"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; davacıların murisi ...'ın 11.08.2010 tarihinde aniden rahatsızlanması ile kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, ...'ın davalı şirkette 17.03.2009 başlangıç tarihli Bireysel Emellilik Sigortası ile Uzun Süreli Hayat Sigortası yaptırdığını, murisin bu tarihte bilinen bir hastalığının da bulunmadığını, 23.09.2010 tarihinde davacıların davalı şirkete başvurmasına rağmen davalının poliçe kapsamında ödeme yapmaktan kaçındığını ileri sürerek 70.000,00 TL tazminatın vefat tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/203 Esas KARAR NO : 2023/501 DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 24/03/2023 KARAR TARİHİ : 03/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ... Bankası A.Ş İstanbul / ... şubesi tarafından, müteveffa ... 'a 07/08/2019 tarihinde ihtiyaç kredi sözleşmesi ile ihtiyat kredisi kullandırdığını, borcun süresinde ödenmemesi nedeni ile alacağın tahsili için yasal süreçler dolduktan sonra yasal mirasçılarına başvurulduğunu, mirasçılara ....Noterliği'nden yapılan ihtarlara, tüm muhataplara tebliğ edilmesine rağmen borç ödenmediğini, alacaklı müvekkili banka tarafından müteveffa borçlu ......
Davalı vekili, murisin müvekkili bankadan 20/05/2011 tarihinde traktör kredisi çektiğini ve krediyi çektiği tarihte 78 yaşında olup, bu yaştaki bir kişiye hayat sigortası yapılmasının yasal olarak mümkün olmadığını ayrıca, murisin kendi imzasını içeren dilekçesi ile hayat sigortası yaptırmak istemediğini bildirdiğini, davacı tarafça iddia edildiği gibi hayat sigorta primi tahsil edilmediğini, yapılan kesintiler arasında hayat sigortası kesintisi bulunmadığını, dekontun alt kısmında yer alan ibarenin otomasyon sistemindeki şablon gereği olduğunu, dekontta belirtilen poliçe numarasının kasko poliçesine ait olduğunu, 04/11/2013 tarihli yazının müvekkili bankadan kredi çeken, ilgili olan veya olmayan herkese gönderilen bilgilendirme amaçlı bir yazı olduğundan hayat sigortası yaptırıldığının kanıtı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
ın Tüketici Kredilerine Yönelik Hayat Sigortası Poliçesinde bulunan TKSG formunun sağlık beyanı bölümünde mevcut hastalığın şirkete bildirilmediğinden ve ihbar yükümlülüğünü ihlal ettiğinden TTK'nun 1290. maddesi ve hayat sigortası genel şartlarının C2 maddesi gereği şirketlerinin cayma hakkını kullandığını, bu nedenlerle müvekkil şirket aleyhine haksız olarak açılan davanın öncelikle sıfat yokluğundan reddine, aksi takdirde esasa ilişkin itirazları doğrultusunda reddine, karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gerektiği de nazara alındığında davacının davasının aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, hayat sigortası sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir....
Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Mahkememizce öncelikle HMK 1. maddesi uyarınca kamu düzeninden ve HMK 114/c ve 115/1. maddeleri uyarınca dava şartı olan olan görev hususu açısından yapılan incelemede; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesi gereğince kapsamını her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları oluşturmaktadır....
Davacı ile davalı banka arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin 15. maddesinde aynen; 'Müşteri, açılacak kredi sebebiyle bankaca belirlenecek şartlar üzerinden, bankanın göreceği her türlü tehlikelere/rizikolara karşı banka lehine hayat sigortası yaptırmayı,... mevcut/yapılacak/yenilenecek tüm sigorta poliçelerinin üzerinde bankanın adının dain ve mürtehin olarak gösterileceğini taahhüt eder', hükmünü içermektedir. Böyle bir düzenleme karşısında davalı bankanın TTK'nun 1321.maddesi anlamında menfaat sahibi olduğu ve yine anılan yasanın 1329.maddesi hükmü gereğince de sözleşmeden doğan hak ve menfaatleri sigortacıdan talep etmeye hakkı olduğu tartışmasızdır. Davalı bankanın kredi borçlusunun hayat sigortası yapılmasındaki asıl amacının kredi borcunun teminat altına alınması olduğu muhakkaktır. Ancak belli bir prim ödeme borcu getirmekle birlikte, hayat sigortası kapsamına alınmasında sigortalının da bir menfaatinin olduğu açıktır....
Aleyhine sigorta alacağının tahsili yönünde açmış oldukları davada; davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yönünden reddine, davalı ... ... ve Emeklilik A.Ş. hakkındaki davanına aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerektiği,ikinci talebi bakımından ise;bankacı/sigorta acentasının Hayat sigortasının yapılması sırasında bilgilendirme formunu ve sağlık formunu imzalatmış ise de; dosyada mevcut tüm evraklardan anlaşılarak benzer olanları mukayese edildiği üzere, Tüketici Kredisi veren Bankanın Tüketici Sözleşmesi ile hayat sigortası yapmayı şart koştuğu, bankanın aynı zamanda sigorta acentesi olduğu, müşterisine kredi kullandırtırken, standart bir işlem gibi hayat sigortası yaptığı, kredi kullanan konumundaki sigortalının kredi kullanmak amacıyla bu sigorta sözleşmesini yaptığı, sigortalıya sözleşmenin kurulma aşamasında sigortacılık ilkelerine göre uygun olacak şekilde hayat sigortası yapılması sırasındaki bu beyanların ya da bunun sonuçlarının açıkça bilgilendirildiği...
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Müteveffa Enver İncedil'in krediyi kullandığı esnada hayat sigortası yapılırken sigorta şirketine hatalı ve yanıltıcı bilgiler verdiğini, hatalı ve yanıltıcı bilgiler nedeniyle sigorta şirketi borçluya haklı olarak ödemeyi yapmamış, bu hali ile davanın reddedilmesinin hakkaniyet ilkelerine ve eşitlik ilkelerine aykırılık teşkil etmekte, her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından davaya konu borcun teminatı olarak hayat sigortası görülsede, hayat sigortası yapılırken eksik ve yanıltıcı bilgi verilmesi kısmı ilk derece mahkemesi tarafından göz ardı edilerek hüküm kurulduğunu, her ne kadar muris bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebi ile hayat sigortası yaptırmış ise de, rizikonun gerçekleşmesi halinde bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye ve kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekse de , sigorta ettiren bankaya ve sigorta şirketine karşı sorumluluklarını ihlal ederek...
göre 2017 yılında dahi hayat sigortası primlerinin düzenli olarak kesildiğini belirterek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 50.000,00TL sigorta tazminat miktarının faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili 26/04/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacılar murisinin tüketici olmadığı tacir olduğunu, muris ... davaya konu 02.03.2020 tarihli kredi sözleşmesinin genel kredi sözleşmesi olduğu, davacılar da varis olup bu davada tüketici sıfatına haiz olmadığı, anılan nedenlerle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıların, iddialarının dayanağı olarak, dava dilekçesi ekinde ibraz ettiği hayat sigortası (çocuğumun geleceği eğitim sigortası) poliçesi yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, müvekkili banka'nın kredi kullanan müşterilerine hayat sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, hayat sigortası yaptırılmasının yasal bir zorunluluk olmadığından müşteriye hayat sigortası yapılması hususunda müvekkili bankanın zorlama yetkisi olmadığını, kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasındaki amacın, banka yönünden kredi borcunun teminat altına alınması olduğu, kadar belli bir prim borcu getirmekle birlikte, sigortalının...