Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

eksik kira bedelleri yönünden ise davalı borçlu tarafça İİK'nun 269/c maddesinde sayılan belgelerden birisi ile ödeme yapıldığının ispatlanamadığı, her ne kadar dosyaya 8.500,00 TL'lik bir bono sunulmuş ve bu bononun kira alacağına istinaden verildiği iddia edilmiş ise de, söz konusu bononun taraflarının icra takibinin tarafları olmadığı, senedin arkasında Harun Karabaşşa kira ödemesi için şerhinin yer aldığı, bu haliyle senedin takibe konulan kira bedelleri için verildiğinin ispatlanamadığı, davalı borçlu tarafça itiraz dilekçesinde kira sözleşmesine, altındaki imzaya ve kira bedeline itiraz edilmeyerek bu hususların kesinleştiği, buna göre toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde zamanaşımına uğrayan kira alacağı dışındaki alacak yönünden itirazın kaldırılmasına, zamanaşımına uğrayan kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken tüm alacak yönünden davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

Davacının davasını ıslah etmesi ve alacağını kira alacağı olarak talep etmesi sonrasında HMK'nın 4/1- 4 bendinde, "Bu kanun ile diğer kanunların, Sulh Hukuk Mahkemesi veya Sulh Hukuk Hakimini görevlendirdiği Sulh Hukuk Mahkemesi bakar" yine aynı kanunun 4/1- a maddesi hükmünde de kira ilişkisinden değer alacak davaları da dahil olmak üzere kira ilişkisinden doğan davalarda Sulh Hukuk MAhkemesinde görevli olduğunun düzenlenmesi nedeniyle, bu aşamada mahkememizin işbu davada görevsiz olduğu..." gerekçelerine yer verilerek "6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1/C VE 115/1- 2 madeleri uyarınca davacının davasının dava şartı (görev) yokluğundan usulden reddine" dair karar verilmiştir. Kocaeli 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce; "...davacının kullandığı kira alacağı ibaresi davanın niteliğini değiştiremeyeceğinden ve davacı ile davalı arasında yapılmış bir kira sözleşmesi , kira ilişkisi bulunmadığından davanın niteliğinin müdahalenin meninden kaynaklanan ecrimisil talebidir....

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacı alacaklının 04.04.2016 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 19.02.2021 tarihinde kira alacağı ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2020 yılı 2.dönem bakiye kira alacağı olan toplamda 19.317,59 TL'nin tahsili talepli icra takibi başlattığını ve müvekkilinin mezkur icra takibine itiraz ederek dava açtığını, müvekkilinin meskeni tahliye ettiği tarih itibariyle karşılık gelecek rakamı davacının hesabına yatırdığını ancak depozito bedelini dahi alamadığını, kira sözleşmesine göre hangi artış oranınıa göre kira bedelinin arttırılacağına ilişkin kesin ne ve anlaşılır bir ibare bulunmadığını, usulüne uygun kira artışına ilişkin sözleşme yapılmadığından dolayı davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, itirazın kaldırılması ve tahliye talebine ilişkindir. Mersin 5....

yazılı kira sözleşmesinin İİK’nın 68/1. maddesinde sayılan ve itirazın kaldırılması davalarında aranan belgelerden olduğu, davalı borçlu tarafından takibe konu kira alacaklarının ödediğine ilişkin İİK'nın 68. maddesinde yazılı belgelerden ibraz edilmediği, davalı borçlunun ödeme olgusunu ispat külfetini yerine getiremediği, takipte herhangi bir aidat alacağı talep edilmediği gibi talep edilen işlemiş ve işleyecek aylık %15 faiz oranının kira sözleşmesinin 10/4 maddesi hükmüne uygun olduğu, ancak davalı borçlunun işlemiş faize itirazı yönünden denetlenebilir bir rapor alınmadığı, bu hususta Dairemizce yapılan hesaplama sonucunda takip tarihi olan 11/03/2019 tarihi itibariyle işlemiş faizin 2018 Ekim ayı bakiye kira alacağı için 36.468,80 TL, 2018 Kasım ayı bakiye kira alacağı için 29.394,19 TL, 2018 Aralık ayı bakiye kira alacağı için 37.876,63 TL olmak üzere toplam 103.739,62 TL olduğu, takipte 82.791,84 TL talep edildiğinden taleple bağlı kalınarak davalı borçlunun işlemiş faiz miktarından...

