TBK 583/1 md uyarınca kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olduğu azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini, kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Yine T.B.K. 584/1....
Dosya içerisine alınan ----- esaslı takip dosyasının incelenmesi sonucu davacı --- tarafından davalı kefil ----- tarihli takip uyarınca 06.08.2010 tarihli müteselsil kefalet sözleşmesi ile 400.000,00 TL asıl alacak 06.05.2012 tarihli kefalet sözleşmesi uyarınca 800.000,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 1.200.000,00 TL için ilamsız takip başlatıldığı görülmüştür. Dosya içerisine 21.10.2022 tarihli rapor ile 11.04.2023 tarihli ek rapor alınmıştır. Yapılan yargılama sonucu; asıl borçlu dava dışı -----arasında bayilik sözleşmesi imzalandığı, davalının da 06.08.2010 tarihli kefalet sözleşmesi uyarınca müteselsil kefil sıfatıyla 400.000,00 TL ile 06.05.2012 tarihli kefalet sözleşmesi uyarınca yine müteselsil kefil sıfatıyla 800.000,00 TL limitli olmak üzere toplamda 1.200.000,00 TL müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı tespit edilmiştir....
Huzurdaki davaya konu kefalet sözleşmesinde davalının kefil olduğu azami miktar ile kefalet tarihi belirli olmadığından (kefalet sözleşmesine yazılmadığından) banka alacağına dayanak yapılan kefalet sözleşmesi geçersizdir (mutlak butlanla batıl). Anılan kefalet sözleşmesi banka alacağı yönüyle hüküm ve sonuç doğurmayacağından, davalının kefalet sözleşmesinden kaynaklı borcu olmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir."gerekçesi ile, -Davanın REDDİNE, -Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
E. sayılı dosyasında alacağın tahsili amacıyla 360.830,54 TL asıl alacak, 6.341,89 TL faiz, 317,09 TL BSMV olmak üzere toplam 367.489,52 TL bedel ile takip açıldığı, ancak davalının kefil olduğu dava konusu kredi sözleşmesinde kefalet limitinin 200.000,00 TL ile sınırlı olduğu, davacı alacaklının kredilerden kaynaklı asıl alacak tutarı olan 11.925,80 TL'sine %28,80, 8.868,77 TL'sine %27, 80.844,97 TL'sine %36, 168.469,53 TL'sine %34,02, 86.191,20 TL'sine %39,42, 4.224,16 ve 306,11 TL'sine %36 oranlarında takip tarihinden tahsil tarihine kadar dava konusu sözleşme hükümlerine göre temerrüt faizi talep edebileceği ve davacının kefil olan davalıdan asıl alacak, işlemiş faiz ve BSMV ile masraf toplamı 367.489,52 TL talep edebileceği; Borçlar kanunu 583. maddesinin: " Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....
Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu'nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. 6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....
Sayılı dosyasında, geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmadığından, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ediyorum.Yukarıda izah olunduğu üzere ; ... 14. İcra Müdürlüğünün ... E. (Eski ... E.) Sayılı dosyasında, Kefalet miktarı ve kefalet tarihi davacı müvekkilimin el yazısı ile yazılmadığı için geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmadığından, müvekkilimin borçlu olmadığının tespitine , masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini..." talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ DOSYA NO : 2022/153 KARAR NO : 2022/462 DAVA : ALACAK (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücu) DAVA TARİHİ : 20/03/2020 KARAR TARİHİ: 15/06/2022 Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen ALACAK (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücu) davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı şirket ...Limited Şirketi’nin Ve ...Limited Şirketi’nin ...Bankası ...’dan kullanmış olduğu kredi borcuna müşterek / müteselsil olarak kefil olduğunu ve diğer müşterek / müteselsil kefilin ise davalı ... olduğunu, müvekkilinin söz konusu kefilliği sebebi ile icra tehdidi altında alacaklı bankaya ödeme yapmak zorunda kaldığını fakat müvekkilinin kendi kefalet sorumluluğunu aşan miktarda ödeme yaptığını, dolayısı ile davacı müvekkilinin yapmış olduğu ödemenin aşan miktarının diğer müşterek ve müteselsil kefil olan ...tarafından davacı müvekkile ödenmesi gerektiğini, ödenmesi gereken tutarın...
ın kefalet limiti 500.000.00 TL olduğu, hesaplanan borcun üstünde bulunduğu, sözleşmeye yeni Borçlar Kanunun 583. maddesi şekil şartlarına uygun olarak, kefilin kefalet imzasının alındığı görüldüğü, 6098 sayılı Kanun'un 583.maddesinde düzenlendiği, kefalet sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması yanı sıra sözleşmelerde; kefilinin sorumlu olacağı azami miktar, kefalet tarihi, müteselsil kefalet durumunda bu anlama gelen bir ifadenin kefilin el yazısı ile belirtilmesi de gerektiği, somut olayda sözleşmenini son sayfasında TBK'da belirtilen düzenlemeler uyarınca azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil ibarelerinin el yazısı ile yazıldığı anlaşıldığı, müteselsil kefilin sorumluluğu kefalet limiti ile kendi temerrütünden kaynaklanan borç tutarı ile sınırlı olduğu, davalı müteselsil kefil ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAŞIMA SÖZLEŞMESİ KAYNAKLI TÜRK MİLLETİ ADINA Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 25/03/2014 gün ve 2012/746-2014/287 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’un 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL'yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, karar tarihi olan 25/03/2014 tarihi itibariyle 1.890,00 TL'dir....
Davacının itirazında dile getirdiği iş bu sözleşmenin limit artırım sözleşmesi olmadığı 12.05.2014 tarihli sözleşmenin yeni bir sözleşme olduğu sözleşmenin limiti 197.400.00 TL ise de davalı ...'nin 33.sayfada kefalet limiti 71.000.00 TL olduğu, Dolayısıyla tüm tespitler neticesinde davalı kefilin 12.05.2014 tarihli sözleşmede kefalet limiti 71.000.00 TL olup nihai karar sayın mahkemenize aittir....