"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ödenmeyen kira alacağı ile erken tahliye nedeniyle makul süreye ilişkin kira alacağı istemine ilişkindir....
Kira sözleşmesinin özel şartlar 6. maddesi ile “Kiracı kontrat bitiminde kira bedelini TEFE-TÜFE ortalamasına göre artırmayı şimdiden kabul ve taahhüt eder” düzenlemesine yer verilmiştir. Davacı alacaklı 19.01.2016 tarihinde başlattığı icra takibi ile 15.01.2013 – 15.01.2016 tarihleri arası kira alacağı ve işlemiş faiz miktarından 28.12.2015 tarihinde yapılan 70.000 TL tutarındaki tahsilatın düşülmek suretiyle toplam 36.153,55 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Ancak bilirkişi raporunda asıl alacak miktarı belirlenirken davacının icra takibinde talep ettiği 15.01.2013 – 15.01.2016 tarihleri arası kira alacağı yanında takibe konu edilmeyen 15.01.2010 – 15.12.2012 tarihleri arasındaki kira farkı alacağı da hesaplamaya dahil edilmiştir. 6100 sayılı HMK.26/1. maddesine göre "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."...
Asliye Hukuk Mahkemesi ise davanın icra takibine vaki itirazın iptali ile birlikte tahliye ve alacak istemine ilişkin olduğu, dava sırasındaki tahliye istemine yönelik feragatın görevli mahkemeyi değiştirmeyeceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, dava icra takibine vaki itirazın iptali ile birlikte tahliye ve alacağının tahsiline ilişkindir. Her ne kadar dava sırasında tahliye isteminden vazgeçilmiş ise de, dava kira alacağı ile birlikte tahliye istemiyle açılmıştır. HMUK’nun değişik 8. maddesinin 2. fıkrasının 1 no’lu bendi gereğince kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları ve bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı davaları değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde görülür.Bu durumda mahkemece,davacının dava açarken tahliye isteği de bulunduğundan davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir....
Davacının dayandığı kira sözleşmesinde uzayan dönem için kefilin sorumlu olduğu süre ve kefalet miktarı açıkça kararlaştırılmadığına göre, yenilenen döneme ait kira parasından kefilin sorumlu tutulması doğru olmadığından kefil hakkındaki davanın reddi gerekir. 3-Davalılar vekilinin davalı kiracı yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Takipte dayanılan ve karara esas alınan 01.10.2011 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Takip ile 2014 yılı Haziran ayından Aralık ayına kadarki kira alacağı ve damga vergisinin işlemiş faiziyle birlikte tahsili talep edilmiştir. Davalı borçlular itirazında 2014 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos ayları kira bedellerinin ödendiğini bildirerek takibe konu kira alacağının 6.150,00 TL’lik kısmına ve damga vergisine ilişkin alacak talebine itiraz etmişler, geri kalan 2014 yılı Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları kira alacağı 8.815,00 TL üzerinden takibi kabul etmişlerdir....
Mahkemece kısa kararda; “Açılan davanın kısmen kabulü ile 3.830,00 TL kira alacağı ve işlenmiş faiz yönünden itirazın kaldırılması talebinin reddine, bakiye alacak ve işlenmiş faiz yönünden takibin devamına” karar verilmiş, gerekçeli kararda ise “Açılan davanın kısmen kabulü ile 3.830,00 TL 03/01/2014 tarihli kira alacağı ve işlemiş faiz alacağı yönünden itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, bakiye alacak ve işlemiş faiz yönünden itirazın kaldırılması talebinin reddine” karar verilerek kısa kararla gerekçeli karar arasında ikinci kez açık bir çelişki ortaya çıkmıştır. Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....
