Bu durumda, davalının şirket (işletme) birleşmesi nedeni ile kefalet tarihinden önceki bir dönemde doğmuş başka bir borçlunun borcuna kefalet borcu oluşturulduğu anlaşılmıştır. Kefalet sözleşmesi 6098 sayılı TBK'nın 581. maddesinde " Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir." şeklinde tanımlanmış devamı maddelerinde şartları ve hükümleri düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesinin geçerliliği 6098 sayılı TBK'nın 583. maddesinde "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır." şeklinde düzenlenmiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava; kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir. ---dosyası,------- Karar sayılı dosyası ve ------------- sayılı dosyaları dosyamız arasına celbedilmiştir....
AŞ aleyhine 25/07/2014 gününde verilen dilekçe ile kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 05/03/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava tarihi 25/07/2014 olmasına rağmen karar başlığında 01/11/2016 olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak değerlendirilmiş ve bozma sebebi yapılmamıştır. 1.Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2.Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince: Dava, kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....
nun takip tarihi itibarıyla ticari kredi nedeniyle 899.031,78 TL asıl alacak olmak üzere 913.429,63 TL toplam alacak, 185.000,00 USD tutarlı teminat mektubunun nakde çevrilmesinden kaynaklanan 932.995,96 TL asıl alacak, 63.796,0 TL işlemiş faiz, 3.347,55 TL BSMV olmak üzere 1.000.139,54 TL toplam alacak, borçlu cari hesap kredisinden kaynaklı 129.672,98 TL asıl alacak, 7.254,94 TL işlemiş faiz, 362,75 TL BSMV olmak üzere 137.290,67 TL toplam alacak, kredili mevduat hesabından kaynaklı 29.986,69 TL asıl alacak, 892,69 TL işlemiş faiz, 44,64 TL BSMV olmak üzere 30.924,02 TL toplam alacak, 500.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun nakde çevrilmesinden dolayı 500.000,00 TL asıl alacak, 34.626,66 TL işlemiş faiz, 1.731,33 TL BSMV olmak üzere 536.357,99 TL toplam alacak miktarından sorumlu olduğu, davalı ...'nun kefalet limitinin 565.000,00 TL olup bu miktardan sorumlu bulunduğu tespit edilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili 07/09/2020 tarihli istinaf dilekçesi ile; davalının dava dışı firma tarafından, davacı bankadan kullanılan krediye kefil olduğunu, davalının kefalet tarihi itibariyle dava dışı şirket ortağı olduğunu, ancak şirket ortaklığından dava ve takip konusu borcun doğumundan önce ayrıldığını, ayrıca kefalet ve kefalet limitinin artırımına dair sözleşmelerde evli olan davalının eş muvafakatinin bulunmadığını, davalının tüm borçtan sorumlu olmadığını, faiz oranlarının yüksek belirlendiğini, icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Davacı, genel kredi sözleşmesinden/kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali talebinde bulunmuştur. Ankara 31....
Kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdün hukuki sonuçlarından sorumludur....
Bilindiği üzere, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakların hesabın kat edildiği tarih itibariyle muaccel hale gelecekleri, muacceliyet için kat ihtarının tebliğine dahi gerek olmadığı, kat ihtarının tebliğinin ancak muhatap borçlu ya da kefiller için takip öncesi temerrüt durumunu etkilediği, öte yandan genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kefil olan kişilerin asıl borçlu gibi kredi borcundan kefalet tutarları / kefalet limitleri kadar kendi temerrütlerinden hukuken sorumlu bulundukları, bu bağlamda asıl borçlunun genel kredi sözleşmesindeki kredi borçlarını geri ödeyememesi halinde alacaklının pekala müteselsil kefilleri takip ve dava edebileceği konusunda duraksama yoktur. Dava konusu alacak ile ilgili dava dosyası içinde sunulan belgeler, dilekçeler ve banka kayıtları üzerinde inceleme yapmak suretiyle dava ve takip konusu alacağın ferileri ile beraber doğup doğmadığı ve Yargıtay 19....
ne 05.08.2008 düzenleme tarihli 17.000,00 TL limitli ve 31.08.2009 düzenleme tarihli toplam 150.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalatıldığı, davalı her iki sözleşme ve arttırılan limitlerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kefalet limiti 167.007,00 TL olarak belirlendiği, davalının sözleşmeyi dava dışı asıl borçlu....ve .....yetkilisi olarak şirket kaşesi üzerine ve ayrıca şahsi kefaletinden dolayı kefil sıfatıyla imzaladığı, davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefaletinin şahsi kefalet olduğu, şirket ortaklığından ayrılmasının kefalet sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı, kefaletinin kaldırılması yönünde bankaya herhangi bir bildirimde bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalının.......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 22/05/2019 NUMARASI : 2017/701 ESAS 2019/385 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/10/2017 KARAR TARİHİ : 15/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/04/2021 Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....