Davalı banka ile dava dışı borçlu----- arasında muhtelif tarihlerde ---- düzenlendiği, Davacı --- aşağıda belirtilen sözleşmelerden ------- üzerinden müteselsil kefil olarak kefalet imzasının bulunduğu, kefalet türünün müteselsil, kefalet tarihinin --- olarak düzenlendiği, kefalet tutarının rakam ve yazı ile belirlendiği, davacıya atfen atılı imzaya haiz olduğu , fakat ------ tarihli sözleşmede kefalet sınırının gösterilmediği görülmüştür....
ın 23.03.2018 tarihinde .... arasında akdedilen Kredi Çerçeve Sözleşmesi *nin 150.000,00 TL - limiti ile “Yukarıda yer alan kefalet sözleşmesi kapsamında ...'ın asaleten kullanacağı hazine destekli kooperatif kredilerine 150.000 TL tutarına kadar müteselsil kefil olmayı kabul ediyorum.23.03.2018” müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı görülmüştür. Kefalet şerhi, kefaletin tarihi, Müteselsil kefil olunduğu ve kefalet limiti belirtilmek suretiyle el yazısı ile yazılmış ve kefalet limitinin belirtilmiş olduğu, bu şekilde düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesi ve kefaletname sözleşmelerinin TBK hükümlerine uygun olarak tesis edildiği, bu durumda davacı kefil ...'ın İcra dosya borç tutarı olan toplam 10.091,70 TL” maaşına haciz uygulanmak sureti - muhtelif tarihlerde ödenmesi nedeniyle, asıl borçluya rücu edebileceği kanaatine varılmıştır....
in imzaladığı 24.05.2017 tarihli Genel KRedi Sözleşmesi Kefil İmza Sayfası isimli kredi sözleşmesi ekinde yer alan kefalet sözleşmesinin incelenmesinde davalının 625.000,00-TL üst limitli kefalet sözleşmesini imzaladığı, kefalet sözleşmesinde kefalet türünün müteselsil kefalet olarak gösterildiği, kefalet üst limitinin el yazısı ile yazıldığı, kefilin kredi kullanan asıl borçlu şirketin yöneticisi ve ortağı olduğundan eş rızasına gerek bulunmadığı, kefalet sözleşmesinin geçerli bir şekilde kurulduğu değerlendirilmiştir. 4-Dosyaya sunulan kredi ve kredi kartı sözleşmeleri, davalının kefalet sözleşmesi ile davacı banka ile davalılar arasında alacak-borç ilişkisinin oluştuğu anlaşıldığından borç miktarının tespiti için dosya bankacılık konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 11.08.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; "Depo tutarı 3x2.030= 6.090-TL, 9x2.225= 20.025-TL olmak üzere toplam: 26.115....
kefalet sözleşmesi, müteselsil kefalet sözleşmesindeki şekil şartlarına aykırılık teşkil ettiğinden geçersiz olduğunu, taraflar arasında akdedilen 07.01.2013 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi incelendiğinde müvekkil-davalı ...’in el yazısıyla kefalet tarihini yazmadığı ve eşinin bu şekil şartına aykırı olarak düzenlenen geçersiz kefalet sözleşmesine müvafakat ettiği görülmekte olduğunu, kanunda belirtilen şekil şartına aykırı olarak düzenlenen müteselsil kefalet sözleşmesine eşin rızasının geçersiz olacağını, TBK m. 583’e göre kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olamayacağını, kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğunu, sözleşmede davalının eşinin müvafakatini içeren yazı karakteri kendi...