    Bu durumda mahkemece teminat bedelinden, davalının kira alacağı ve faizi ile hasar ve onarım bedeli mahsup edilerek kalan miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davacının talep ettiği miktardan davalının kira alacağı ve hasar bedeli toplamının mahsubu ile alacak miktarının belirlenmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedeli ve gecikme zammı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne, faize yönelik itirazın iptaline,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kiraya veren vekili, ... 1.İcra Müdürlüğünün 2009/2326 esas sayılı icra takip dosyasında 02.09.2009 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile,15.07.2008 tarihli kira sözleşmesine dayanarak ödenmeyen 20.361,91 TL asıl kira alacağı, 33,92 TL işlemiş faiz ve 5.975,99 TL gecikme zammı toplamı olan 26.371,82 TL'nin davalı kiracıdan tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri tebliği üzerine davalı kiracı süresi içinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde,takibe,borca ve faize itiraz ettiğini bildirmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İstinaf Yoluna Başvuran Davacı Vekili Tarafından İleri Sürülen İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Kira alacağı diye bahsedilen alacak kaleminin, giydirilmiş ücrete kira bedeli, elektrik, su ve ısınma giderlerinin eklenmesi talebi olduğunu, mahkeme tarafından kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve genel tatil ücreti hesaplamalarında kabul edilen maaş miktarına bakıldığında söz konusu kira alacağı talebinin kabul edildiğinin anlaşılacağını, ancak mahkemenin kira alacağı yönünden ret kararı verdiğini, söz konusu çelişkinin giderilmesi gerektiğini, Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca tazminatların hesaplanmasında esas alınacak giydirilmiş ücrete kira bedeli, elektrik, su ve ısınma giderlerinin eklenmesi gerektiğinin açık olduğunu, mahkemenin, kira bedelini giydirilmiş ücrete ekleyerek bu alacak kaleminin kabulüne karar verdiğini ancak kira alacağının reddine şeklinde bir hüküm verildiğini, 2- Gerekçeli kararda 16/12/2019 tarihli...

        Davacıların kira alacağı olarak ıslah ettikleri davaların birleştirilmesine karar verilmiştir. Davalı; davacıların tapu kayıtları ile alakalarının olmadığını beyanla davanın husumet yokluğu sebebiyle reddini, ayrıca kira bedellerinin davacıların talimatı ile yetkilendirilen kişilere ödendiğini belirterek davanın esastan reddini dilemiştir....

          Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilerek bilirkişi raporunun sonuç kısmında yazılı olduğu gibi; davacının asıl alacak bakımından 3.191,22 TL, işlemiş faiz alacağı yönünden 39,74 TL alacağı bulunduğu kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne, takibin devamına, itirazın 3.191,22 TL asıl alacak 39.74 TL işlemiş faiz olarak toplam 3.230,96 TL üzerinden kaldırılmasına ve temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi ile davacı lehine asıl alacak tutarı üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiştir. İcra takibinde belirtilen kira alacağı miktarı 7.560,00 TL ve 94,14 TL işlemiş faiz olarak toplam 7.654,14 TL olup bilirkişi raporunda fazla talep edilen tutarın 4.368,78 TL asıl alacak 54,40 TL işlemiş faiz olarak toplamda 4.423,18 TL olduğu belirlenmiştir....

          Bunların dışında, kira bedeli karşılığı verilen bonoların ancak ödenmeyen kira alacağı için teminat teşkil ettiği ve varsa ödenmeyen kira alacağı kadar davacının borçlu olduğuna karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, ÇTV alacağı için takibe konulduğunun kabul edilmesi ve bu davada mahsubu cihetine gidilmesi de doğru değildir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu