Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sonuç itibariyle bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre; davalı şirketin sözleşmeden kaynaklı olarak davalı gerçek kişilerin kefalet sözleşmesinden kaynaklı olarak takip tarihi itibariyle 34.518,40 TL asıl alacak, 5.940,95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.459,35 TL bedel kadar borçlu oldukları davacının takip tarihine kadar 5.940,95 TL faiz talep edebileceği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür. Raporun taraflara tebliğ edildiği, davalılar tarafından rapora karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır. Davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme uyarınca, üretici bayilik ilişkisinin bulunduğu ve buna göre, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin olduğu görülmüş olup davalı şirketin bu sözleşmeden kaynaklı olarak 100.000,00 TL ye kadar doğmuş ve doğacak borçları için davalılar ... ve ... müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla ayrıca davacı şirket ile kefalet sözleşmesi imzaladıkları anlaşılmıştır....

    kaynaklı olarak hiçbir borç yahut alacağı bulunmadığını, davacı alacağının mevcudiyeti ve muacceliyeti hususunda ispat külfetini yerine getirmediğini, Bu doğrultuda davalı -------yönünden davanın reddini,-------- yönünden kefalet sözleşmesi kapsamında müteselsil borçlu olduğu iddia edilse de bu hususa ilişkin usulüne uygun bir kefalet sözleşmesi bulunmadığını, Kefalet sözleşmelerinin önemi gereği kanunda bir takım sıkı şekil kurallarına bağlandığını, Müvekkilinin davalı------ evli olmasına karşın eşi -------- kefalet sözleşmesinde rızasının alınıp alınmadığı dahi meçhul olduğunu, dolayısıyla var olmayan bir sözleşmeye ve var olmayan bir kefalet sözleşmesine karşı müvekkilleri tarafından yapılan itirazların haklı ve hukuka uygun olup davacı tarafça kötü niyetli olarak açılan işbu itirazın iptali davasının reddini, fazlaya ilişkin şikâyet, dava, talep, alacak, tazminat vs. hakları saklı kalmak kaydıyla; davacının kötü niyetli taleplerinin reddine, kötü niyetli olduğu açıkça görülen davacı...

      Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu'nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. 6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde; "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır....

        TÜM DOSYA KAPSAMI BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE: Davanın, alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) tazminat davası olduğu tespit edilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, Vakıfbank Erzincan Şubesi'nin 06/04/2007 tarih ve 1382 sayılı 150.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi kapsamında Şahbudak Kuyumculuk Gıda İnş. Sanayi Tic. Ltd....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/775 Esas KARAR NO : 2021/728 DAVA : Alacak (Ticari Niteliteki Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 23/07/2020 KARAR TARİHİ : 15/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Niteliteki Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı) davasında Ödemiş ....Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ...Esas ,......Karar sayılı dosyası Mahkememize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar tarafından davalılar aleyhine Ödemiş .............

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/775 Esas KARAR NO : 2021/728 DAVA : Alacak (Ticari Niteliteki Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 23/07/2020 KARAR TARİHİ : 15/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Niteliteki Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı) davasında Ödemiş ....Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ...Esas ,......Karar sayılı dosyası Mahkememize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar tarafından davalılar aleyhine Ödemiş .............

            Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu'nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. 6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....

              Davacı vekilinin duruşmadaki beyanında, dosyamıza sunulan genel kredi sözleşmesi haricinde davalının kefil olduğunu ortaya koyacak başkaca bir belgenin bulunmadığını belirtmiştir. Kefalet sözleşmesinin TMK'nun 581. Maddesinde tanımı, 582. Maddede tabi olduğu kurallar belirlendikten sonra 583. Maddesinde kefalet sözleşmesinin şekli şartları belirlenmiştir. Bu madde metnine göre "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır....

              Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. 6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler....

                Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacının kefalet imzasına dayalı genel kredi sözleşmesine istinaden dost hesap üzerinden, rotatif ve taksitli kobi kredilerinin kullandırıldığı, davaya konu diğer kredilerin ise kullandırma tarihleri itibariyle davacının imzasının bulunmadığı genel kredi sözleşmesi ve kredi çerçeve sözleşmesine istinaden kullandırıldığı, davacının, kefili olduğu ve daha sonra limitleri arttırılan 01/09/2010 tarihli sözleşmeden kaynaklı olarak dava tarihi itibariyle 2.134,46 TL borçlu bulunduğu, davalı banka ile dava dışı şirket arasında arasında 25/05/2012 tarihli 1.000,000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi, 04/07/2012 tarihli 1.000,000 TL bedelli kefalet sözleşmesi ve 28.01.2013 tarihli kobi kart üyelik sözleşmesi akdedildiği, yeni sözleşme imzalandıktan sonra tekrar kredi kullandırıldırıldığı, davacı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu