WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda asıl alacak miktarının anapara alacağına dönüştüğü gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15.11.2013 tarih ve 2012/42 Esas - 2013/593 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; hükmün 1. bendinde ".......kamulaştırma bedelinin 6.472.339,53 TL olarak tespiti ile bu bedelin davalılara ...07.11.2013 tarihli dağıtım cetveline göre ödenmesine", 7. bendi ile de; ".....kamulaştırma bedeline dava tarihi olan 20.01.2012 tarihinden karar tarihi olan 15.11.2013 gününe kadar yasal faiz işletilmesine" şeklinde karar verildiği, takip dosyasının incelenmesinden de alacaklının payına düşen kamulaştırma bedelinin dava ve karar tarihi arasında işleyen faizinin asıl alacak olarak takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep edildiği, böylece faize faiz yürütüldüğü anlaşılmaktadır....

    . - K A R A R - Davacı vekili; davalının müvekkiline olan borcuna karşılık lehdarı bulunduğu 35.000 TL bedelli bir adet çeki ciro ederek vermiş ise de karşılıksız çıktığını ve sonrasında değişik tarihlerde iki bölüm halinde çek bedelinin davalı yanca müvekkiline ödendiğini, böylece müvekkilinin geç ödeme nedeniyle ticari faiz alacağı ve çek tazminatı talep etme hakkı doğduğunu, bu alacak kalemleri yönünden aleyhine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.913 TL işlemiş faiz alacağına yönelik davalı itirazının iptaliyle takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında ise 28 TL daha işlemiş faiz alacağı ve çek tazminatı tutarı 1.750 TL'nin toplamını oluşturan 1.778 TL tutarındaki talebine konu ıslah dilekçesi sunarak davasını ıslah etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir....

      Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi'nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla (bozma kararından sonra hükmedilen kamulaştırma bedelinin yükseldiği de dikkate alındığında) ilk kararla hükmedilen kamulaştırma bedeline dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, bozma öncesi ilk karar tarihine kadar, bozmadan sonra artan kamulaştırma bedeline de 2. karar tarihine kadar faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Kamulaştırma bedelinin...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Kayseri 3. Sulh Hukuk ve Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, murisinden kalan taşınmaza ilişkin kamulaştırma bedelinin, nüfus kayıtlarındaki yanlışlıktan dolayı mirasçılık sıfatının geç kazanılması nedeniyle, davalılar tarafından haksız olarak alındığı iddiasına dayalı alacak isteminden kaynaklanmaktadır. Sulh Hukuk Mahkemesince; alacağın temelinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunundan kaynaklandığı belirtilerek, Kamulaştırma Kanunundan kaynaklanan tüm uyuşmazlıkların Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

          Otel’de konakladığını, 27.12.2004 tarihine kadar olan konaklama bedelinin geç ödendiğini, geç ödeme nedeniyle müvekkilinin 28.678.86 TL zarara uğradığını, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, faize ilişkin hak ve talebini saklı tutmadan ödemeleri kabul eden davacının faiz hakkının saklı tutulmaması nedeniyle ortadan kalktığını belirterek davanın reddini istemiştir....

            istenen alacak kalemleri davadan sonra ödendiği için mahkemece, davalıya gönderilen ihtarda verilen süre sonundan ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için faiz alacağı hesaplanmıştır....

              İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :"Davanın kabulüne, 194,10 TL gecikme zammı ve 1.328,68 TL kira bedelinin vade tarihi olan 20/10/2017 tarihinden itibaren, 1.597,24 TL kira bedelinin vade tarihi olan 20/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, " karar verildiği anlaşılmıştır. DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Mahkemece verilen karar ödenmeyen ve geç ödenen kira bedeline işlenmiş olan gecikme zammı alacağı miktarı ile vade tarihleri açısından usul ve yasa hükümlerine uygun olduğunu, ancak 31/05/2019 tarihli dava dilekçesinin sonuç ve talep kısmında dava konusu edilen alacaklara gecikme zammı uygulanması istenildiğini, ancak kararda alacaklara yasal faiz işletilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip, kararın bu yönüyle düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Yazılı beyanlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı....

              SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum işlemlerinin yerinde ve yasal mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince " Davanın kabulü ile, 26.667,13 TL faiz alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, " karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; kurumlarının Yargı kararına istinaden yasal yükümlülüklerine getire getirdiğini, kurumlarının faiz ödemekle yükümlü olmaması gerektiğini, yapılan işlemlerin yerinde olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, aylıklarının geç ödenmesi nedeni ile faiz alacağı talebine ilişkindir. Davacı tarafından tahsis talebinin reddeden kurum aleyhine açılan dava sonucunda; Ankara 16....

              TTK'nun ticari işlerde faiz serbestisini ve mürekkep faizi düzenleyen "ticari işlerde faiz" başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında ise, ödünç para verme işlerinde bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri hakkında hususi hükümlerin saklı bulunduğu belirtilmiştir. Bu madde kapsamında değerlendirilebilecek olan kapitale dönüşen faiz alacağı, ancak paranın faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine faiz ödenmesinin öngörüldüğü hallerde söz konusu olabilir (HGK. 31.03.2004 tarih ve 2004/12- 163 Esas, 2004/184 Karar) Bu durumda; takip konusu kamulaştırma bedelinin tespit-tesciline ilişkin ilamda belirtilen 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesini değiştiren 6459 sayılı Kanun'un 6. maddesi gereğince işletilen kanuni faiz alacağı ayrıca istenebilir ise de bu alacağa faiz hesaplanması mümkün değildir....

                Zarar kanıtlandığı takdirde borçlu, ödemenin geç ./.. 2015/5164-18416 -2- yapılmasında kendisinin hiçbir kusurunun bulunmadığını kanıtlaması halinde bu zararı ödeme yükümlülüğünden kurtulabilir. O halde, munzam zararın ödenmesi söz konusu olduğunda kusur, bir unsur olarak yer almaktadır. Kısacası, munzam zarar davasında davacı, zararın varlığını ve miktarını; davalı ise, borcun geç ödenmesinde kusurunun olmadığını kanıtlayacaktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.06.1996 gün ve 1996/5-144 esas 1996/503 karar sayılı kararında da değinildiği üzere; bu konuda kanıtlanması gereken, belli paranın (somut olayda kamulaştırma bedelinin) gününde ödenmemesinden doğan zarardır. Açıkçası alacaklı, borcun kendisine geç ödenmesi yüzünden uğradığı zararın ne olduğunu ve miktarını kanıtlamak durumundadır....

                  UYAP Entegrasyonu