Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında sözlü olarak harici taşınmaz satış sözleşmesi yapıldığı, sözleşme uyarınca kararlaştırılan 50.000,00 TL kapora bedelinin, davacı tarafından davacı satıcıya banka havalesi ile ödendiği, davacının taşınmazın satışından vazgeçtiği, satışın gerçekleşmediği her iki tarafın da kabulündedir. Bu hususta taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davaya konu taşınmaz satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde düzenlenmediği için geçersizdir. Yargıtay'ın yukarıdaki emsal kararında ve benzer konularla ilgili diğer kararlarında da belirtildiği gibi, harici satış sözleşmesi geçersiz olduğundan, satıcı-davalı aldığı kaporayı iade ile yükümlüdür. Mahkemece bu gerekçe ile asıl alacağa itirazın reddine karar verilmesinde usul ve hukuka aykırılık bulunmamaktıdr.Geçersiz sözleşme sebebiyle tazminat da talep edilemeyeceğinden, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden reddine karar verilmesi gerekmiştir....

Dava, tapulu taşınmazın haricen satışından kaynaklanmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazın mülkiyetinin başkasına devri ya da devir vaadini öngören sözleşmenin geçerli olması, Borçlar Kanunu 213, Tapu Kanunu 26, Noterlik Kanunu 60 ve Türk Medeni Kanunu’nun 706. maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlik ... olup, kamu düzenine ilişkindir ve resen dikkate alınır. Taraflar arasındaki tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi şekilde düzenlenmemiş bulunduğundan hukuken geçerli değildir. Cezai şart, asıl borca ilişkin fer’i haklardan olup, geçerli olmayan taşınmaz satış sözleşmesinde düzenlenmiş olan cezai şart da geçersizdir. Taraflar geçersiz sözleşme nedeniyle verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler....

    G E R E K Ç E Uyuşmazlık, geçersiz taşınmaz satışından kaynaklanan nedensiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağa ilişkindir. İDM'ce davanın kabulüne karar verilmesinden sonra davalı vekili istinaf itirazı nedeniyle istinaf kanun yolu incelemesi tamamlanmadan önce, davacı vekili tarafından verilen 17.03.2021 tarihli dilekçe ile davadan feragat beyanında bulunmuştur. 6100 sayılı HMK 307 ve 309 maddeleri hükmüne göre feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup karşı tarafın iznine de bağlı değildir. Keza aynı yasanın 310. maddesine göre feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Bu itibarla istinaf aşamasında yapılan davadan feragat beyanı da hukuki sonuç doğuracaktır. Davacı tarafından istinaf kanun yolu incelemesi aşamasında verilen davadan feragat beyanı hakkında HMK 307- 312 Maddeleri gereğince bir karar verilmesinde yasal zorunluluk bulunmaktadır....

    G E R E K Ç E Uyuşmazlık, geçersiz taşınmaz satışından kaynaklanan nedensiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağa ilişkindir. İDM'ce davanın kabulüne karar verilmesinden sonra davalı vekili istinaf itirazı nedeniyle istinaf kanun yolu incelemesi tamamlanmadan önce, davacı vekili tarafından verilen 17.03.2021 tarihli dilekçe ile davadan feragat beyanında bulunmuştur. 6100 sayılı HMK 307 ve 309 maddeleri hükmüne göre feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup karşı tarafın iznine de bağlı değildir. Keza aynı yasanın 310. maddesine göre feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Bu itibarla istinaf aşamasında yapılan davadan feragat beyanı da hukuki sonuç doğuracaktır. Davacı tarafından istinaf kanun yolu incelemesi aşamasında verilen davadan feragat beyanı hakkında HMK 307- 312 Maddeleri gereğince bir karar verilmesinde yasal zorunluluk bulunmaktadır....

    Dava devremülk satışından kaynaklanmaktadır. Sözleşmenin niteliği ve taşınmaz sayısı itibarıyla davacı yönünden, 6502 sayılı Kanunda öngörülen tatil amacı bulunmayıp, kâr amacı bulunduğu anlaşıldığına göre uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/12/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarihli ve 1939/2 Esas, 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi, denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....

        Cezai şart, asıl borca ilişkin fer’i haklardan olup, geçerli olmayan taşınmaz satış sözleşmesinde düzenlenmiş olan cezai şart da geçersizdir. Taraflar geçersiz sözleşme nedeniyle verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler. Bu itibarla davacının geçersiz sözleşme nedeniyle cezai şart talep edemeyeceği göz ardı edilerek, cezai şart talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, 30.000,00 TL cezai şart yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

          İstinaf Sebepleri Davacı erkek vekili, gerekçenin anlaşılır olmadığını, boşanma kararında ek olarak kabul edilen protokolün ve protokoldeki mal paylaşımının geçersiz olduğunu, protokolün baskı ve zorlama ile imzalandığını, boşanma davasından sonra aracında dinleme cihazı bulunduğunu, bu olayın bile korkutma olayının kanıtı olduğunu, sözleşmesinin süre geçirildiği için onanmış sayılsa bile sözleşmesinin bu şekilde yapılmasından kaynaklı tazminat hakkının devam ettiğini, boşanma protokolünün korkutma sebebine dayalı olarak sakat ve geçersiz olduğunu iddia etmekte hukuken bir engel olmadığını, protokolün hükme yazılmadığı için de geçersiz olduğunu, bu hususta gerekçe olmadığını, Mahkemece eksikliklerin giderilmesi, toplanmayan delillerin toplanması ve tanıkların dinlenmesi amacıyla İlk Derece Mahkemesine dosyanın gönderilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. C....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptal Ve Tescil, Mal Rejiminden Kaynaklı Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı erkek adına bir adet taşınmaz alındığını açıklayarak, davalı adına olan tapu kaydının 1/2 oranda iptali ile davacı adına tesciline ve satım bedeli yarı yarıya ortak ödenmesi gerekirken fazladan ödenen 58.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile toplam 15.114,00 TL değer artış payı alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talep ile, davacının tesciline ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir....

              Anılan Yasa maddeleri gereğince, yerel mahkemece verilen ....04.2014 tarihli direnme kararına yönelik olarak yeniden inceleme yapılması neticesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın harici taşınmaz satışından kaynaklı sebepsiz zenginleşme davası olduğu ve davacının davalıya ödediği bedeli talep etmekte haklı olduğu bu seferki incelemeden anlaşılmakla, davalı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan direnme hükmünün 6763 sayılı Kanunun 45. maddesi ile 6100 sayılı ... Muhakemeleri Kanununa eklenen geçici .... maddesinin .... fıkrası uyarınca ONANMASINA, ....610.90.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, HUMK'nun 440/... maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ....01.2017 günü oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu