliğinin sona erdiği, -Davacı T14 T14'nin kooperatif üyesi olduğu, ancak 10/06/2014 tarihli dilekçesiyle üyeliğini dava dışı Mehmet Mest'e devrettiği ve devrin yönetim kurulu tarafından kabul edilmesi sonucunda üyeliğinin sona erdiği, -Davacı, T11 Ltd. Şti.'...

    in kooperatif üyesi olduğu, ancak 24/01/2017 tarihli dilekçesiyle üyeliğini dava dışı ...'ya devrettiği ve devrin yönetim kurulu tarafından kabul edilmesi sonucunda üyeliğinin sona erdiği, -Davacı ...'ın kooperatif üyesi olduğu, ancak 27/10/2015 tarihli dilekçesiyle üyeliğini dava dışı ... Şti.'ye devrettiği ve devrin yönetim kurulu tarafından kabul edilmesi sonucunda üyeliğinin sona erdiği, -Davacı ...'ın kooperatif üyesi olduğu, ancak 02/02/2015 tarihli dilekçesiyle üyeliğini dava dışı ...'a devrettiği ve devrin yönetim kurulu tarafından kabul edilmesi sonucunda üyeliğinin sona erdiği, -Davacı ... Ltd. Şti.'nin kooperatif üyesi olduğu, ancak 10/06/2014 tarihli dilekçesiyle üyeliğini dava dışı ...'e devrettiği ve devrin yönetim kurulu tarafından kabul edilmesi sonucunda üyeliğinin sona erdiği, -Davacı, ... Şti.'...

      Bir kimse başlangıçta kooperatif üyesi olarak kabul edildikten sonra, bu ilişkinin sona ermesi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16. ve 27. maddeleri ile ana sözleşmede öngörülen koşullara göre mümkündür. Bu nedenle, var olan üyelik ilişkisi usulüne uygun olarak sona erdirilmeden el atmanın önlenmesi karar verilmesi doğru değildir. Bu itibarla, davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Diğer yandan, kısa kararda davalı ... bakımından esasa ilişkin hüküm kurulduğu halde, gerekçeli kararda bu davalı bakımından davanın atiye bırakılması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi de doğru değildir....

        in kooperatif hisselerini devretmiş olduğunu, davalı kooperatif üyelik kaydının yapılması için ihtarname gönderildiğini ancak kooperatif tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını ileri sürerek dava dışı 3. şahsın kooperatif üyeliğinin iptali ile davacı şirketin kooperatif üyeliğinin kabulünü talep etmektedir. Her ne kadar davalı kooperatif, dava dışı 3. şahıs olan ...'in kooperatif üyeliğinin bulunmadığını savunmakta ise de, dava dilekçesi içeriğine göre dava dışı ...'in kooperatif üyeliğinin bulunduğu ve kooperatif hisselerinin devralınması nedeniyle davacının yeni üye olduğu iddia edilmektedir. Davalının kooperatif olup uyuşmazlığın 1163 sayılı Kooperatif Yasasından kaynaklandığı anlaşıldığından, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Hukuk Dairesi'nin 23.06.2008 tarih ve 2007/6505 esas 2008/8286 karar sayılı ilamı ile; davalının üyeliğinin devir ya da istifa yolu ile sona erip ermediğinin araştırılması, üyeliği devir ya da istifa etmediği sonucuna varılması halinde 15 yıl boyunca davalı hakkında takip yapılmasının üyeliğin sona erdiğinin zımnen kabulü anlamına geleceğinin ilke olarak kabulü gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonrasında davalının ayrılma tarihinden sonra hiçbir genel kurul toplantısına katıldığına dair belge bulunmadığı, davalının satış tarihinden sonra kooperatif ile ilişkilerinin devam etmediği, ödenmeyen aidat borçları nedeniyle hakkında takip yapıldığının ispat edilemediği, kooperatif üyeliğinin zımnen sona erdiği ve bu tarihten 15 yıl sonra başlatılan icra takibinin TMK'nun 2. maddesindeki iyiniyet kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

            Kooperatifin ihyası için iş bu davanın ikame edildiğini, davacı tarafından Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/55 Esas, 2022/1338 Karar sayılı dosyası ile ... ve Kooperatif aleyhine, kooperatif üyeliğinin tespiti ile Tapu İptal ve Tescil-Alacak davası ikame edildiğini, bu dosyanın 20.06.2022 tarihinde görevsizlik- yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair hüküm tesis edildiğini, davacının bu karardan sonra Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/596 Esas sayılı dosyası ile ... ve kooperatif aleyhine, kooperatif üyeliğinin tespitine ilişkin dava açtığını, mahkeme tarafından "Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 04.10.2022 tarihli yazısı ile davalı S.S. ... Kooperatifinin 10.03.2022 tarihli genel kurula göre tasfiye kapanışının yapılarak, Ticaret Sicil Müdürlüğündeki sicil kaydının 17.03.2022 tarihinde terkin edildiği, bu haliyle dosyada taraf sıfatının bulunmadığı için kooperatifin ihyası için dava açması için davacıya süre verdiğini, davacı tarafından Ankara 1....

              DAVA Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatif yönetim kurulu kararıyla Kooperatifler Kanunu gereği tüzel kişilerin kooperatiflere üye olamayacağından bahisle müvekkili şirketin kooperatif üyeliğinin sona erdirildiğini, kanunda açıkça gerçek ve tüzel kişilerin kooperatiflere üye olabileceğinin öngörüldüğünü ileri sürerek müvekkil şirketin üyelikten ihracına ilişkin kooperatif yönetim kurulu kararının butlan nedeniyle geçersizliğinin ve kooperatif üyeliğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın üç aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından ihraç kararın kesinleştiğini, kooperatif ana sözleşmesinin 10. maddesinin Kooperatifler Kanunu'nun 9. 1 maddesi hükmünün eski düzenlemesine atıf yaptığını, bu hükmün eski düzenlemesinde özel hukuk tüzel kişilerinin yer almadığını savunarak davanın reddini istemiştir. III....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2021 NUMARASI : 2020/285 Esas - 2021/428 Karar DAVA KONUSU : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) KARAR : SİVAS 1....

                K. ve ilgili mevzuata uygun olarak tebliğ etmediği, yapılan işlemin usulüne aykırı olması nedeniyle şu aşamada ortaklıktan çıkarma işleminin tam anlamıyla gerçekleşmediği vs hususlara ilişkin değerlendirme, Kooperatif Ana Sözleşmesi 9. Madde (Ortaklığın Sona Ermesi) çerçevesinde, bu husus hukuki değerlendirme gerektirdiğinden uzmanlık alanı dışında olması nedeniyle değerlendirme yapılmadığı belirtilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu