Mahkemece, kooperatif defterleri, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre , davacının asıl alacağın taksitle ödenmesini kabul ettiği, işlemiş faize yönelik talebini sürekli davalı kooperatife bildirdiği, BK'nun 113/2. maddesindeki koşulların davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 8.606.00 TL faiz alacağının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, davaya konu edilen alacağın faiz alacağı olması nedeniyle dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinin reddine karar verilmiştir Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 26.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.HUMK'nun 432.maddesine göre verilecek nihai kararlara karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kamulaştırma bedelinin ödenmesinden dolayı davacı kurumun borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 23.01.1992 günlü işbölümüne ilişkin kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 5.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 5.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nedeniyle dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın T1 adına tesciline, ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
KARAR Davacı, davalı ile aralarında gerek harici gerekse Noterden düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, davalının hissedar olduğu 7478 m2 yüzölçümlü arsa üzerinde bulunan bir ev ve içinde 30 adet badem ağacı bulunan taşınmazdaki 84/7478 hissesinin tamamını satın aldığını ve bedelini ödediğini, ancak tapu devrinin verilmediğini, dava konusu taşınmazın dava dışı belediye tarafından kamulaştırılması üzerine zemin üstünde bulunan yapıya karşılık kamulaştırma bedelinin tarafına ödendiği halde zemin için takdir edilen kamulaştırma bedelinin tapudaki hissesi oranında davalıya ödendiğini, davalıdan satın aldığı taşınmazın zemin bedelinin de tarafına ödenmesi gerektiğini ileri sürerek 24.024,00 TL alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Taksite mahsuben çok küçük çaplı bir tahsilat sağlanabilmesi nedeniyle kredi hesaplarının ---itibariyle kat edilerek dava dışı şirkete ve davalı kefillere ihtarname keşide edildiği, İhtarnamenin -------tarihinde tebliğ edilmesiyle dava dışı asıl borçlu ve davalılar için temerrüdün ---- tarihinde oluştuğu, Davacı banka tarafından dava dışı firmaya kullandırılan kredi ve dava dışı şirket nezdinde mevcut çek için sorumluluk bedelinin depo edilmesi talebiyle dava dışı asıl borçlu ve davalılar hakkında ------- sayılı dosyasından--tarihinde başlattığı, Davacının takip tarihi itibariyle ------- işlemiş akdi faiz ve -------- temerrüt faizi ve --- olmak üzere toplam--------- alacağı bulunduğu, Davalılar--------------- davacı banka ile dava dışı ----- arasında imzalanan sözleşmede müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunması nedeniyle söz konusu borçların ödenmesinden sorumlu bulunduğu, Davacı banka ile dava dışı şirket arasında akdedilen ----------- çek yapraklarının sorumluluk bedellerinin...
Mahallesi 7181 ada 3 parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili, birleşen davada ise Kamulaştırma Kanunu uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Asıl davada davacı vekilince dava konusu taşınmazın imar planında belediye hizmet alanında kalmasından bahisle kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat talebinde bulunulmuş, birleşen davada ise davacı idare vekilince dava konusu taşınmazın Kamulaştırma Kanunu uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ile idare adına tesciline karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece tazminat davasının kabulüne, idare tarafından açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının ise reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Mahkemenin kamulaştırma bedelinin tespiti ve tesciline ilişkin gerekçeli kararın ve itiraz edilen icra takibinin birbirine uygun olduğunu, hükmün faize ilişkin kısmının açık olduğunu, icra takibi ile talep edilen faize ilişkin kısma dair de herhangi bir tereddüt bulunmadığını, usul hukuku kurallarının yerel mahkeme kararı hiçe sayılarak ihlal edildiğini, takibe konu alacağın muaccel olduğunu, kamulaştırma bedelinin dahi müvekkiline ait hesapta nemalanmaktayken yargılamanın makul bir sürede sonuçlamamasına dair adil yargılanma hakkının tazminatına ilişkin faiz alacağının talep edilmesinin mümkün olduğunu, idarece, kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi ve yargılamanın uzaması sonucunda kişilerin uğradığı hak kaybına karşılık temin edilen tazminat niteliğindeki faiz alacağının karıştırılmasının söz konusu olduğunu, kamulaştırma bedel tespiti ve tescil davasının özel niteliğe sahip bir yargılama olduğunu ve öteden beri faize ilişkin uygulamanın taleplerinde...
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 3.080,00 TL. munzam zarar bedelinin 18.7.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, B.K'nun 105. maddesinden kaynaklanan munzam zarar tazmini istemine ilişkindir. Yasa uyarınca, alacaklının geçmiş günler faiziyle karşılanamayan zararlarını, borçlu kusurlu olmadığını ispat edemedikçe tazmine yükümlüdür. Borcun kaynağı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, davalı ... mahkeme ilamı ile belirlenen ve kesinleşmiş tazminat tutarını icra takibi sonucunda ödemiştir. Davacı tarafından yasal faiz uygulanması ve tazminatın geç ödenmesi nedeniyle geçmiş günler faizi ile karşılanmayan zararı olduğu ileri sürülmüştür. Uyuşmazlık, davacının geçmiş günler faizinden fazla zararının varlığını somut delillerle ispat etmesinin gerekip gerekmediği noktasındadır....