Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, sigortalıya genel sağlık sigortası kapsamında yapılan sağlık hizmeti giderlerinin işverenden rücuan tahsili 5510 sayılı Kanunun 76’ncı maddesinin 4’üncü fıkrasında ayrıca düzenlenmiş olduğundan, aynı Kanunun 21’inci maddesi kapsamı dışında olduğu kuşkusuzdur. Maddedeki “gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin” rücunun konusunu oluşturacağına ilişkin açık düzenleme karşısında; bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin hesabında nazara alınan gelir miktarındaki başlama tarihinden sonraki kanun ve katsayı değişiklikleri nedeniyle meydana gelecek artışlar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından istenemez. Kurumun işverenden rücu hakkının hukuksal temeline gelince: Hukuk Genel Kurulu’nun 03.02.2010 tarih, 2010/58 Esas, 2010/10-20 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; başkasına ait bir borç nedeniyle alacaklıyı tatmin eden kişinin, onun haklarını kanunda belirtilen durumda ve tatmin ettiği oranda kendiliğinden elde etmesine halefiyet denir....

    Ancak, sigortalıya genel sağlık sigortası kapsamında yapılan sağlık hizmeti giderlerinin işverenden rücuan tahsili 5510 sayılı Kanunun 76’ncı maddesinin 4’üncü fıkrasında ayrıca düzenlenmiş olduğundan, aynı Kanunun 21’inci maddesi kapsamı dışında olduğu kuşkusuzdur. Maddedeki “gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin” rücunun konusunu oluşturacağına ilişkin açık düzenleme karşısında; bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin hesabında nazara alınan gelir miktarındaki başlama tarihinden sonraki kanun ve katsayı değişiklikleri nedeniyle meydana gelecek artışlar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından istenemez. Kurumun işverenden rücu hakkının hukuksal temeline gelince: Hukuk Genel Kurulu’nun 03.02.2010 tarih, 2010/58 Esas, 2010/10-20 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; başkasına ait bir borç nedeniyle alacaklıyı tatmin eden kişinin, onun haklarını kanunda belirtilen durumda ve tatmin ettiği oranda kendiliğinden elde etmesine halefiyet denir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2021 NUMARASI : 2014/223 Esas - 2021/122 Karar DAVA: Alacak KARAR TARİHİ 17/06/2021 İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 08/02/2021 tarih ve 2014/223 Esas - 2021/122 Karar sayılı kararına karşı, istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya dairemize gönderilmiş olmakla incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki limitsiz sağlık sigorta poliçesi kapsamında tazminat talebinden kaynaklanmaktadır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi' nce 1 Eylül 2020 tarihi itibari ile uygulanmasına karar verilen Bölge Adliye Mahkemeleri iş bölümünün 17. ve 45. Hukuk Daireleri iş bölümü 6. bendine göre; riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dâhil) verilen hüküm ve kararların istinaf inceleme görevi dairemize ait olmayıp 17. ve 45....

        İş Mahkemesince ise, "davaya konu uyuşmazlığın 2918 sayılı Kanunun 98. maddesi uyarınca haksız fiile dayalı rücuan alacak davası olduğu, 5521 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca iş mahkemelerinin görevine giren bir hukukî uyuşmazlık olmadığı” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, ... ... Sigortasının sigortalısı için ödediği bedelin davalılardan rücuan tahsili istemine ilişkindir. Davacı ... ... Sigortası olup, Türkiye ile Almanya arasında yapılan 01.11.1965 tarih ve 12121 sayılı sözleşme uyarınca sözleşmeye taraf ülkelerden birinin mevzuatında ödeme yapan sosyal güvenlik kurumunun bu ödeme dolayısıyla 3. kişilere rücu olanağının olması halinde bu imkanın diğer taraf ülke tarafından da tanınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda uyuşmazlık, dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun uygulanmasına ilişkindir....

          Mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda, uyuşmazlığın ferdi sağlık sigortası poliçesinden kaynaklandığı, davanın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ferdi sağlık sigortası poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Ticaret Mahkemelerin görev alanı ticari davalardır. Ticari davalar ise 6102 sayılı TTK'nun 4.maddesinde gösterilmiştir. Buna göre 4.maddenin a-f fıkralarında sayılan davalar ile bazı kanunlarda özel olarak o kanundan kaynaklanan uyuşmazlıklar ticari dava sayılmıştır. Doktrinde de kabul gördüğü üzere bu davaları "Mutlak ticari dava" olarak adlandırıyoruz. İkinci grup ticari davalar "Nispi ticari davalar"dır. Bu davalar ise TTK 4.maddenin 1.fıkrasında gösterilmiştir....

            Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "Trafik kazalarından kaynaklanan sağlık giderleri" başlıklı 4/1 maddesi "Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları tedavinin gerektirdiği tüm sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda karşılanır." hükmünü içermekteyken Danıştay 15. Dairesinin 16/03/2016 tarih ve 2013/7713 Esas 2016/1779 Karar sayılı ilamı ile anılan Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. bendinde yer alan "...Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda" ibaresinin iptaline karar verilmiştir....

              sorumluluk sigortalarında öngörüldüğünü, can sigortalarında sigortacının rücu hakkının bulunmadığını, sağlık sigortası poliçesi üzerinden Kuruma rücunun esasen sigortacılık ilkelerine aykırı olduğunu, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından 27.08.2011tarih ve 23038 sayılı resmi gazetede yayınlanan Trafik Kazaları Nedeniyle Sunuları Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İliskin Usul Ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 7. maddesi uyarınca isteğe bağlı sigortalıların sorumluluğu kapsamında olduğundan dava konusu tutarlarla ilgili olarak ...'...

                Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı SGK vekili dilekçesinde özetle; davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğunu, davacının sigortalısının acil sağlık hizmetinin trafik kazası nedeniyle almış olmasının, müvekkili kurumun sunulan sağlık hizmeti yönünden sorumluluğunu Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamı dışına çıkacak biçimde genişletemeyeceğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 98'inci maddesinde yapılan düzenlemeyle acil olarak sundukları sağlık hizmeti nedeniyle ek ücret almaması gereken sağlık kuruluşunun sağlık hizmeti sunduğu kişiden ilave ücret alabilmesi ve özel sağlık sigortası bulunan sigortalının özel sağlık sigortasından bu bedelin tahsil edilerek SGK'den rücu edilebilmesinin amaçlanmadığını, yapılan düzenleme ile sunulan sağlık hizmetlerinin hiçbir sınırlamaya tabi olmadan müvekkili kurum tarafından karşılanacağının kabul edilmesi, ayrıca trafik kazası nedeniyle alınan ilave ücretin diğer acil hallerde alınamayacağının kabul edilmesinin...

                  Diğer yandan ------- yapılmasının mümkündür. ------ sigortasından farklı olarak hem meblağ hem de zarar sigortası olarak düzenlenebilmektedir. Eğer sigortacı sigortalının hastalık sonucu ortaya çıkan tedavi giderleri hastane ve bakım masrafları ile iş görememezlikten kaynaklanan gelir kaybını karşılamayı üstlenmiş ise sağlık sigortası zarar sigortası niteliğini taşırken, hastalık halinin ortaya çıkması halinde poliçede gösterilen bedelin ödeneceği öngörülmüş ise sağlık sigortası meblağ sigortası niteliğini taşımaktadır ve zarar sigortası olarak düzenlenen sağlık sigortalarında üçüncü bir kişinin lehtar olarak gösterilmesi mümkün olmadığından ve sözleşmenin sigortalı lehine yapılması gerektiğinden( TTK 1511) ve sigortalının gerçek zararı ödeneceğinden zenginleşme yasağının sonucu olarak ikinci bir sigorta yapılmasının mümkün olmadığı, yapılması halinde geçersiz sayılacağı açıktır....

                    Maddesi gereğince sigorta şirketleri ile şahıslar arasında yapılan özel sağlık sigortası poliçelerinin 6111 sayılı yasa kapsamında değerlendirilemeyeceğini, rücuya konu ödemelerin Özel Sağlık Sigortası kapsamında yapıldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte aksi kabul edilecek olsa bile Kurumun bütün tedavi giderlerinden sorumlu tutulamayacağını, 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun’un Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun yeniden düzenlenen 98 inci maddesi "Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın T1 tarafından karşılanır."...

                    UYAP Entegrasyonu