Dava dışı banka ile davalı şirket arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayri Nakdi kredi sözleşmesi kapsamında davalı şirketin kullandığı ticari kredilerin borçlarını ödememesi üzerine banka tarafından davalı asıl borçlu şirket ve kredi kefilleri olan davacı ile davalılar T3, T4 aleyhine icra takibi başlatıldığı, kredi sözleşmesinde davacı ve davalı T3'un kefalet limitinin 250.000,00 TL, davalı T4'un kefalet limitinin ise 200.000,00 TL olduğu, davacının kredi borcuna istinaden asıl borca ilişkin 63.500,00 TL, vekalet ücreti ve tahsil harcı olarak 9.000,00 TL olmak üzere toplam 72.500,00 TL ödeme yaptığı ve işbu dava ile ödediği bu tatarın asıl borçlu ve diğer kefillerden rücuen tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Birlikte kefalet" başlıklı 587.maddesinde, birlikte kefalet durumunda aynı borca birlikte kefil olunduğu hallerde müteselsil kefil olarak yükümlülük altına giren kefillerden her birinin borcun tamamından sorumlu olacağı, 587/son maddesinde...
DELİLLER VE GEREKÇE : Davacı vekili tarafından kredi sözleşmesi ve kefalet sözleşmesi suretleri delil olarak sunulmuş, mahkememizce icra takip dosyası getirtilmiş, dava dışı bankadan kredi sözleşmesine ilişkin ödeme bilgileri, hesap ekstreleri, uygulanan gecikme faiz oranlarıyla ilgili bilgi ve belgeler celp edilmiş, bilirkişi raporu ve ek raporu aldırılarak tüm deliller toplanmıştır. Dava, davacı esnaf ve kredi kooperatifi aracılığı ile kullandırılan kredi borcundan ötürü davacı kooperatifin borcu ödemesi üzerine ödenen meblağın rücuen tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takipte davalı kefil tarafından yapılmış itirazın iptali istemine ilişkindir. Antalya ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça dava dışı ... ve davalı ... aleyhine kooperatif kredi sözleşmesine dayalı olarak 28.362,60.-TL asıl alacak, 3.729,11.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 32.091,71....
Davalı müteselsil kefiller/ şahıslar yönünden kefalet tarihinin kefillerin el yazısı ile yazılmadığı, sonradan doldurulduğu, ayrıca davalı İsmail Yıldırım yönünden ise 11/03/2013 kefalet tarihi itibari ile eş rızasının alınmaması nedeni ile geçersiz olduğu savunması öncelikli olarak irdelenmiştir. Nitekim Türk Borçlar Kanunumuza göre; kefalet sözleşmesi kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme olup ancak gelecekte doğacak veya koşula bağlı bir borç içinde, bu borç doğduğunda veya koşul gerçekleştiğinde hüküm ifade etmek üzere kefalet sözleşmesi kurulabilir ve kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacaktır....
DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : KARAR YAZMA TARİHİ : Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının davalılardan alacaklı olduğunu, bu alacağının Şile İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında alınan rehin açığı belgesine dayandığını, davacının bu alacağını %53,82'lik faiz oranı ile birlikte devraldığını, davacının bu rehin açığı belgesine dayanarak Konya . İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutularak asıl alacak miktarı açısından bir icra takibi başlatılacağını, müvekkilinin rehin açığı belgesini alırken %53,82 faiz oranı üzerinden almasına rağmen Konya . İcra Müdürlüğü'nün ......
Mahkemece, davalının davacı banka ile dava dışı 3. kişi arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesini garantör olarak imzalamasına, benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 3.433.00 YTL üzerinden iptaline, takibin devamına, asıl alacak olan 3.218.00 YTL’ye takip tarihinden itibaren % 70,2 oranında faiz ve faizin % 5 BSMV uygulanmasına alacak belirlenebilir olduğundan alacağın % 40’ ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık banka kredi kartı sözleşmesi altındaki “ garanti şerhi” başlıklı bölümün kefalet mi, yoksa garanti sözleşmesi amacıyla mı yazıldığı yönünde toplanmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.07.2001tarih, 2001/19- 534 E. Ve 2001/583 Karar sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere sözleşme altındaki garanti şerhi bölümünde yer alan beyanların garanti sözleşmesi amacıyla değil kefalet amacıyla verildiğinin kabulü gerekir....
olduğu, Kabul anlamına gelmemekle birlikte, kefil, kefalet sözleşmesi nedeniyle, asıl borçludan daha fazla yükümlülük altına giremez....