Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hayat sigortası sözleşmesi, belli bir kişinin ölümü veya hayatta kalması halinde sigorta şirketinin lehtar olarak belirlenen kimseye sözleşmede öngörülen sigorta bedelini ödemesi esasına dayanmaktadır. Krediye bağlı hayat sigortası sözleşmesi ise, kredi alanın ölümü halinde bakiye kredi borcunun ödenmesini teminat altına alan özel bir hayat sigortası türüdür. Sözleşmenin kredi kuruluşu veya kredi borçlusu tarafından akdedilmesi önem taşımaksızın her iki halde de, “sigortalı” sıfatı kredi borçlusuna; “lehtar” sıfatı ise kredi kuruluşuna ait olmakta ve uygulamada, her iki ihtimalde de, prim borcu ek bir kredi sözleşmesi ile kredi borçlusundan tahsil edilmektedir....

    TALEP İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; muris Abdil Önder ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, Bekir Önder ve Abdilkadir Önder'in sözleşmenin kefili olduklarını, genel kredi sözleşmesi kapsamında muris Abdil Önder'in 150.000,00 TL'lik ticari finans kredisi ve 1.200.000,00 TL'lik ticari kredi kullandığını, 1.200.000,00 TL'lik kredi için poliçe bedelinin müteveffa Abdil Önder'den alınarak kefil Bekir Önder adına Aileme Değer Ferdi Kaza Sigortası yaptırıldığını, muris Abdil Önder'in ölümü ile mirasçı olarak Abdülkadir Önder dışındaki mirasçıların kaldığını, hayat sigortası ve ferdi sigorta yapılırken ne müteveffa Abdil'e ne de kefillere bilgi ve haber verilmediğini, sigorta bedelinin müteveffanın hesabından alındığını, müteveffa Abdil için hayat sigortası yapılmadığının da banka tarafından bildirilmediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 22.maddesinde hayat sigortası yapılmasının zorunlu kılındığını, bankanın hayat sigortası...

    UYUŞMAZLIK: Uyuşmazlık, hayat sigortası poliçesinden kaynaklı menfi tespit davasında ilk derece mahkemesince verilen kararın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : İnceleme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, müteveffa sigortalı ile davalı Sigorta şirketi arasındaki hayat sigortası poliçesinden haksız olarak cayıldığının tespiti ve borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır. Davacılar murisi Selçuk Ekici'nin 13/03/2021 tarihinde vefat ettiği, murisinin hayatta iken davalı banka şubesi ile kredi sözleşmesi akdettiği, 04/04/2019 ve 13/04/2021 tarihli poliçeler ile hayat sigortası poliçesi yaptırdığı anlaşılmıştır....

    a tevdii edilerek aldırılan 02/08/2018 havale tarihli raporunda özetle; "...davacı ile davalı arasında imzalanmış olan Pos Üye İşyeri Sözleşmesi, Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ve Genel Kredi Sözleşmesinin tüm sayfalarının, 21/07/2015 tarih 412,40 TL primli ... poliçe nolu hayat sigortası, 23/07/2015 tarih 165,00 TL primli ... poliçe nolu ferdi kaza diş hizmetleri hayat sigortası, 20/06/2016 tarih 390,00 TL primli ... nolu hayat sigortası, 23/07/2016 tarih 165,00 TL primli ... poliçe nolu ferdi kaza diş hizmetleri hayat sigortası ile ilgili olan müşteri/sigortalı imzalı sigorta poliçesi başvuru formları ile sigorta poliçelerinin, davalı bankanın 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017 yıllarında TCMB'na uygulamak üzere bildirimde bulunduğu hizmet ücret, komisyon ve masraf tarife listelerinin, davacı banka tarafından tahsil edilen kredi limiti tahsisi ücretlerinin limite göre hesaplanabilmesi için gerekli olabilecek 2014, 2015, 2016 yıllarında davacıya tahsis edilen kredi kararlarının sureti...

      CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Müvekkili bankaya yöneltilen iddiaların haksız ve hukuka aykırı olduğunu, iş bu davanın müvekkili banka yönünden reddi gerektiğini, müvekkili banka nezdinde kullandırılan kredilerde yapılması zorunlu olan sigortalar dışında hayat sigortası, konut sigortası gibi sigortaların yapılması isteğe bağlı olduğunu, yaptırılmasının zorunlu olmadığını, davacının da kredi kullandırımı sırasında ve sonrasında hayat sigortası yapma yönünden idaresinin müvekkili bankaya iletmemesi sebebiyle kendisine hayat sigortası yapılmadığını, açık rıza ve talep olmaması nedeniyle hayat sigortası yapılmadığını ileri sürerek davanın esasına ilişkin beyanları doğrultusunda iş bu haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir....

