WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlgili banka tarafından gönderilen kredi evraklarının asıllarının incelenemesinde;12/01/2015 tarihinde 20.000 TL değerinde kredi kullandırıldığı, bu kapsamda Hayat Sigortası yapıldığı ve hayat sigortası bedelinin 21.000 TL olduğu görülmüştür. Hayat sigortası sağlık beyanında; teşhis edilmiş kanser hastalığınız var mı? Ve kanser şüphesiyle herhangi bir tetkik yaptırdınız mı? Sorularına ‘’hayır’’ cevabının yazıldığı, evrakın altında bu evet veya hayır cevabının müşterinin el yazısıyla yazılacağı belirtilmiştir.... Bu kapsamda hayat sigortası sağlık beyanında ‘’hayır’’ olarak belirtilen el yazısıyla, kredi sözleşmesi kapsamında müteveffaya yazdırılan diğer metinlerde kullanılan harflerin özellikle ‘’a’’ ve ‘’y’’ harflerinin açıkça aynı el ürünü olmadığı basit bir incelemeyle anlaşılmıştır.... Eldeki dosyamızda da tüketici kredisi kapsamında hayat sigortası yapılmış olup, kredi kullanana 11 ay evvel kanser teşhisi konulduğu görülmüştür....

Sigorta sözleşmeleri her iki tarafa hak ve yükümlülükler yükleyen, karşılıklılık güven ve iyi niyet esasına dayalı olarak kurulan sözleşmelerdir. 3.Krediye bağlı hayat sigortalarına ilişkin olarak Türk Ticaret Kanunu’nda veya 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nda (SK) herhangi bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, SK.nın 11. meddesi uyarınca hazırlanmış ayrı bir krediye bağlı hayat sigortası genel şartı da bulunmamaktadır. Bu nedenle uygulamada, krediye bağlı hayat sigortası sözleşmeleri, hayat sigortalarının özel bir türü olduğu gözetilerek, hayat sigortası sözleşmelerine ilişkin düzenlemeler ve hayat sigortası sözleşmesi genel şartları çerçevesinde akdedilmektedir. Bu nedenle Türk Ticaret Kanunu’nun hem tüm sigorta türleri bakımından ortak olan TTK m.1401 vd.deki genel hükümleri, hem de 1487 vd.da yer alan hayat sigortalarına ilişkin özel hükümleri krediye bağlı hayat sigortaları bakımından da uygulanacaktır. 4....

    Hemen belirtmek gerekir ki, bankaların kredi borçlusuna hayat sigortası yaptırılmasındaki asıl amacının, kredi borcunu teminat altına almak olduğu ve hayat sigortası nedeni ile kredi borçlusunun belli bir prim ödeme borcu altına girdiği anlaşılmakla birlikte, hayat sigortası kapsamına alınmasında kredi borçlusu tüketicilerin de bir menfaatinin olduğu açıktır. Hal böyle olunca, sözleşme kapsamında tahsil edilen sigorta primlerine ilişkin kayıtların haksız şart niteliğinde olduğunun kabulüne ise olanak bulunmamaktadır. Mahkemece hayat sigortasına yönelik talebin reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle bu talebinde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 02.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      KARAR Davacı, 260.000,00 YTL değerindeki evinin 50.000,00 YTL üzerinden ipotek edilmek suretiyle davalı Bankadan 20.000,00 YTL’lik kredi kullandığını, kredinin ödenmesi sırasında ipotek gideri, hayat sigortası ve komisyon gideri olarak 3.000,00 YTL’nin kesildiğini, ayrıca üç kez bilgisi dışında emekli maaşından da 1.939,00 YTL kesildiği gibi, 2.9.2008 tarihinde üç aylık emekli maaşının tamamına da el konulduğunu, gerek kredinin ödenmesi sırasında gerekse daha sonra maaşından kesilen hayat sigortası prim miktarlarının çok fazla olduğunu ileri sürerek, davalı Bankanın fazla miktarda kesmiş olduğu hayat sigortası priminin tespit edilerek taksit borçlarından düşülmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, kullanılan krediden dolayı hayat sigortası yaptırılmasının, 22.1.2007 tarihli sözleşmenin 1V....

