"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yaşlılık aylığının geç ödenmesi nedeniyle işleyen faiz alacağı istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı ve davalı Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İş Mahkemesi Tarihi :12.06.2014 No :2014/534-2014/1317 Dava, yaşlılık aylığının geç ödenmesi nedeniyle faiz alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yaşlılık aylığının geç ödenmesinden kaynaklanan faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Faiz, asıl alacağa dahil olmayıp, talep edilmesi alacaklının iradesine bağlı olan feri nitelikte bir haktır. Ancak eldeki davada, biriken yaşlılık aylıklarının geç ödenmesi nedeniyle tahsil kararı verilmesi istenen işleyen yasal faiz; asıl alacak niteliğindedir. Öte yandan, Türk Borçlar Kanunu'nun 121/son maddesinin, “Temerrüt faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemez.”...
sözleşmenin 13/2 fıkrası kapsamında davalı işveren tarafından karşılanmaması nedeniyle ortaya çıktığı, davacının bakiye alacağının ödenmesi talebini içerir ihtarının davalıya 27/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 06/03/2015 tarihinde temerrüde düştüğü, mali bilirkişi tarafından ek raporda yapılan hesaplamaya göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 310,9217-TL talep edebileceği, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 3.450,73-EURO asıl alacak, 115,7176-EURO işlemiş faiz alacağının bulunduğu, takip tarihindeki kur (1 EURO=2,6869-TL) üzerinden davacının 9.271,77-TL asıl alacak ve 310,92-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.581,58-TL talep edebileceği, takipte talep tutarın da 9.581,58-TL olduğu, alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne , davalının İstanbul ......
zammı ile temerrüt faizi alacağına ilişkin olup yerel mahkemece, asıl alacak dava sırasında ödenmiş olduğundan konusuz kalan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına ve davalının ödenmeyen faiz ile icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir....
Davacılar vekilinin, davacılara ödenmesine karar verilen kamulaştırma bedellerinin 3 aylık vade sonu gelmeden mahkeme kararı ile ödenmesi halinde kamulaştırma bedeline ve alacaklarına tam olarak kavuşamayacakları yönündeki iddiası üzerine davacılara yapılan ödemelerde hak kaybı oluşmaması için faiz hesapları vadeden ödeme tarihine kadar geçen artık gün sayıları için de hesaplanarak davacılar alacağı olarak gösterilmiştir. Bu şekilde yapılan hesaplamalar ile tespit edilen faiz alacakları ile davalı banka tarafından yapılan faiz ödemeleri karşılaştırılarak terditli olarak yapılan hesaplamalar sayın mahkemenin takdir yetkisine bırakılmıştır. Sayın mahkeme tarafından %9 net kanuni faiz uygulanması gerektiğine hükmedilmesi halinde ¸ Bu hesaplamaya göre davacı ...'in herhangi bir alacağı bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesi Kararında; fatura bedelinin ödenmesi talebi yönünden dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, faiz talebi konusunda talebin kısmen kabulü ile 16.02.2017 tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek yasal faiz miktarı olan 26.749,29 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Taraf vekilleri yerel mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Davada, dava dışı şirketten olan alacakları nedeniyle sıra cetveli düzenlendiği, davalı şirketin rehin alacağı 17 550,00 Euro iken rehin sözleşmesi kapsamında olmayan miktarı ilave etmek suretiyle rehinli alacağını 61 500,00 TL olarak bildirmesi nedeniyle sıra cetvelinin iptali davası açmak zorunda kalmaları ve alacaklarını geç aldıkları davalının haksız fiili nedeniyle fazlaya ilişkin hakları mahfuz tutularak 5 100,00 TL tazminatın tahsili istenilmiştir. Davalı, sıra cetveline itiraz davası nedeniyle kendilerinin de alacaklarını geç aldıklarını kusurları bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
Öncelikle, dava konusu alacak yönünden davanın 6100 sayılı HMK. madde 109'da düzenlenen kısmi dava türünde açıldığı, ıslah suretiyle dava dilekçesinde talep edilen değerlerin yükseltildiği anlaşılmakta olup faiz alacağı yönünden belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar olmadığına yönelik davalının istinaf itirazı yerinde değildir. Bir borç ilişkisi, asıl hakla birlikte bazı ferî hakları da içerir. Borç ilişkisinin içerdiği asıl hak, alacak hakkı; ferî haklar ise, cezai şart, faiz, kefalet, rehin, hapis hakkı gibi haklardır. Ferî haklar, borç ilişkisinin içerdiği alacak hakkının bir kısmı, bir parçası değildir. Asıl borca bağlı, asıl borç mevcut ve geçerli olduğu sürece geçerli olup, asıl alacak ile birlikte doğar; varlığını sürdürür, onunla birlikte sona ererler. Borcu sona erdiren en önemli neden, tarafların kendilerine yüklenen edimleri ifa etmeleridir....
Bu kapsamda daire maliyet bedellerinden kaynaklı olarak borcun tahakkuk ettirildiği 10.01.2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre talep edebileceği işlemiş daire maliyetlerinden kaynaklı faiz miktarı 34.880,02 TL olduğu, Şerefiye taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 32,98TL faiz borcu, Çevre bedeli taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı olarak 20,00TL, Tapu ve iskan taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 2.332,00TL, Genel Kurul kararları gereği ödenmesi gerekip de geç ödenen ek/ara ödemelerden kaynaklı 2.615,00TL faiz borcu olmak üzere toplamda 39.880,00 TL davacı kooperatifin faiz alacağının bulunduğu kanaatine varılarak davalı itirazının bu miktar yönünden iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....