İcra Müdürlüğü’nün 2014/5194 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın, kira alacağı yönünden davanın kısmen kabulü ile 65.500,00 TL kira alacağı ve işlemiş faiz yönünden itirazın kaldırılmasına, bakiye alacak yönünden itirazın kaldırılması talebinin reddine, takipten sonra 11.03.2014 tarihinde ödenen 80.000,00 TL'nin toplam borç miktarından İcra Müdürlüğü tarafından mahsubuna dair karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda; itirazın kira alacağı yönünden davanın kısmen kabulü ile 65.500,00 TL kira alacağı ve işlemiş faiz yönünden itirazın kaldırılmasına, bakiye alacak yönünden itirazın kaldırılması talebinin reddine, takipten sonra 11.03.2014 tarihinde ödenen 80.000,00 TL'nin toplam borç miktarından İcra Müdürlüğü tarafından mahsubuna, inkar tazminatı koşulları doğduğundan asıl alacak 65,000,00 TL'in % 20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmekle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. TC....
Dava, 4.700,00 TL kira alacağı, 2.600,00 TL aidat alacağı ve 82,00 TL noter ihtar masrafı 7.382,00 TL asıl alacak, 490,21 TL işlemiş faiz olmak üzere 7.872,21 TL toplam alacak üzerinden yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile takibin 1.175,00 TL kira alacağı, 1.690,00 TL aidat alacağı ve 46,10 TL noter masrafı olmak üzere toplam 2.911.10 TL asıl alacak, 154,37 TL işlemiş faiz üzerinden kaldırılmasına, takibin bu miktar üzerinden devamına, %40 oranında icra inkar tazminatının davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. İ.İ.K.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363.maddesinin 1.fıkrasının son cümlesi ve İ.İ.K.na 4949 Sayılı Kanunla eklenen Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranı nazara alınarak uyuşmazlık konusu değerin karar tarihi itibariyle 5.240,00 TL’yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur....
masrafları ve vekalet ücreti yönünden itirazın iptali ve takibin devamı istemiyle dava açılmasının zorunlu olduğunu beyanla davalının itirazının iptaline, takibin 15.000 TL asıl alacak ile icra takip masrafları ve vekalet ücreti yönünden devamına; Duruşmada ise takipten sonra yapılan ödeme neticesinde 15.000 TL alacaklarının kaldığını bildirerek bu miktar üzerinden takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili ise; müvekkilinin ödemede bulunduğunu, dava dilekçesinde iddia edilen kira alacağı dışındaki alacak kalemleri için bu dosya üzerinden talepte bulunmasının mümkün olmadığını, davacının kira alacağı dışında alacaklı olduğunu iddia ettiği herhangi bir konuda ayrıca yasal yollara başvurma zorunluluğu bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Hesap özetinin dosya arasına alınmasının ardından rapor hazırlanmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporunda; öncelikle sözleşmedeki artış şartı ve TBK’nun 344.madde hükmü uyarınca 01.07.2014 tarihi itibariyle kira bedelinin 1.522,66 TL olması gerektiği tespit edilmiştir. Davalının geçmiş dönem bakiye kira alacağı olarak talep edilen 5.000,00 TL’yi ödediğine dair dosyaya herhangi bir delil ibraz etmediği, takip konusu 2014 yılı Temmuz ve Ağustos ayları kira bedeline ilişkin herhangi bir ödemeye de rastlanmadığı anlaşılmakla, 2014 yılı Temmuz ve Ağustos ayları kira bedelinin aylık 1.552,66 TL olarak hesaplanması ile toplamda davacı alacaklının 8.045,32 TL kira alacağı bulunduğu, sonuç ve kanaati bildirilmiştir....
bedelli yeni bir kira sözleşmesi imzalandığını, davalının Eylül 2015 - Ekim 2015 aylarına ait kira bedeli toplamı 2.600 TL kira bedelini ihtar gönderildiği halde ödemediğini belirterek kiralananın tahliyesi ile davacı ... yönünden 7.000 TL kira alacağı ve ihtarname giderinin, davacı ... yönünden 2.600 TL kira alacağı ve ihtarname giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 22/04/2016 tarihli dilekçe ile davacılardan ..., davasını kira paralarının tahsiline yönelik alacak davası olarak ıslah ettiğini bildirmiştir....