WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08.02.2022 NUMARASI : 2021/431- 2022/50 E-K DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davacının davalı iş yerinde uzun süre çalışıp emekli olarak işten ayrıldığını, davacının sendika üyesi olup TİS kapsamında davacının alacaklarının eksik ödendiğini, davacının davalıya ait şirketten bildirilen hizmeti toplam çalışma süresine dahil edilmediğini, davacının askerlik yaptığı süre TİS gereği kıdem süresine eklenmesi gerektiğini, taşeron ve alt belediye firmalarındaki çalışmalarının çalışma süresinde dikkate alınmadığını, davacının yıllık izinlerini TİS hükümlerine göre hesaplanıp ödenmesi gerekirken kurum tarafından bu hususun uygulanmadığını, davacıya kıdem tazminatının geç ödemeden kaynaklı faiz alacağının bulunduğunu, talep edilen alacakların giydirilmiş ücrete göre hesaplanması gerektiğini, davacının kıdem tazminatı hesabında TİS 50....

"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... aralarındaki kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle bedele işletilecek faizin tahsili davasına dair ... Mahkemesinden verilen 26.06.2013 günlü ve 2012/74-2013/240 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 23.06.2014 günlü ve 2014/10496-11050 sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir....

      ödendiğini, yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca davacının dava tarihinde talep ettiği alacak tutarlarına dava tarihinden, ıslahla arttırarak talep ettiği alacak tutarlarına ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini belirterek; yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir....

      Davalı savunmasında, davacı ile 170.000,00 TL'ye anlaştıklarını, iş bedelinin 159.000,00 TL'sinin ödendiğini, işin geç teslim edilmesi nedeniyle bakiye iş bedelinin ödenmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu konusunda bir ihtilaf yoktur. İhtilaf iş bedelinin miktarında toplanmaktadır. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından ve işin bedeli önceden kararlaştırılmadığından sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 366. maddesi uyarınca iş bedelinin yapıldığı yılın mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu ek raporunda ise yapılan imalâtın bedeli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenen yapı yaklaşık birim fiyat listesine göre belirlendiğinden bu raporun Yargıtay denetimine elverişli olduğundan söz edilemez....

        İSTİNAF SEBEP ve GEREKÇELERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 01.12.2006- 07.04.2014 tarihleri arasında davalı işverenlikte sayfa sekreteri olarak çalıştırıldığını, davacının 5953 sayılı basın İş Kanuna tabii olduğunu, geç ödenen ücretin %5 fazlası alacağı, nisan 2014 ayı %5 fazlası, 4 aylık boşta geçen süre ücreti günlük %5 fazlası, bakiye yıllık izin alacağı alacak kalemlerinin tahsili amacıyla iş bu huzurdaki davanın açıldığını, aylık ücretlerin ay başında peşin olarak ödenmeyip çalışıldıktan sonraki ay iki taksit halinde ödenmiş olmasından kaynaklı günlük %5 fazlası alacağı yönünden mahkemece %90 oranında indirim yapılmasının yerinde olmadığını, %90 takdiri indirim iş hukukunun varlık amacaına aykırılık teşkil ettiğini, bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi doğrultusunda 5.659,94 TL yıllık izin ücret alacağınıın 100 TL'sini ihtarname tarihi itibariyle, 5.559,94 TL'sinin ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletmek üzere hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, Nisan...

        İSTİNAF SEBEP ve GEREKÇELERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 01.12.2006- 07.04.2014 tarihleri arasında davalı işverenlikte sayfa sekreteri olarak çalıştırıldığını, davacının 5953 sayılı basın İş Kanuna tabii olduğunu, geç ödenen ücretin %5 fazlası alacağı, nisan 2014 ayı %5 fazlası, 4 aylık boşta geçen süre ücreti günlük %5 fazlası, bakiye yıllık izin alacağı alacak kalemlerinin tahsili amacıyla iş bu huzurdaki davanın açıldığını, aylık ücretlerin ay başında peşin olarak ödenmeyip çalışıldıktan sonraki ay iki taksit halinde ödenmiş olmasından kaynaklı günlük %5 fazlası alacağı yönünden mahkemece %90 oranında indirim yapılmasının yerinde olmadığını, %90 takdiri indirim iş hukukunun varlık amacaına aykırılık teşkil ettiğini, bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi doğrultusunda 5.659,94 TL yıllık izin ücret alacağınıın 100 TL'sini ihtarname tarihi itibariyle, 5.559,94 TL'sinin ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletmek üzere hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, Nisan...

        Somut olayda; davacı, su kullanım bedelini ödemeyen davalı hakkında takip başlatmış, asıl alacak ve takip tarihine kadar 6183 sayılı yasada düzenlenen gecikme zammı uygulanarak işlemiş faizden oluşan toplam alacağın tahsilini talep etmiştir. Mahkemece asıl alacağa hükmedilmesine rağmen, talep edilen işlemiş faize hükmedilmemiştir. Taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesinde, geciken ödemeler ile ilgili olarak 6183 sayılı kanun hükümlerine göre gecikme cezası alınacağına ilişkin bir hüküm yer almadığı gibi, talep edilen tüketim bedeli alacağı, amme alacağı sayılmadığından, geç ödenmesi halinde 6183 sayılı yasada yer alan gecikme zammının uygulanacağına dair yasalarda da bir hüküm de bulunmamakta ise de; “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince, davacının yasal faiz oranında temerrüt faizi isteyebileceğinin kabulü gerekir....

          Bu kapsamda daire maliyet bedellerinden kaynaklı olarak borcun tahakkuk ettirildiği 10.01.2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre talep edebileceği işlemiş daire maliyetlerinden kaynaklı faiz miktarı 41.070,42 TL olduğu, Şerefiye taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 190,16TL faiz borcu, Çevre bedeli taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı olarak 67,00TL, Tapu ve iskan taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 2.889,14TL, Genel Kurul kararları gereği ödenmesi gerekip de geç ödenen ek/ara ödemelerden kaynaklı 2.615,00TL faiz borcu, ödenmemiş 11.000,00 TL ek/ara ödeme asıl borcu ile bu borcun takip tarihine kadar, diğer ek/ara ödemelerinin geç ödenmesi sebebiyle de ödeme tarihlerine kadar olmak üzere 4.849,81 TL olmak üzere toplamda 60.066,53 TL davacı kooperatifin alacağının bulunduğu kanaatine varılarak davalı itirazının bu miktar yönünden iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesine dayalı iş bedelinden kalan alacak ile hakedişlerin geç ödenmesi nedeniyle faiz kaybı ve munzam zararın ödenmesi istemiyle açılmıştır. Davalı gecikmede kusuru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece kısmen kabule dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur (BK. 101/1. Md.). Taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesinde kararlaştırılan ödeme şartı kesin vade niteliğinde olmadığından davalının hakediş ödemeleri için ayrıca bedel gösterilmek ve istenilmek suretiyle usulen temerrüde düşürülmesi zorunludur....

              UYAP Entegrasyonu