WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesince; dava konusu alacağın taraflar arasındaki kira ilişkisinden doğan alacak olmadığı, 6100 sayılı HMK'nın 2/1 maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile mahkemesinin görevsizliğine karar vermiştir. ...Asliye Hukuk Mahkemesi ise; 6100 Sayılı HMK'nın 4/1-a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarıda dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 Sayılı HMK'nın 4/1-a maddesi"Sulh hukuk mahkemeleri,dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, ... görürler."...

    Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Taraflar arasında 12.03.2012 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Kira sözleşmesi ile aylık kira bedelinin 200,00 TL olduğu, üçer aylık devreler halinde ödeneceği ve bir yıllık kullanım süresi bittikten sonra kiralamaya devam edilmesi halinde kira bedeline yapılacak artışların ÜFE oranı dahilinde yapılacağı kararlaştırılmıştır. Davacı alacaklı 18.06.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile aylık 200,00 TL’den 12.03.2012 – 12.03.2013 dönemi kira alacağı 2.400,00 TL, aylık 212,00 TL’den 12.03.2013 – 12.03.2014 dönemi kira alacağı 2.544,00 TL ve aylık 238,00 TL’den 2014 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran ayları kira alacağı 714,00 TL olmak üzere toplam 5.658,00 TL kira alacağının faiziyle tahsilini talep etmiştir....

      Davacı dava dilekçesinde 1.11.2003 tarihinden tahliye tarihi olan 12.3.2005 tarihine kadar ödenmeyen kira bedelinin tahsilini istemiştir. Kira sözleşmesinde aylık kira bedeli 525 TL olup artış şartı bulunmamaktadır. Davalı kiracının 1.11.2003 tarihinden itibaren aylık kira bedellerini 640 TL olarak ödediği anlaşılmaktadır. Mahkemece bilirkişi incelemesi yapılarak kira bedeli kira endeksi oranında artırılarak belirlenen kira miktarına göre kira alacağı tespit edilmiş ise de, kira sözleşmesinde artış şartı bulunmadığından davalının en son ödediği aylık 640 TL kira parası üzerinden hesaplanarak bulunacak bedele hükmedilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olmuştur. Davalının manevi tazminata ilişkin temyiz itirazına gelince; Hak arama özgürlüğü Anayasanın 36.maddesinde düzenlenen ve korunan özgürlüklerdendir. Herkesin yargı mercileri önünde iddiada bulunma, savunma yapma özgürlüğü vardır. Ancak bu haklar kullanılırken amacı içinde kullanmalı ve sınırları aşılmamalıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, hor kullanma alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, kiracının kira süresi içerisinde sözleşmeye aykırı olarak gayrimenkulde hasar meydana gelmesine neden olduğunu belirterek, 10.000 TL hasar masrafı ile 1.500 TL hasar tespit masrafının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, zamanaşımı def'i ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi-alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye-alacak davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt sebebiyle kiarlananın tahliyesi ile 36.000,00.-TL kira alacağının davalılardan tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece her iki davalının kiralanandan tahliyesine, kira alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delilere, hükmün dayandığı gerekçelere, nisbi harç ile vekalet ücretinin, yıllık kira bedeli ve davaya konu alacak tutarı toplamı üzerinden hesap edilmesinde bir usulsüzlüğün bulunmamasına göre davalılardan ...Müh.Bilgs.Sis. Ve Mak. San.Tic.Ltd.Şti....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi ve alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece tahliye davasının reddine, alacak davasının kısmen kabulü ile 12000 TL kira alacağının tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davacı vekilinin tahliye istemine ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin alacağa ilişkin temyiz itirazlarına gelince ; davada dayanılan ve hükme esas alınan 1.5.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

              Bu durumda davalı kiracı anahtar teslim tarihine kadar ödenmeyen ya da eksik ödenen kira paraları ile anahtar teslim tarihinden sonrası yönünden taşınmazın yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar olan boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından sorumludur. Mahkemece yeniden kiraya verilebilecek süre konusunda keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve sözleşmedeki artış koşulu da gözetilmek suretiyle başlangıçtan itibaren ödenmesi gereken kira miktarının tesbiti ile kiracı tarafından bankamatik aracılığıyla ödendiği iddia olunan kira paralarının da araştırılarak ödenen miktarın belirlenmesi, bu şekilde tahliye tarihi itibariyle ödenmesi gereken kira alacağı belirlenip bu tarihten sonrası için de yeniden kiraya verilebilecek süre kadar kira alacağının bu miktara eklenmesi suretiyle kira alacağı konusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....

                Taraflar arasında 1.8.2007 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği, kira sözleşmesinde aylık kira parasının 1.000 TL olup, kira artışının enflasyona göre yapılacağının kararlaştırıldığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. 1.8.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin sonuna "kira artışının enflasyona göre yapılacağı" düzenlemesi getirilmiş ise de, taraflarca düzenlenen bu artış şartı belli ve muayyen olmadığından geçersizdir. Davacı alacaklı, aylık kira parasının 1.250 TL olduğuna ilişkin yazılı bir delil sunamamıştır. Bu durumda aylık kira parasının davalı kiracının kabul ettiği miktar olan 1.000 TL olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, aylık kira parası 1.000 TL kabul edilerek alacak miktarı belirlenmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde fazla alacağa karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                  Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; Taraflar arasındaki kira sözleşmesine göre kira süresinin 26/10/2010 tarihinde sona erdiği, kira süresi içinde ödenmeyen kira alacağının 130.837,93 TL olduğu, kira süresinin bitim tarihinden işgalin sona erdiği 18/03/2011 tarihine kadar olan 4 ay 22 günlük sürede kira sözleşmesinin 14. Maddesine göre hesaplanan işgal bedelinin 171,749,00 TL olduğu, toplam asıl alacak miktarının 302.586,93 TL, kira alacakları yönünden 6183 sayılı yasanın 51. Maddesi uyarınca hesaplanan gecikme bedelinin 47.714,85 TL olduğunu bildirmiştir. Davacı vekilinin itirazı üzerine alınan ek bilirkişi raporunda ise 171.749,00 TL haksız işgal tazminatının işgalin son bulduğu 18/03/2011 tarihinden itibaren takip tarihine kadar talep edilebilecek yasal faizinin 17.346,65 TL olarak hesaplandığını, bu durumda kira bedelleri için istenebilecek faizle birlikte toplam faizin 65.061,50 TL olduğunu belirtmiştir....

                    nin genel kurul kararı ile kira alacağı yönünden yapılan incelemede; ...'in toplam kira borcunun 40 ay ve 16.600,00-TL olduğu, %1,5 aylık faizin (yıllık %18) 4.227,3-TL olduğu, kira ve faiz alacağı toplamının 20.827,36-TL (16.600,00-4.227,36) olduğu, kira borcu ile ilgili herhangi bir ödemenin yapılmadığı" görülmektedir. Buna göre davacı kooperatifin, davalı üyesinden kira ve faiz alacağı bulunmaktadır. Kooperatif yönetim kurulu başkanlığı adına düzenlenen 18/12/2019 tarihli taahhütname ile "30/03/2013 tarihinden 30/12/2018 tarihi sonuna kadar kira bedeli olarak tahakkuk eden 24.150,00-TL peşin olarak alınmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu