TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Alacak (Abone Sözleşmesi Kaynaklı) KARAR : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların mirasçısı olduğu müteveffa Özkan Öngel'in 01/12/2007 tarihinde Garanti Bankası Gaziosmanpaşa şubesinden 50.000,00TL bedelli 36 ay vadeli tüketici kredisi çektiğini ve söz konusu kredi borcu devam ederken öldüğünü, bankanın bu kredi sözleşmesi nedeni ile müteveffaya T7 tarafından hayat sigortası yapıldığını, bu hayat sigortasını davacı mirasçılara ödenmemiş olduğunu, aynı zamanda kalan kredi borcunu ise mirasçılardan müteselsilen tahsil edildiğini, davalı T7 'nin yapmış olduğu bu hayat sigortası kapsamında hayat sigortası tam olarak bilinemediğinden belirsiz alacak davası açtığını, bankadan kredi ile alınan aracın geriye kalan bütün bedeli davacı mirasçılar tarafından ödendiğini ve bankaya herhangi bir borcu kalmadığını,...
("Sigorta Şirketi") arasında hayat sigortası sözleşmesinin akdedildiğini, bu doğrultuda 23.03.2021 düzenleme ve geçerlilik tarihli ... - ... numaralı hayat sigortası poliçesi" düzenlenerek davalı şirketin rizikoyu taşıma yükümlülüğünün ortaya çıktığını, muris tarafından dava dışı ... A. Ş....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Dairemizin 2023/284 E-2023/370 K sayılı kararıyla "davacılar murisi müteveffa Üzeyir Karakoç'un vefatından önce İş Bankası Yahyalı Şubesi'nden (konut) tüketici kredisi kullandığı, kredi kullanımı sırasında davalı tarafından müteveffa için hayat sigortası yapıldığı, uyuşmazlığın tüketici kredisi için yapılan hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklı alacak talebine ilişkin olduğu anlaşıldığına göre, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....
Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir. Davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kendi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir. Poliçenin dain (alacaklı) ve mürtehini (rehin) bankadır....
ye tevdi edilmiş, davalı ... ile davacı banka arasında 17.11.2017 tarihinde Tarımkart Üyelik Sözleşmesive Tarımkart Müşteri Bilgilendirme Formu imzalanadığını, aynı tarihte Tarımkart Gerçek Kişi başvuru formu imzalandığını, sözleşmede kredi kartı limiti yazmamakla beraber kredi kartı ekstresinde kredi kartı limitinin 6.500,00 TL olduğu, ayrıca 28.11.2018 tarihinde 40,05 TL hayat sigortası ücreti tahsilatı yapıldığını, hayat sigortası ile ilgili 17.11.2017 tarihinden ......
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1- Davacılar, murislerinin davalı Bankadan kullandığı tüketici kredisi nedeniyle hayat sigortası yaptırdığını, murislerinin 30.10.2011 tarihinde vefat ettiğini, hayat sigortasının yenileme döneminde davalı Bankanın yenileme yapmadığı gibi uyarıda da bulunmadığını bildirerek oluşan zararlarının tahsili ve bakiye kredi borcu yönünden borçlu olmadıklarının tespiti için eldeki davayı açmışlardır. Davalı Banka, aralarındaki sözleşme hükümlerine göre hayat sigortası yaptırma yükümlülüğünün davacıların murisine ait olduğunu, murisin yenileme yolunda bir talebinin bulunmadığını savunmuştur....
Dava, davacılar murisinin davalı bankadan kullanmış olduğu tüketici kredisi nedeniyle hayat sigortası yerine ferdi kaza sigortası yapılmasından kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir....
yangın sigortası ve deprem sigortasının mevcut olduğunu, herhangi bir hayat sigortası priminin de tahsil edilmediğini belirterek, usul ve esas yönlerden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ihtiyari olduğunu, hayat sigortası yaptırılmasının zorunlu olmamakla beraber, tüketicinin istediği başka bir sigortayı yaptırmakta serbest olduğunu, bunun sebebinin ise, hayat sigortasının fiyatının sigortayı yaptıranın sağlığına ve yaşına bağlı olarak değişmesi olduğunu, hayat sigortasının ücreti, muris açısından değerlendirildiğinde yüksek çıkmasının muhtemel olduğunu, muris Murat Tosun'un da bu sebepten dolayı hayat sigortası yaptırmayı kabul etmediğini, bankanın sözleşme serbestisi çerçevesinde sunduğu eşya sigortası yaptırma teklifini kabul ettiğini ve eşya sigortası yaptırdığını, yapılan eşya sigortasının, Murat Tosun'un isteği üzerine olduğunu, bu durumun, gerekçeli kararda her ne kadar hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilmiş ise de, bankacılık işlemlerinde bu durumun oldukça normal olduğunu ve tüketiciler tarafından sıklıkla tercih edilen bir durum olduğunu, uygulamada, kredi çekmek isteyen tüketicilerin, hayat sigortası ücretinin fazla olması durumunda, eşya sigortası...
açısından hayat sigortası teminatından kaynaklı sorumluluğun bulunmadığını, bağlantılı kusurlu ihlal bulunduğu kanaatine varılması halinde her iki tarafın aydınlatma yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklı olarak kusurun ağırlığına göre uygun oranda belirlenecek taktiri indirim uygulanması gerektiği sonucuna varıldığını, poliçede vefat teminatının 22.933,00 TL olup bu miktardan taktiri indirim uygulanması gerekeceğine ilişkin görüş ve kanaat bildirilmiştir....