İcra Mahkemelerinde davalı kiracı ancak tahliye tarihine kadar kira parası ödemesi ile sorumlu tutulabilir. Tahliye tarihinden sonraki alacak tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden ve alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, dar yetkili icra mahkemesinde tahliye sonrasına ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekir. Bu durumda anahtar teslimi kanıtlanamadığına göre, mahkemece dava konusu taşınmazın ekim ayının hangi günü boşaltıldığı sorulup tespit edilerek, tahliye tarihine kadar doğan kira alacağı yönünden istemin kabulüne, tahliye sonrası takibe konu kira alacağı yönünden ise istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Davalı vakıf tarafından taşrada çalışan işçilere kira yardımı yapılmayacağı yönünde karar alınmasına rağmen taşrada çalışan bazı işçilere kira yardımında bulunulduğundan mahkemece davaya karşı yapılan zamanaşımı savunması dikkate alınarak yapılan kira yardımı hesaplamasına itibar edilmesi yerindedir. Davacı dosyaya ibraz edilen çalışma çizelgelerine göre hem kitabevinde çalıştığı dönemde hem de cenaze nakil görevlerinde haftalık 9 saat fazla çalışma yaptığını ispat etmiştir. Ayrıca hafta tatili çalışmalarını da bu kayıtlarla ispat etmiştir. Davacı tarafça fazla çalışma alacağı bakımından dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır. Davacı tarafça dava dilekçesinde talep edilen miktarları aşan fark ücret ve kira yardımı bakımından ıslah işlemi yapılmamıştır. Fazla çalışma alacağı bakımından harç tamamlama işlemi, hafta tatili, kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağı bakımından ise ıslah işlemi yapılmıştır. Davalı tarafça ıslaha karşı zamanaşımı savunmasında bulunulmuştur....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile; 246.284,42 TL tazminat ile 32.654,30 TL kira alacağı olmak üzere toplam 278.938,72 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 246.284,42 TL tazminat alacağı yönünden dava tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesine, karar verilmiş; söz konusu karar taraflarca temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Dosyanın incelenmesinde; davacının dava değerini 293.336,62 TL olarak belirleyerek taleplerinin kabulü ile alacaklarının reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep ettiği, Mahkemece; davacının davalıdan talep edebileceği alacak tutarının 246.284,42 TL tazminat ile 32.654,30 TL kira alacağı olmak üzere toplam 278.938,72 TL olduğunun tespit edilerek 246.284,42 TL tazminat alacağı yönünden dava tarihinden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye, alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt sebebiyle kiralananın tahliyesi ile 18000 TL kira alacağının tahsiline ilişkindir. Mahkemece, tahliye davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, kira alacağı ispatlanamadığından alacak davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının mesken vasıflı taşınmazında 2005 yılından beri kiracı olduğunu, ihtar tebliğine rağmen 2005 yılı ağustos ayından 2010 yılı ağustos ayına kadar aylık 300 TL'den toplam 18000 TL kira borcunu ödemediğini, bu sebeple de davalının temerrüde düştüğünü ileri sürerek kiralanandan tahliyesini ve kira alacağının tahsilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 19.10.2015 gün ve 2015/4793 Esas, 2015/6656 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife yöneticilik yaptığı dönemden kaynaklanan huzur hakkı alacağı ile üyelik konusu taşınmazın geç tesliminden doğan kira alacağının bulunduğunu ileri sürerek, 10.500,00 TL huzur hakkı alacağı ile 10.500,00 TL kira alacağının davalıdan tahsilin talep ve dava etmiştir....
Yargı kararları ve öğretide kısmi ıslahta dava edilmeyen alacak kesimi için, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmuş olmasının zamanaşımını kesmeyeceği kabul edilmektedir (Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Altıncı Baskı Cilt: II sayfa: 1541 vd.). Kısmi dava açılması halinde zamanaşımı yalnız alacağın kısmi dava konusu yapılan miktarı için kesilir ( Y.HGK. 20.3.1968 gün ve 1968/9-210 E. ve 151 K., 3.7.2002 gün ve 2002/9-564 E. ve 572 K.sayılı ilamları ). 6098 sayılı TBK.nun 147/1.maddesi (818 sayılı BK.nun 126/1. maddesi) uyarınca kira alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıldır. Zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihte işlemeye başlar (TBK 149.md.-BK 128.md.) Taraflar arasındaki akdi ilişki otobüs işletmesine dayalı hasılat kirası olup kira bedeli olarak aylık 3700 bilet bedelinin davacıya ait olacağı kararlaştırılmıştır. Hükme esas bilirkişi raporuna göre kira alacağı 2004-2005-2006 yıllarından eksik ödenen 9872,26 TL, yine 2004-2005-2006 yıllarında davacı tarafından ..'...
Bu ana kuraldan farklı olarak HUMK m. 8/II uyarınca, “Dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, HUMK m. 8/II hükmü gereğince tahliye, akdin davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Diğer istemlerde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Somut olayda, davacı 01/07/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanarak 01/11/2010 - 01/03/2011 tarihleri arasındaki 5 aylık kira bedeli 9000.-TL ile işlemiş faizi için 04/05/2011 tarihinde takip talebinde bulunmuş, borçlunun itirazı üzerine takip durdurulmuş, davacı 29/06/2011 tarihinde itirazın iptali için asliye hukuk mahkmesine dava açmıştır....
Mahkemece davalı tarafından ihtarname ile istenilen bedelin kira alacağı olmadığı ve faiz alacağı olduğu, faiz alacağının ödenmemesinin tahliye sonucu doğurmayacağı yapılan ödemenin cebri icra tehdidi altında yapılmadığı ve kendi ihtiyari ile yapıldığından BK 62. maddesi uyarınca yapılan ödemenin geri istenmesinin olanaklı olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Borçlar Kanununun, 62. maddesine göre; "Borçlu olmadığı şeyi ihtiyariyle veren kimse hataen kendisini borçlu zannederek verdiğini ispat etmedikçe onu istirdat edemez..." Kanunu bilmemek mazeret sayılamayacağı gibi ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin ödeme yapan davacı kiracının, sonradan böyle bir nedene dayanarak istirdat davası açması da mümkün değildir....
Dava, ödenmeyen kira alacağı ve hor kullanma tazminatına ilişkin yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir....
Milli Eğitim Bakanlığına tebliğ edildiği, davalı tarafından hiçbir cevap verilmediği, herhangi bir delil de sunulmadığı, tüm dosya kapsamı bütün olarak değerlendirilmiş önceki kararda hükmedilen kıdem tazminatı, yıllık izin alacağı ve fazla mesai alacağı yine %35 taktiri indirim yapılarak kabul edilmiş, önceki kararda her ne kadar ulusal bayram ve genel tatil alacağı yönünden taktiri indirim yapılmamış ise de bu alacak kaleminin de tanık beyanlarına göre hesaplanmış olması dikkate alınarak bu alacağa da aynı orada hakkaniyet indirimi yapıldığı, önceki kararda hükmedilen alacakların net veya brüt olduğu yolunda bir ibarenin de kullanılmamış olması dikkate alınarak bu alacakların net alacak olduğu da kararda belirtildiği, kira alacağına dair talep önceki gerekçeler yerinde bulunarak yine reddedildiği gerekçesi ile kira alacağı haricindeki taleplerin kabulüne karar verilmiştir. D)Temyiz: Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı T.C. ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....