        Kredili Hayat Sigortası Yaptırılmayacak/Kredi tutarından az bir poliçe teminat tutarı ile ... Kredili Hayat Sigortası Yaptıracak müşteriden kredi kullanımında alınacak” beyannamenin kredi müşterisi muris ... tarafından imzalandığı, formda ... Kredili Hayat Sigortasını yeniletmemesi halinde olası bir vefat veya maluliyet durumunda kalan kredi borcunun mirasçıları tarafından ödenmesi gerekeceği, aksi halde ipotekli konutun/işyerinin satılacağının beyan edildiği, Yine ... tarihli Otomatik Yenileme Tercihi Formunun “her sigorta süresi sonunda otomatik olarak yenilenmesini istemiyorum” talimatı ile imzalandığı, ... numaralı poliçe için murisin ... numaralı vadesiz TL hesabından 4 taksitte toplam 1.789,50 TL ... Prim/Katkı Payı Ödemesi yapıldığı, ... Emeklilik ve Hayat A.Ş. tarafından 09.11.2017 tarihinde 10.04.2017 tazminat tarihine göre düzenlenen Hayat Branşı Tazminat Onay Formunda; ... numaralı ... Hayat Sigortası, ... numaralı Vip Hayat Sigortası, ... numaralı ......

          Mahkemece konut kredisi için hayat sigortası yaptırma şartı yada mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı ile davalı banka arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin 9.5/2 maddesinde aynen; " müşteri açılan kredi sebebiyle Banka'nın uygun göreceği bedel ve şartlarla ferdi kaza sigortası, hayat sigortası yaptıracağını, önceden yapılmış bir ferdi kaza sigortası , hayat sigortası bulunması halinde ilgili sigorta poliçesinde bankanın dain ve mürtehin olarak gösterilmesi yönünde, gerekli değişikliğin yapılarak 2009/380-6239 poliçeyi bankaya teslim edeceğini, , bankanın bu sigortalarla ilgili prim tutarlarınıbanka nezdindeki hesaplarından tahsile yetkili olduğunu, vefat halinde mezkkur sigorta sonucu ödenecek tazminattan o tarihteki bankaya olan borcun mahsubundan sonra kalacak olan meblağın mirasçılarına ödenmesini, kabul, beyan ve taahhüt etmiştir." şeklinde düzenleme getirilmiştir....

            Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralana aykırılık oluşturur. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan ... alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları (halefleri) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır....

              böyle iken, davacı murisleri dava dilekçesi kapsamında;"...Müvekkiller adına tarafımızca hayat sigortası poliçesinden kaynaklı bedelin tazmin edilmesi için davalı şirkete başvuru yapılmış olup, davalı tarafça bu husus yerine getirilmemiştir....kredi hayat sigortası, nakit kredi, taşıt veya konut kredisine bağlı olarak 1 ila 10 yıl arasında değişen sürelerde sunulan sigorta çeşididir....

                Davacılar, murislerinin davalı bankadan konut kredisi kullandığını, murisleri tarafından hayat sigortası talep ve beyan formu düzenlendiğini murislerinin açıkça hayat sigortası yapılması hususunda talimat verdiğini ancak davalı bankanın ayıplı hizmet ve kusurlu davranışı sonucu hayat sigortasını yaptırmadığını bu nedenle dava tarihi itibarı ile bakiye kredi borcu miktarı olan 95.163,26 TL borçlu olmadıklarının tespiti ile, murislerinin vefat tarihinden dava tarihine kadar davalı bankaya ödenmiş olan 5.143,96 TL bedelin davalı bankadan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı banka, hayat sigortası yaptırılmasının kanunen zorunlu olmadığını, isteğe bağlı olduğunu, davacılarının murisinin en az maliyetle kredi kullanmak istemesi nedeniyle hayat sigortası yaptırmadığını beyan ederek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, menfi tespit ve istirdat isteminin reddine karar verilmiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 29/09/2020 NUMARASI: 2018/19 (E) - 2020/520 (K) DAVANIN KONUSU: Rücuen Tazminat (Özel Sağlık Sigortası Poliçesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 13/04/2021 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava ve uyuşmazlık, özel sağlık sigorta poliçesinden kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir.Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk ve Ceza Daireleri arasında yapılan iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 gün ve 2020/564-586 sayılı kararı gereğince, uyuşmazlık konusu olan riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dâhil) verilen hüküm ve kararların istinaf incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. ve 45....

                    UYAP Entegrasyonu