        Davacıların murisi ile davalı banka arasında imzalanın kredi sözleşmesinin 15. maddesinde, "....Müşteri açılan kredi sebebiyle banka tarafından belirlenen tutar üzerinden Kredi Hayat Sigortası yaptırmayı, bu maksatla bankanın sigorta şirketine hazırlatacağı talepnameyi imzalamayı, önceden yapılmış bir hayat sigortası bulunması halinde ilgili sigorta poliçesinde bankanın dain-i mürtehin olarak gösterilmesi ve bankanın kriterleri doğrultusunda Kredi Hayat Sigortası tanzim edilmesi yönünde gerekli değişikliğin yapılarak poliçeyi bankaya teslim edeceğini, vefatı halinde mezkur sigorta sonucu ödenecek tazminattan, o tarihte bankaya olan borcun mahsubundan sonra kalacak meblağın kanuni varislerine ödenmesini beyan, kabul ve taahhüt eder. ...." hükümlerine yer verilmiştir. Kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasında banka ile sigortalının kredi borcunun teminat altına alınması nedeniyle menfaatleri vardır....

        Mahkemece toplanan delillere göre; davacının davalı bankadan tarımsal kredi kullandığı ve sözleşme uyarınca davacıya hayat sigortası yapıldığı, 01/01/2011 tarihi itibariyle davacının hayat sigortasının yenilendiği, davacının kullandığı tarımsal krediye ilişkin borcunu 11/05/2011 tarihinde erken ödeyip kapattığı, ancak davalı banka tarafından hayat sigortası yenilenmesi nedeniyle 2.449,81 TL bakiye borcunun kaldığının bildirildiği, 17/02/2011 tarihli Tarımsal Krediler Daire Başkanlığı Genelgesi gereğince tarımsal kredi kullanacak 75 yaş üzeri kişilerin zorunlu hayat sigortası kapsamından çıkarıldığı, buna göre davalı bankanın sadece 01/01/2011-17/02/2011 tarihleri arasındaki 47 günlük hayat sigortası bedeli olan 259,56 TL'yi talep edebileceği, davalının fazladan ödenen 2.240,44 TL'yi iade etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 2.240,44 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Davacılar murisi ile davalı banka arasında 08/03/2016 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığı, 09/03/2016 tarihinde sübvasiyonlu bitkisel üretim işletme kredisi kullandırıldığı, ayrıca 47983979 numaralı 09/03/2017- 28/08/2017 dönemlerini kapsayan yıllık hayat sigortası poliçesi düzenlendiği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın temelini hayat sigortası poliçesi oluşturmaktadır. Davalı sigorta şirketi, 6502 sayılı Kanunun 3. maddesindeki tanımlar uyarınca hizmet sunan, davacılar murisi tüketici, dava konusu sigorta poliçesinin de tüketici işlemi olduğu anlaşılmaktadır. 6502 sayılı Kanunun 73. maddesi uyarınca tüketici ile hizmet sağlayıcı arasındaki uyuşmazlıkların görüm ve çözüm yerinin tüketici mahkemeleri olduğu kuşkusuzdur. Yargıtay 17....

          Davacılar murisi ile davalı banka arasında 08/03/2016 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığı, 09/03/2016 tarihinde sübvasiyonlu bitkisel üretim işletme kredisi kullandırıldığı, ayrıca 47983979 numaralı 09/03/2017- 28/08/2017 dönemlerini kapsayan yıllık hayat sigortası poliçesi düzenlendiği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın temelini hayat sigortası poliçesi oluşturmaktadır. Davalı sigorta şirketi, 6502 sayılı Kanunun 3. maddesindeki tanımlar uyarınca hizmet sunan, davacılar murisi tüketici, dava konusu sigorta poliçesinin de tüketici işlemi olduğu anlaşılmaktadır. 6502 sayılı Kanunun 73. maddesi uyarınca tüketici ile hizmet sağlayıcı arasındaki uyuşmazlıkların görüm ve çözüm yerinin tüketici mahkemeleri olduğu kuşkusuzdur. Yargıtay 17....

          Davacı Banka ile davalıların murisi arasında bireysel kredi sözleşmesi imzalandığı, ayrıca Banka ile Allianz Sigorta AŞ arasında dava konusu kredi nedeni ile Tüketici Kredisi Grup Hayat Sigortası sözleşmesi düzenlendiği, hayat sigortası poliçe süresinde murisin vefat ettiği anlaşılmıştır. Sigorta poliçesi ve ekleri incelendiğinde, davacı bankanın poliçede dain-i mürtehin, sigorta ettiren ve lehdar dain-i mürtehin, sigorta ettiren ve lehdar sıfatlarına yer aldığı ve Bankanın dain-i mürtehin ve dönülmez şekilde lehtar tayin edildiği, bu sıfat gereği bankanın sigorta şirketinden öncelikli olarak tazminatı alma hakkını elde ettiği tespit edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu